> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > Mekke'nin Fethi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mekke'nin Fethi  (Okunma Sayısı 585 defa)
19 Kasım 2011, 20:51:40
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 19 Kasım 2011, 20:51:40 »



31- Mekke'nin Fethi


1621- Abdullah İbn Rebah'tan rivayet edilmiştir:

“Muâviye'ye bazı heyetler geldi. Bu, Ramazan ayında idi. Biz birbirimize yemek yapardık. Ebû Hureyre bizi kendi evine en çok davet edenlerdendi. Ben de bir gün:

“Beri bakın! Ben yemek yapıyorum, cemaati de benim evime davet ediyo­rum!” deyip daha sonra yemek yapılmasını emrettim. Sonra akşam üzeri Ebû Hureyre'ye rastladım ve:

“Bu gece davet bendedir!” dedim. O da:

“Beni geçtin mi?” dedi. Ben de:

“Evet!” diye cevâp verdim. Sonra onu da yemeğe davet ettim. Derken Ebû Hureyre;

“Ey Ensar topluluğu! Sizlere, sizin hadîsinizden bir hadîs bildireyim mî?” deyip sonra da Mekke'nin fethini anlattı ve şunları söyledi:

Resulullah (s.a.v.) gelip Mekke'ye dayandı. Zübeyr'i bir birlikle yolladı, Halid'i de diğer bir birlikle gönderdi. Ebû Ubeyde'yi de zırhsız olan askerlerin başında ko­mutan olarak yolladı. Bunlar vadinin ortasını tuttular. Resulullah (s.a.v.)'de bir bölü­ğün içinde yer aldı. Bir ara baktı, beni gördü ve:

“Ebû Hureyre!” diye seslendi. Ben de:

“Buyur, ey Allah'ın resulü!” dedim. Resulullah (s.a.v.):

“Bana Ensârı çağır!” buyurdu. Bunun üzerine Ensâr derhal Resulullah (s.a.v.)'in etrafını sardılar. Kureyş, Resulullah'Ia savaşmak için çeşitli kabilelerden ve tâbi'lerden bir ordu toplayıp:

“Bunları ileri sürelim. Eğer ellerine bir şey geçerse onlarla beraber oluruz. Musibete uğrarlarsa bizden istenileni veririz!” dediler. Resulullah (s.a.v.)'de, yanındaki­lere:

“Kureyş'in topluluklarını ve tabi'lerini görüyorsunuz değil mi?” buyurdu. Son­ra da iki elini birbiri üzerine kavuşturup onların toplu haline işaret etti. Sonra da:

“Nihayet Safâ'da benimle buluşursunuz!” buyurdu. Sonra da harekete geçtik. Artık bizden herhangi bir kimse, müşriklerden birini öldürmek istese onu öldürü­yordu. Onlardan hiç bir kimse bize bir şey gönderemiyordu. Derken Ebû Sufyân gelip:

“Ey Allah'ın resulü! Kureyş topluluğunun kanları mubah kılındı. Bu günden sonra Kureyş yoktur!” dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“Kim Ebû Süfyân'm evine girerse o emniyettedir!” buyurdu. Bunun üzerine Ensâr birbirlerine bakıp:

“Bu kimseye, memleketi hakkında bir rağbet ve kabilesi için büyük bir şefkat erişti!” dediler. Ebû Hureyre der ki:

“Bu arada vahiy geldi. Vahiy geldiği zaman bize gizli kalmazdı. Vahiy geldiğinde, vahiy hali Resulullah (s.a.v.)'den geçinceye kadar bizden birimiz gözünün ucunu Resulullah (s.a.v.)'den kaldırmazdı... Vahiy geçtikten sonra Resulullah (s.a.v.):

“Ey Ensâr topluluğu!” diye seslendi. Ensar:

“Buyur, ey Allah'ın resulü!” dediler. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Siz: “Bu kimseye, memleketi için rağbet erişti!” dediniz. Ensâr:

“Böyle bir şey oldu!” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Doğrusu ben, Allah'ın kulu ve Resulüyüm! Allah'a ve sizlere hicret et­tim. Artık benim hayâtım, sizin yanınızda ve ölümüm de sizin yanınızdadır!” buyurdu. Bunun üzerine Ensâr sevinç gözyaşları dökerek Resulullah (s.a.v.)'e doğ­ru gelip:

“Vallahi, biz, o söylediklerimizi ancak Allah ve Resulüne olan bağlılığımız için söyledik!” diyerek mazeretlerini bildirdiler. Resulullah (s.a.v.)'de:

“Doğrusu Allah ve Resulü, sizi tasdik ediyor ve özürlerinizi kabul edi­yorlar!” buyurdu.

Daha sonra halkın bazısı Ebû Sufyân'ın evine yöneldi ve bazısı da evlerine çe­kilip kapılarını kapadılar.

Resulullah (s.a.v.)'de gelip Hacerü'I-Esved'e yanaştı, onu selamladı, sonra da Kabe'yi tavaf etti. Kabe'nin yanı başında bulunan ve Mekkeliler taptıkları bir putun yanına doğru geldi. Resulullah (s.a.v.)'in elinde bir yay vardı. Resulullah (s.a.v.) bu yayın eğri tarafından tutmuştu. Bu putun yanına varınca onu gözüne dürtüp:

“Hak geldi, bâtıl yok oldu” diyordu.

Tavafını bitirince Safâ'ya geldi ve Kabe'yi görünceye kadar üzerine çıktı ve Kâ'be'ye baktı. Hlerini kaldırarak Allah'a hamd etmeye ve dilediği duayı okumaya başladı. [980]


[980] Ebu Dâvud, Menasik 45, 1871, 1872, Haraç 24-25 (3024); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/292, 538

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mekke'nin Fethi
« Posted on: 08 Mayıs 2024, 22:18:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mekke'nin Fethi rüya tabiri,Mekke'nin Fethi mekke canlı, Mekke'nin Fethi kabe canlı yayın, Mekke'nin Fethi Üç boyutlu kuran oku Mekke'nin Fethi kuran ı kerim, Mekke'nin Fethi peygamber kıssaları,Mekke'nin Fethi ilitam ders soruları, Mekke'nin Fethiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes