๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Aralık 2011, 21:54:19



Konu Başlığı: Medine'de Yaşamaya Ve Çilesine Katlanmaya Teş­vik
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Aralık 2011, 21:54:19
86- Medine'de Yaşamaya Ve Çilesine Katlanmaya Teş­vik


1251- Mehrî'nin azadlıs: Ebu Saîd'den rivayet edilmiştir:

“Bunlara, Medine'de geçim darlığı ve hayat zorluğu isabet edince, bu kimse, Ebû Saîd el-Hudrî'ye gelip:

“Ben, ailesi kalabalık bir kimseyim. Sıkıntıya maruz kaldık. Dolayısıyla ailemi ekilip biçilen bir köye/araziye taşımak istiyorum” dedi. Ebû Saîd el-Hudrî:

“Böyle yapma! Medine'de kal! Çünkü biz, Allah'ın peygamberi (s.a.v.)'le yoia çıktık. Zannederim şöyle dedi; Usfân'a geldik. Orada birkaç gece kaldı. Cemâat:

“Vallahi, bizim burada bîr işimiz yok. Ailemizin yanında onları koruyacak hiç kimse yoktur. Onların başına gelecek bir kötülükten de emin olamıyoruz” dediler. Bu tür sözler Peygamber (s.a.v.)'  ulaştı. Peygamber (s.a.v.):

“Konuştuklarınızdan bana ulaşmış bu sözler de nedir?” Ravi:

“Nasıl dediğini bi­lemiyorum” dedi. Kendisine yemin ettiğim Alİah hakkı için yada nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, gönlümden geçti yahut dilerseniz bunların hangisini dediğini bilemiyorum deveme semerinin bağlanmasını emredeyim, sonra da Me­dine'ye varıncaya kadar onun bir düğümünü çözmeksizin hızlıca yola devam ede­lim” buyurdu. Daha sonra Resulullah (s.a.v.):

“Allahım! Doğrusu İbrahim Mekke'yi haram kılarak onu dokunulmaz yaptı. Ben de, Medine'yi, onun iki dağı arasındaki alanı iyiden iyiye haram kıldım.

Bu sınırlar arasındaki Medine'nin hareminde kan dökülmemeli, savaş için silâh taşınmamalı, ağacından yaprak düşürülmemeli. Sadece hayvanı yem­lemek için dal kırmama müstesna olmak üzere hiçbir ağacın kesilmemesini esas kıldım.

Allahım! Bize Medine'miz hakkında bereket ihsan eyle!

Allahım! Bize sâ'ımız hakkında bereket ihsan eyle!

Allahım! Bize müddümüz hakkında bereket ihsan eyle!

Allahım! Bize sâ'ımız hakkında bereket ihsan eyle!

Allahım! Bize müddümüz hakkında bereket ihsan eyle!

Allahım! Bize Medine'miz hakkında bereket ihsan eyle!

Allahım! Bir bereketin yanısıra iki bereket ihsan eyle!

Nefsim elinde olan Allah'a yemîn ederim kî, Medine'nin her dağ yolu ve geçidinde iki melek vardır. Siz varıncaya kadar onu korurlar” buyurdu. Daha sonra da cemaata:

“Haydi yola koyulun!” buyurdu.

Bunun üzerine biz de yola koyulup Medine'ye geldik. Kendisine yemin ettiğimiz yahut kendisine yemin olunan -buradaki şüphe hadisin râvîsi Hammâd'dan kaynak­lanmaktadır- Allah hakkı için Medine'ye girdiğimiz zaman henüz hayvanlarımızın semerlerini indirmemiştik. Derken üzerimize Abdullah b. Gatafân oğullan kabilesi baskın yaptı. Halbuki bundan önce onları harekete geçirecek bir sebep yoktu. [448]

Açıklama:

“Halbuki bundan önce onları harekete geçirecek bir sebep yoktu” sözünden maksat; biz yokken Medine'yi melekler korumuştu, Medine'ye döner dönmez üzerimize Abdillâh b. Gatafân oğulları kabilesi baskın yaptı. Halbuki daha önceden bu baskına engel olacak zahirî bir kuvvet bulunmadığı gibi, bu kabileyi meşgul edecek bir düşmanları da yok­tu. Bizim gelmemizden önce baskından onları alıkoyan şey, Peygamber (s.a.v.)'in haber ver­diği şekilde meleklerin korunması olmuştu.

Hadis, Medine'nin faziletine ve melekler tarafından korunduğuna delildir.

1252- Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir;

“Mekke'den hicret ederek Medine'ye gelmiştik. Orası vebalı bir yerdi. Ebu Bekr ile Bilal, rahatsızlandı. Resulullah (s.a.v.), sahabilerinin rahatsızlandığını görünce:

“Allahım! Bize, Medine'yi Mekke gibi yada ondan daha fazla sevdir. Orayı sağlıklı kıl. Sa'yı ile müddü hususunda bize bereket ihsan eyle! Sıtma­sını, Cuhfe'ye gönder” buyurdu. [449]

Açıklama:

Hicretin ilk yıllarında Medine'nin Bathan sahasından akan acı ve pis bir suyun oluştur­duğu bataklık, Medine'nin havasını bozuyor, sıtmalı ve ağır bir hal alıyordu. Resulullah (s.a.v.) sağlık tedbirleri almasının yanı sıra böyle dua da ediyordu.

Cuhfe: Mısır ve Şam hacılannın İhrama girdikleri bir kasabanın adıdır. Medine'ye sekiz konak mesafededir.


[448] Ahmed b. Han.be!, Müsned, 3/34, 47, 91.

[449] Buhârî, Fezâilu'l-Medine 12; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/56, 65, 82, 221, 260.