5- Her Belde Halkı İçin Ay'ı Kendileri Görmelerinin Geçerli Olduğu Ve Bir Beldede İnsanlar Hilali Görürlerse Onlardan Uzak Olan Yerler İçin Bu Hükmün Sabit Olmaması
1011- Kureyb'ten rivayet edilmiştir:
“Ümmü'1-Fadl bint. Hârİs, Kureyb'i, Muâviye'nin yanma Şam'a yollamıştı. Kureyb der ki:
“Şam'a varıp Ummü Fadl'ın hacetini yerine getirdim. Ben, Şam'da bulunduğum sırada Ramazan hilâli göründü. Ben de, hilâli cuma gecesi gördüm. Sonra Medine'ye ay'ın bitiminde geldim. Abdullah İbn Abbâs (r. anhüma) bana bâzı şeyler sordu. Sonra hilâlden söz açıp:
“Hilâli ne zaman gördünüz?” diye sordu. Ben:
“Biz, onu cuma gecesi gördük” diye cevap verdim. O:
“Hilali sen mi gördün?” diye sordu. Ben de:
“Evet. Halk da hilali gördüler ve oruç tuttular. Muâviye de oruç tuttu” dedim. Bunun üzerine Abdullah İbn Abbâs:
“Ama biz hilali cumartesi akşamı gördük. Bunun için de ya otuzu tamamlayıncaya yada hilâli görünceye kadar oruca devam ediyoruz” dedi. Ben:
“Muâviye'nin görmesi ve oruç tutmasıyla yetinmiyor musun?” dedim. O da:
“Hayır. Bize, Resulullah (s.a.v.) böyle emretti” diye cevâp verdi. [160][160] Ebu Dâvud, Savm 9, 2332; Tirmizî, Savm 9, 693; Nesâî, Siyam 7; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/306.[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın