> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı >  Hudeybiye Barış Anlaşması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hudeybiye Barış Anlaşması  (Okunma Sayısı 1248 defa)
19 Kasım 2011, 20:42:47
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 19 Kasım 2011, 20:42:47 »



34- Hudeybiye'de  Mekkeli   Müşriklerle  Yapılan Hudeybiye Barış Anlaşması


1624- Berâ' İbnu'1-Âzib (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Ali, b. Ebi Tâlib, Hudeybiye günü Peygamber (s.a.v.) ile müşrikler arasındaki anlaşma şartlarını yazıp:

“Bu, Resulullah Muhammed'in üzerine yazışma yaptığı barış anlaşması­dır” diye yazdı. Müşrikler:

“Resulullah” kelimesini yazma! Çünkü biz senin, “Resulullah” olduğu­nu bilseydik, seninle savaşmazdık!” dediler. Bunun üzerine Allah'ın Peygamberi (s.a.v.), Ali'ye:

“Onu sil!” buyurdu. Ali:

“Ben onu silemem!” dedi. Derken Peygamber (s.a.v.) onu kendi eliyle sildi.

Sebe: 34/49. Onların koştukları şartlar arasında; Mekke'ye girip orada sadece üç gün kalmak fakat oraya silahla değil de ancak silahın dağarcığı ve onun içinde bulunan şeylerle girmek de vardı. [985]

Açıklama:

Hudeybiye, Mekke'nin kuzey batısında ve Mekke'ye 15 km. uzaklıkta bir yerdir. İsmi­ni, orada bulunan bir kuyudan yada eğri bir ağaçtan almıştır. Hudeybiye barış anlaşması hicretin 6. yılında Zi'1-ka'de ayında yapılmıştır.

1625- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Kureyş, Peygamber (s.a.v.)'le Hudeybiye'de sulh anlaşması yaptı. Kureyş he­yeti içerisinde, Süheyl b. Amr'da vardı. Peygamber (s.a.v.), Ali'ye:

“Yaz, Bismillahirrahmanirrahim!” buyurdu. Süheyl:

“Bismillâha gelince: Biz, “Bismillahirrahmanirrahim”in ne olduğunu bilmiyoruz. Fakat sen bizim bildiğimiz “Bismike'llahümme” Senin adınla Allahım! ibaresini yaz!” dedi. Sonra Peygamber (s.a.v.):

“Yaz, “Allah'ın Resulü Muhammed”den” buyurdu. Süheyl ve arkadaşları:

“Biz senin “Allah'ın resulü” olduğunu bilseydik sana tâbi olurduk! Fakat sen kendi ismini ve babanın ismini yaz!” dediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“Abdullah'ın oğlu Muhammed” diye yaz!” buyurdu. Müşrikler, Peygamber (s.a.v.)'e:

“Sizden bize gelen olursa onu size iade etmeyeceğiz, fakat bizden size kim giderse siz onu bize iade edeceksiniz!” diye şart koştular. Sahabiler:

“Ey Allah'ın resulü! Bu şartı yazacak mıyız?” diye itiraz ettiler. Peygamber (s.a.v.):

“Evet! Gerçekten bizden kim onlara giderse Allah onu daha da uzak ey­lesin! Onlardan bize gelene ise Allah yakında bir ferahlık ve kurtuluş yolu yaratacaktır!” buyurdu. [986]

Açıklama:

Hudeybiye sulhunda müşrikler Peygamler (s.a.v.)'e üç şeyi şart koşmuşlar; o da bunla­rı kabul etmiştir. Acaba bundaki hikmet nedir?

Bundaki hikmet sulhun getireceği önemli menfaat ve maslahattır. Bununla beraber müş­riklerin ileri sürdükleri şartları kabul etmekte bir zarar ve bozukluk da yoktur. Çünkü mana itibarıyla Besmele ne ise “Senin adınla Allahım!” ibaresi de odur. Yalnız besmeledeki Rahman ve Rahim sıfatları terk edilmiştir ki, bundan bu sıfatların Allah Teâlâ'dan nefy edil­miş olması lazım gelmez.

Barış anlaşmasından silinen “Resulullah” kim ise Muhammed b. Abdil1âh'da odur. Dolayısıyla bu şartlan kabulde bir sakınca yoktur. Müşrikler bunların yerine putlarını ta'zîm gibi bir şeyi şart koşsalar, mefsedet ve sakınca o zaman baş gösterirdi.

Müşriklerin üçüncü şartı önceleri çok ağır gibi görünmektedir. Nitekim bu, sahabilere ağır gelmiştir. Bu şarta göre; müşriklerden müslüman olup gelenleri müslümanlar iade ede­cek, fakat müslümanlardan irtidâd edip müşrikler tarafına geçenler iade olunmayacaktı. Resulullah (s.a.v.) bunu da kabul etti ve bundaki hikmeti su cümlelerle ifâde buyurdu:

“Gerçekten bizden kim onlara giderse Allah onu daha da uzak eylesin! On­lardan bize gelene ise Allah yakında bir ferahlık ve kurtuluş yolu yaratacaktır!”

Evet! Gerçekten de öyle olmuş. Bu mucize dahi sahibinin haber verdiği gibi ortaya çık­mış, Mekke'nin fethinden sonra bütün Araplar müslüman olmuşlardır.[987]

1626- Ebu Vâil'den rivayet edilmiştir:

“Sıffîn savaşı günü Sehl b. Huneyf ayağa kalkıp:

“Ey insanlar! Kendinizi itham edin! Doğrusu biz Hudeybiye günü Resulullah (s.a.v.)'le beraberdik! Eğer o gün müşriklerle savaşa gerek duysaydık mutlaka on­larla savaşırdık! Bu söylediğim, Resulullah (s.a.v.) ile müşrikler arasındaki barış an­laşmasında idi. Derken Ömer İbnu'l-Hattâb gelip Resulullah (s.a.v.)'e varıp:

“Ey Allah'ın resulü! Onlar bâtıl üzerinde, biz de hak üzerinde değil miyiz?” dedi. Resulullah (ş.a.v):

“Evet, öyle!” buyurdu. Ömer:

“Bizim ölülerimiz cennette, onların ölüleri ise cehennemde olacak değil mi?” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Evet, öyle!” buyurdu. Ömer:

“Öyleyse dinimiz hususundaki bu aşağılık duruma hangi sebeple söz veriyo­ruz? Allah, onlar ile bizim aramızda bir hüküm vermeden biz neden geri dönüyo­ruz?” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Ey Hattâb oğlu! Ben gerçekten Allah'ın Resulüyüm! Allah beni ebediyyen zayi etmeyecektir!” buyurdu.

Ömer bu duruma sabredemediyip öfkeli bir vaziyette oradan kalkıp Ebû Bekr'in yanına geldi, ona:

“Ey Ebu Bekr! Onlar bâtıl üzerinde, biz de hak üzerinde değil miyiz?” dedi. Ebû Bekr:

“Evet, öyle!” diye cevap verdi. Ömer:

“Bizim ölülerimiz cennette, onların ölüleri ise cehennemde olacak değil mi?” dedi. Ebu Bekr:

“Evet, öyle!” dedi. Ömer:

“O halde dinimiz hususundaki bu aşağılık duruma hangi sebeple söz ve­riyoruz? Allah, onlar ile bizim aramızda bîr hüküm vermeden biz neden geri dönüyoruz?” dedi. Bunun üzerine Ebû Bekr:

“Ey Hattâb oğlu! O gerçekten Allah'ın Resulüdür. Allah onu ebediyyen zayi etmeyecektir!” dedi.

Daha sonra Resulullah (s.a.v.)'e, fetih müjdesiyle Kur'ân indi. Resulullah (s.a.v.), Ömer'e haber gönderip bunu ona okuttu. Ömer:

“Ey Allah'ın resulü! Bu, fetih midir?” diye sordu. Resulullah (s.a.v.):

“Evet, fetihdir!” diye cevap verdi. Bunun üzerine Ömer'in gönlü hoş oldu ve döndü. [988]

Açıklama:

İbn Kayyim'de bu anlaşma ile ilgili olarak şöyle der:

“Bu anlaşma, onun sebeplerini ya­ratan Şanı Yüce oîan Allah'tan başka hiç kimsenin kavrayamayacağı kadar büyük ve yüce bir aniaşma olup hikmetinin ve övgüsünün gerektirdiği şekilde gayesi de gerçekleşmiştir. İşte bu gayelerden

Birisi:

Bu anlaşma; Allah'ın, peygamberine ve onun ordusuna üstünlükler verdiği, insanların bölük bölük Allah'ın dinine girdiği büyük Mekke fethinin öncesinde adeta bir başlangıçtır. Bu anlaşma, Peygamber (s.a.v.)'e; bir kapı, bir anahtar, önündekini ilan edici bir tellaldır. İşte Allah'ın büyük olaylardaki Sünnetullahı budur ki, kader ve şeriat olarak fetih öncesinde bir mukaddime giriş, bir işaret, bir ilan, bir gösterge olarak haber veren hüküm­lerdir.

İkincisi:
 
Bizzat bu anlaşma, en büyük fetihlerden birisidir. Çünkü insanlar birbirlerine karşı güvence duymuş, müslüman kafir birbirine karışmış, onlara din davetine başlayıp Kur'an-ı daha iyi duyurmuşlardır. Müminler, güven içerisinde müşriklerle açıkça İslam'ı tar­tışmışlardır. İçlerinde İslam'ı gizleyenler açığa çıkarmışlardır. Bu anlaşma müddetince Allah'ın dilediği kadar çok sayıda insan İslam'a girmiştir. İşte Şanı Yüce Allah bunun için bu anlaşma­ya, “Feth-i Mübiri” Apaçık zafer adını vermiştir” [989]

1627- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), Hudeybiye'den dönüşü sırasında müslümanlar şiddetli bir üzün ve gönül kırıklığı içerisindeyken;

“Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsan ttik. Böylece Allah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan imetini tamamlar ve seni doğru yola iletir. Ve sana Allah, şanlı bir zaferle ardım eder. İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven ıdiren Odur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah Alîm her şeyi ilendir, Hakîm her şeyi hikmetle yapandır. Mümin erkeklerle mümin adınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere oyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.” [990] ayetleri indi.

Resulullah (s.a.v.), Hudeybiye'de kurbanlıkları kesti, sonra da:

“Doğrusu bana bir ayet indirildi ki, o bana bütün dünyadan daha sevimlidir” buyurdu. [991]

Açıklama:

Yine İbn Kayyım, “Zadu'î-Mead” adlı eserinde bu anlaşmanın mahiyeti ile ilgili olarak şöyle der:

“Fetih, lüğatta, kapıyı açmak demektir. Hudeybiye'de Allah Resulü bu sulhun rdindan meydana gelecek büyük bir fethi, izzet ve zaferi ince bir perde arkasından seyre-iyor. Müşriklerin istedikleri bütün şartlan, ashabının ve ileri gelenlenlerin çoğunun tahamlü edememesine rağmen kabul ediyordu. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu hoşa gitmeyen şeyin indeki sevilen şeyi biliyordu.

“Bir şeyden hoşlanmaya bilirsiniz. Halbuki o, sizin en hayırlıdır.” [992]

“Bazen nefislerinizin sevmediği, sevdiğine ulaşmaya sebep babilir ki, onun gibi bir sebep yoktur.” Efendimiz (s.a.v.) bu ileri sürülen şartların altına Allah-ı kendine zafer vereceğine, destekleyeceğine, neticenin kendi lehine çıkacağına, bu şartlar 2 şartların ihtimal verdiği şeylerin bizzat zaferin kendisi olduğuna son derece güvenerek riyordu. Şartlan koşanlann, müslümanlarla harp için ortaya koyup ikame ettikleri bu an-.Şma en büyük ordu idi. Ama onlar, bunun farkında değillerdi. Böylece izzet aradıkları yer...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hudeybiye Barış Anlaşması
« Posted on: 30 Nisan 2024, 23:00:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hudeybiye Barış Anlaşması rüya tabiri, Hudeybiye Barış Anlaşması mekke canlı, Hudeybiye Barış Anlaşması kabe canlı yayın, Hudeybiye Barış Anlaşması Üç boyutlu kuran oku Hudeybiye Barış Anlaşması kuran ı kerim, Hudeybiye Barış Anlaşması peygamber kıssaları, Hudeybiye Barış Anlaşması ilitam ders soruları, Hudeybiye Barış Anlaşmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes