๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 01 Kasım 2011, 21:44:00



Konu Başlığı: Peygamber (s.a.v.) Bir Kimseye Hak Etmediği Halde Lanet Ederse
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 01 Kasım 2011, 21:44:00
25- Peygamber (s.a.v.) Bir Kimseye Hak Etmediği Halde Lanet Eder Veya Kötü Söz Söyler Ya da Beddua Eder­se Bunun O Kimse için Temizlenme, Ecir Ve Rahmet Ol­ması


2347- Hz. Aişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.)'in yanına iki adam girdi. Bu iki adam, Resulullah (s.a.v.)'le, ne olduğunu bilmediğim bazı şeyler konuştular. Bunlar, Resulullah (s.a.v.)'i öfkelen­dirdiler. Resulullah (s.a.v.)'de onlara lanet etti ve onlara ağır sözler söyledi. Bu iki adam dışarıya çıkınca, ben:

“Ey Allah'ın resulü! Şu iki adamın kazandığı hayırdan kim bir şey kaza­nabilir?” dedim. Resulullah (s.a.v.):

“Nedir o?” buyurdu. Ben de:

“Sen onlara lanet ettin ve onlara ağır sözler söyledin!” dedim. Resulullah (s.a.v.):

“Sen benim Rabbime koştuğum şartı bilmiyor musun? “Allah’ın! Ben ancak bir insanım. müslümanlardan hangisine lanet veya ağır sözler söyler­sem bunu onun için bir temizleme ve ecir kıl” dedim” buyurdu. [785]


2348- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Allah’ın! müslümanlardan herhangi bir kimseye ağır söz söylemiş yada lanet etmiş yada değnekle vurmuş olursam sen bu fiillerimi o kul için bir temizlik ve rahmet kıl.” [786]

2349- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Ümmü Süleym'in yanında yetim bir kız vardı. Ümmü Süleym, Enes'in annesi-dir. Resulullah (s.a.v.) bu yetim kızı görüp latife mahiyetinde:

“O, sen misin? Hakikaten büyümüşsün! Yaşın büyümesin!' dedi. Bunun üzerine yetim kız ağlayarak Ümmü Süleym'e dönüp geldi. Ümmü Süleym, ona:

“Sana ne oldu, ey kızcağız?” diye sordu. Kız:

“Allah'ın peygamberi (s.a.v.) bana “Yaşın büyümesin” diye beddua etti. Şimdi artık benim yaşım ebediyen büyümeyecek. Yahut ömrüm uzamayacak!” dedi.

Ümmü Süleym acele baş örtüsünü sarınarak hemen dışarı çıktı. Resulullah (s.a.v.)'e rastladı. Resulullah (s.a.v.), ona:

“Neyin var, ey Ümmü Süleym?” diye sordu. O da:

“Ey Allah'ın peygamberi! Sen benim yetim kızıma beddua mı ettin?” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Neymiş o, ey Ümmü Süleym?” buyurdu. Ümmü Süleym:

“O kız, bana, senin onun hakkında “Yaşı büyümesin” ve “Ömrü uzamasın” di­ye beddua ettiğini söyledi” dedi.

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) güldü. Sonra da:

“Ey Ümmü Süleym! Bilmez misin ki, benim Rabbime şartım vardır. Ben, Rabbîme şart koşup: “Ben ancak bir beşerim. Beşerin razı olduğu gibi razı olur,   beşerin  kızdığı  gibi  kızarm.   Dolayısıyla   ümmetimden  herhangi   biri aleyhine hak etmediği halde duada bulunursam, bunu onun için bir temiz­lenme, bir arınma ve bir yakınlık vesilesi kıl ki, kendisi kıyamet gününde bunlarla Allah'a yaklaşsın” dedim” buyurdu. [787]

2350- Abdullah İbn Abbâs (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Ben çocuklarla birlikte oyun oynuyordum. Derken Resulullah (s.a.v.) geldi. Ben derhal bir kapının arkasına gizlendim. Resulullah (s.a.v.) benim saklandığım yere gelip bana:

“Git, Muaviye'yi bana çağır”  buyurdu. Ben de gidip geri geldim. Resulullah (s.a.v.)'e:

“O, yemek yiyor” dedim. Resulullah (s.a.v.), bana:

“Git, Muaviye'yi bana çağır” buyurdu.

Ben de Muaviye'nin yanına gidip geri geldim. Resulullah (s.a.v.)'e:

“Yemek yiyor” dedim. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Allah onun karnını doyurmasın!” buyurdu.”



[785] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/45.

[786] Buhârî, Deavat 34; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/390, 488, 496, 3/400.

[787] İbn Hibbân, Sahih, 5791.