๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Aralık 2011, 22:14:19



Konu Başlığı: Müzdelifede Vakfe Yapmak
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 04 Aralık 2011, 22:14:19
49- Müzdelife'den Mina'ya Dönerken Kadınlar ile Di­ğer Zayıf Kimselerin İzdihamdan Dolayı (Herkesten) Önce Gönderilmesinin Ve Diğerlerinin de, Müzdeli Fe'de Sabah Namazını Kılıncaya Kadar Beklemelerinin Müstehab Olması


1180- Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Şevde, Müzdelife gecesi, Resulullah (s.a.v.)'in hareketinden ve insanla­rın izdihamından Önce kendisinin Mina'ya gönderilmesi hususunda Resu­lullah (s.a.v.)'den izin istedi. Çünkü Şevde, iri yapılı ağır bir kadındı. Resu­lullah (s.a.v.)'de ona izin verdi. Bunun üzerine Şevde, Resulullah (s.a.v.)'in hareketinden önce Mina'ya doğru yola çıktı. Resulullah (s.a.v.) ise bizi ya­nında alıkoydu. Nihayet sabahladık. Sonra onunla birlikte Mina'ya hareket ettik.

Sevde'nin Resulullah (s.a.v.)'den izin istediği gibi izin istemiş olup da onun izniyle Mina'ya herkesten önce hareket etmem, beni sevindirecek herhangi bir şeyden daha sevimli olurdu.”[372]

Açıklama:

Resulullah (s.a.v.), Kurban bayramı gecesi Müzdelife'de iken kalabalığa tahammülü ol­mayan kadınlara, çocuklara, acizlere, zayıflara ve yaşlılara ortalığın ağarmasını beklemeden Müzdelife'den Mina'ya S'dip sabah namazını orada kılmalarına ve halk, Akabe'ye yığılmadan önce gidip orada güneş doğduktan sonra Akabe cemresine rahatça taş atmalarına izin ver­miştir.

Hz. Âişe'de, yolda halkın izdihamından zahmet çektiği için “Keşke Sevde”nin yaptığı gibi ben de Mina'ya önden hareket etseydim1 tarzında temenni etmiştir.

1181- Esmâ'nın azadlısı Abdullah'tan rivayet edilmiştir: "Esma', Müzdelife alanındayken bana:

“Ay gözden kayboldu mu?” diye sordu. Ben de;

“Hayır, henüz batmadı” diye cevap verdim.

Bunun üzerine bir müddet/saat daha namaz kıldı. Sonra yine:

“Evladım! Ay gözden kayboldu mu?” dedi. Ben de:

“Evet, battı” dedim. Esma:

“Beni götür” dedi.

Bunun üzerine beraberce yola koyulduk. Nihayet cemre taşlarını attı, sonra Mina'daki konakladığı yerde sabah namazını kıldı. Ona:

“Ey anneciğim! Galiba biz meşru vaktinden önce gecenin sonundaki alacakaranlık içinde geldik”' dedim. Bana:

“Hayır, evladım! Peygamber (s.a.v.) böyle durumlarda kadınlara izin ver­di” dedi. [373]

1182- Abdullah İbn Abbâs (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), beni, Müzdelife'den yükünün içerisinde veya zayıf kimselerin yanına gönderdi.” [374]

1183- Salim b. Abdullah'tan rivayet edilmiştir:

“Abdullah İbn Ömer, ailesinin zayıf olanlarını Mina'ya önden gönderir, geri kalanlarla birlikte Müzdelife'deki Meş'ar-i Harem'de geceleyin vakfeye dururdu. Burada akıllarına gelen dualarla Allah'ı zikrederlerdi. Sonra imam/-yönetici gelip vakfeye durmadan ve oradan ayrılmadan önce oradan ayrılır­lardı. Cemaatin bazısı Mina'ya sabah namazından önce ve bazısı da (sabah namazından) sonra varırdı. Oraya vardıklarında cemreleri taşlarlardı. Abdullah İbn Ömer;

“Resulullah (s.a.v.), böyle önde gidenler hakkında ruhsat verdi” dedi. [375]


[372] Buharı, Hac 98; Ebu Oâvud, Menâsik 65, 1939, 1940; Tirmizî, Hac 58, 892, 893; Nesâi, Menâsik 208; İbn Mâce, Menâsik 63, 3026; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/272.

[373] Buhârî, Hac 98; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/347, 351; İbn Huzeyme, Sahih, 2884.

[374] Buhârî,  Cenaiz 80,  Hac 98,  Cezau's-Sayd 25; Ebu Dâvud,  Menâsik 65, 1939; Nesâî, Menasik 208.

[375] Buhârî, Hac 98; İbn Huzeyme, Sahih, 2871, 2883.