๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 10 Kasım 2011, 14:30:01



Konu Başlığı: Müminlerin Annesi Hz. Hatice (r.a.nhâ)'nın Fazileti
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 10 Kasım 2011, 14:30:01
12- Müminlerin Annesi Hz. Hatice (r.a.nhâ)'nın Fazileti



2199- Hz. Ali (r.a)'dan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.)'i:

“Kendi zamanındaki kadınların en hayırlısı, İmran'ın kızı Meryem'dir. Kendi zamanındaki kadınların en hayırlısı da Huveylid'in kızı Hatice'dir” buyururken işittim. [588]

Açıklama:  

Hz. Hatice'nin soyu ile Resulullah (s.a.v.)'in soyu, Kusayy'da birleşir. Resulullah (s.a.v.)'in hanımlarının nesep yönünden kendisine en yakın olanı Hz. Hatice'dir. Resulullah (s.a.v.)'in Hatice'yle olan evliliği 24 yıl sürmüştür. Resulullah (s.a.v.)'in, İbrahim'den başka bütün çocukları Hatice'den doğmuştur.

2200- Ebu Musa (r.a)'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah şöyle buyurmaktadır:

“Erkeklerden kemale erenler çoktur. Kadınlardan ise Meryem bint. İmran ile Firavun'un hanımı Asiye'den baka kemale eren yoktur. Kadınlar üze­rine Aişe'nin üstünlüğü, tiridin diğer yiyecekler üzerine üstünlüğü gibidir.” [589]

Açıklama:  

Firavunun hanımı Asiye, Musa'nın hayatta kalmasına vesile olmuş, sonradan Musa'ya iman etmiş ve Musa gibi Firavun'un zulmüne uğramış, onun işkenceleri altında hayatını kaybetmiştir.

Meryem de namusunu ve iffetini muhafaza etme hususunda kale kadar sağlam bir ira­deye ve ruha sahipti. Cebrail'in ona ruh üfürmek suretiyle hamile kalmış ve hamilelikten İsa (a.s) dünyaya gelmiştir.

Bazı alimler, Asiye ile Meryem ile ilgili naslan delil getirerek bunların peygamber oldu­ğunu ileri sürmüşlerdir. İmam Eş’ari, kadın peygamberlerin sayısını altıya çıkarmıştır ki bun­lar; Havva, Sare, Hacer, Musa'nın annesi, Asiye ve Meryem’dir. Çoğunluğa göre ise kadınlardan pengamber gelen olmamıştır.

2201- Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet edilmiştir: “Cebrail, Peygamber (s.a.v.)'e gelip ona:

“Ey Allah'ın resulü! İşte Hatice! Sana doğru yönelmiş gelmektedir. Beraberinde bir kap vardır ki, içinde katık yada yiyecek veya içecek vardır. Sana geldiği zaman ona Rabbi'nden ve benden selam söyle. Ayrıca ona, cennette inciden yapılmış bir köşkü de müjdele. O evde, ne gürültü olacak ve ne de sıkıntı!” dedi. [590]

2202- Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Ben, Hatice'yi kıskandığım kadar hiçbir kadını kıskanmamışımdır. Halbuki Hatice, Resulullah (s.a.v.)'in benimle evlenmesinden üç yıl önce vefat etmişti. Onu kıskanmamın nedeni, Resulullah (s.a.v.)'in ondan sık sık bahsetmesini işitiyor olmamdır. Doğrusu Yüce Rabbi, Peygamber'e;

“Hatice'yi cennette inciden yapılmış bir köşkle müjdelemesini emretmiştir. Şu da var ki, Resulullah (s.a.v.) bazen koyun keserdi, sonra da o koyunun etini Hatice'nin yakınlarına/samimi dostlarına hediye ederdi.” [591]

2203- Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Peygamber (s.a.v.), Hatice vefa edinceye kadar onun üzerine evlenmedi.”

2204- Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Hatice'nin kızkardeşİ Hale bint. Huveylid, Resulullah (s.a.v.)'in yanına girmek için istemişti. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.), Hatice'nin izin istemesini hatırladı. Bundan memnunluk duyarak:

“Allah’ın! Huveylid'in kızı Hale!” buyurdu.

Bunun üzerine ben kıskandım ve ona:

“Allah sana onun yerine ondan daha hayırlısını vermişken, bir zaman önce ölmüş Kureyş'in kocakarılarından çenelerinin içi kırmızı bir kocakarıyı ne anıp duruyorsun!” dedim. [592]

Açıklama:  

Resulullah (s.a.v.), Haie'nin sesini işitince, onu, Hatice'nin sesine benzeterek sevincin­den titreyerek: “İşte Hale” demiştir.

Hz. Aişe'nin “Kocakarı” ifasesiyle kastettiği kişi, Hz. Hatice'dir. Resulullah (s.a.v.)'in Hz. Âişe'nin bu sert cevabına cevap vermeyişi, bu tür kıskançlığın kadınların tabiatında olduğunu bildiği için azabı gerektirmediğinden dolayı ona bir şey dememiştir.



[588] Buhârî, Enbiya 45, Menakibu'l-Ensar 44; Tirmizî, Menakıb 62, 3877; Nesâî, Sünenü'l-Kübra, 8354; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/84, 132, 143.

[589] Buhari, Enbiya 32, Fezaİlu's-Sahabe 30, Et'ime 25; Tirmizî, Et'ime 31, 1834; Nesâî, [şretu'n-Nisa 3; İbn Mâce, Et'ime 14, 3280; Ahmed b. Hanbel, Müsned,4/294, 409.

[590] Buhârî, Menâkıbu'l-Ensar 20, Tevhid 35; Nesâî, Fezailu's-Sahabe, 253; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/230.

[591] Buhârî, Menâkıbu'l-Ensar 20, Edeb 23, Tevhid 32.

[592] Buhârî, Menâkıbu'l-Ensar 20, Fezâilu's-Sahabe 44.