> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler  (Okunma Sayısı 1351 defa)
20 Ekim 2011, 22:04:15
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 20 Ekim 2011, 22:04:15 »



10- Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler


2696- Hz. Aişe (r.anhâ)'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır;

“Melekler nurdan yaratılmıştır. Cinler, alevli bir ateşten yaratılmış­tır .Adem ise size anlatılan şeyden yaratılmıştır.” [1303]


Açıklama:


Melekler; latîf, gaybî ve görülmeyen bir varlıklardır. Bunların, duyularla anlaşılan maddi vücutları yoktur. Mahiyet ve hakikatini, ALLAH'tan başka hiç kimsenin bilemediği, görülmeyen veya tabiat ötesi alemdendirler.

Biyolojik şehvetlerden arındırılmış, nefsî eğilimlerden temizlenmiş, günah ve hatalardan münezzeh olmuşlardır.

Melekİer, insanlar gibi yemez, içmez, uyumaz, erkeklik veya dişilik sıfatları taşımazlar. Kendi kendine kaim ve zatında müstakil farklı bir alemdirler. İnsanın sahip olduğu maddi hal­lerden hiçbiriyle vasıflanmazlar. İnsan suretinde veya başka maddi suretlerde görülme yada maddi şekillere girme gücüne sahiptirler.

Meleklerin yaratılışı, insanın yaratılışından daha öncedir. Çünkü ALLAH, meleklere, insanı yaratacağını ve yer yüzünde onu halife yapacağını haber vermiştir. [1304]

Meleklerin itaati fıtrîdir. Kötülükleri terketmeleri de onlara en küçük bir çabayı gerektir­mez. Çünkü onlarda şehvet denen bir şey yoktur. İnsan nefisle, arzu ve meyillerle ve şeytanla mücadele eder, itaata katlanır, sevgi ve korkuyla nefsinin ve ruhunun tekamülü için çabalarken, melekler kanın dolaşımı, akciğerin solunumu ve kalbin atışı gibi itaat etmeleri zorunlu ve kendiliğinden olduğuna göre taatta ve isyanı terketmede İnsanlardan hangi üstünlüğü olsun!

Cin kelimesi, sözlükte; gizli ve örtülü varlık, görülmeyen şey anlamına gelmektedir. Te­rim olarak ise; duyu organlanyla algılanamayan, çeşitli şekillere girebilen, dumansız ateşten yaratılmış, manevi, ruhani ve gizli varlıklara verilen bir addır.

İnsanların cinleri göremeyişi, insanlann gözlerinin cinleri görecek yetenekte yaratılmamış olmasındandır.

Cinler, İnsanlar gibi, akıl ve irade sahibi mükellef ruhani varlıklardır. Yalnız İnsanlar gibi maddi vücutları yoktur. Beşerin duyularından gizlidirler. Gerçek biçimleri ve esas tabiatlarıyla görülmezler. Değişik şekillere girme gücüne sahiptirler.

Cinler alemini tanımaya bizi götüren yol, sadece vahiydir. Kuran ve sahih sünnet; bize cinlerin hangi maddeden yaratıldıklarını, sınıflarını, her sınıfın mahiyetini, (dini konularda) mükellef olup Resulullah (s.a.v.)'den Kur'an dinlediklerini bildirmektedir.

“Andolsun biz insanı, pişmiş “Kuru bir çamur”dan, şekillenmiş “Kara balçıktan” yarattık. Cinleri de, “Daha önce”, “Dumansız ateşten” semûm yarattık” [1305]

Ayetler şu hususlara delalet etmektedir:

1- İnsan başlangıçta topraktan yaratıldı. Sonra suda yoğruldu ve çamur oldu. Sonra kokuşup kararıncaya kadar bekledi. Bu kokuşmuş ve rengi değişmiş çamur kurudu ve doku­nulunca çınlayan bir madde haline geldi.

2- Cinler, “Dumansız ateşten” yaratıldılar. Çünkü ayette geçen “Semûm” sözü, ate­şin saf alevidir.

3- Cinlerin yaratılışı, insanın yaratılışından öncedir.

Cinler, sınıf sınıftır.

Bazısının; İstikameti, huyu, ve hayır işlemesi tamdır.

Bazısı, bu sınıfın altındadır.

Bazısı da, ahmak ve gafildir.

Bazısı da, kâfirdir. Bunlar, çoğunluğu teşkil etmektedir.

Yüce ALLAH, Kur'an dinleyen cinlerle ilgili kıssayı şöyle haber vermektedir:

“Bize gelince, bizden iyiler de var ve başka türlü olan da var. Biz çeşitli sı­nıflara ayrıldık.”[1306]

Yani cinlerden bazısı, salih olma yönünden tamdır. Bazısı da, bunlardan daha az salihtir. Bu nedenle de insanlarda olduğu gibi değişik sınıfları vardır.

İblîs kelimesi, yabancı bir kelime olup Arapça kökenli değildir ve gayri   munsanftır,

Bir görüşe göre de; “İblîs” kelimesi, Arapça olup ALLAH'ın rahmetinden ümitsiz olmak, hayırdan mahrum kılmak anlamındaki “İblâs” kökünden türemiştir. Gayri munsarıf olması da, Özel bir isim olduğu veya Arapça kökenli olmayan isimlere benzediği içindir.

İblis, şeytanların babası ve ilk soylarıdır. Şeytanlar, cinlerden isyan edenlerdir.

Melekler; ALLAH'ın hayn, saiahı ve kurtuluşu temsil eden askerleri kabul edilirse, İblis ve maiyetindeki şeytanlar da ALLAH'ın kötülük ve fesadı temsil eden düşmanlarıdır. Çünkü me­lekler ile şeytanlann amelleri, tamamen birbirine zıt ve değişiktir. Zira meleklerin çalışmaları, ilk planda ALLAH'a, kulluğa, hayatı geliştirmeye, dünya işlerini düzenlemeye ve kainat düzeni ile ilgili işleri yerine getirmeye yöneliktir. Devamlı ahenk, uyum ve birleştirme için insanın hidayeti için, onu bağışlaması ve kötülüklerden koruması için ALLAH'a dua ederek çalışırlar.

Şeytanlann çalışmaları ise daima ALLAH'a karşı isyana, tahribe, dağıtma ve yıkmaya, Al­lah'ın birleştirmesini emrettiği şeyleri kesmeye ve kesilmesini İstediği şeyleri de birleştirmeye yöneliktir. Yeryüzünde ve alemde meydana gelen her kötülük ve fesatta mutlaka şeytanlann ilgisi ve parmağı vardır.

Şeytan, geçmiş ümmetlere kötü amelleri süslü göstermiş, küfrü ve isyanı güzel kabul et­tirmiş, ALLAH'a isyan etmeye ve peygamberlerini yalanlamaya davet etmişlerdir. Bugün de ça­lışmaları bundan başka bir şey değildir.

Yüce ALLAH, Kur'an-i Kerim'de, kötülüğü emreden nefis (Nefs-i Emmâre) ile kınayan nefsi (Nefs-i levvame'yi) sadece birer defa zikretmesine karşılık şeytanı defalarca zikretmiş ve ondan korunmanın gerektiğini değişik şekillerde ifade etmiştir. Bunu da, sadece insanin şeytana karşı sapmamak ve dalalete düşmemek için uyanık olmasını sağlamak amacıyla yapmıştır. Çünkü şeytanın nefis üzerindeki etkisi, mikrobun vücuttaki etkisi gibidir. Mikrop, vücudun zayıflığını fırsat bilir. Onu tahrip edip yok etmek için bu zayıflık anını bekler ve saldı­rır.

Vücut, mikroba karşı bağışıklık kazanmamışsa mikrobun elinden kurtulamaz. Mikrobu etkisiz hale getiren ve zararlarını yok eden güçlü bakım ve bağışıklık olmadan vücut, mik­ropların etkilerinden kurtulamaz.

Şeytan da aynen mikrop gibidir. Nefsin zayıflığını ve hastalığını fırsat için bekler. Bu fır­satı ele geçirir geçirmez, ona saldıracak ve bozacaktır. Nefis, şeytanın ve vereceği vesvese­lerin hakiki giriş kapısı olan hastalıklarından kurtulabilmesi İçin sağlıklı olmak zorundadır.

Şeytanın giriş kapıları olan nefsin hastalıkları, şeytanın önünde bütün kapıları kapaya-bilmesi için kurtulması gereken insanın eksiklikleridir. Bu hastalıklar veya eksikliklerden bazı­larını örnek verme mahiyetinde şöyle sıralanabilir: Zayıflık, ümitsizlik, emelsizlik, şımarıklık, aşırı sevme, kendini beğenme, yersiz övünme, zulüm, azgınlık, inkarcılık, nankörlük, aceleci­lik, başıboşluk, serserilik, cimrilik, açgözlülük, hırs, münakaşa, gösteriş, şüphe, kararsızlık, cehalet, gaflet, düşman olmada katı davranma, aldatma, yalan iddia, sabırsızlık, şikayet ve yakınma, infak etmeme, isyankarlık, İnatçılık, zorbalık, haddi aşma, mala düşkünlük ve dünyaya dört elle sanlma.

Bunlar, nefsin bazı hastalıklarıdır. Bu hastalıklar aracılığıyla şeytan, insanın hayatını al­tüst etmek ve üstün değerlerinden uzaklaştırmak için müdahale eder.

Bütün bu hastalıklarından kurtulması ve sıhhat ile afiyete kavuşup hak ve hayır ile mut­main olması için yapılacak mücahede yoluyla nefis tedavi edilmeden, şeytanın kovulması ve aldatmasının önlenmesi mümkün değildir.

Nefis bu hastalıklardan kurtulup mutmain olunca, insanın kalbi; ALLAH'ın zikri, şeytandan sakınma, güç ve kuvvetin ALLAH ile mümkün olduğunu itiraf etme, gökleri ve yeri ayakta tutan ve yok olmaktan koruyan ALLAH'a yönelme gibi insanın maneviyatını güçlendiren ve ruhi kalitesini yükselten faziletlerle dolar. Şeytan, bu duruma yükselen insandan artık çekinmeye başlar ve Hz. Ömer olayında olduğu gibi, herhangi bir yolda böyle bir insanla karşılaşmaktan kaçınır.

Denilebilir ki:

“Kötülüğü telkin eden, ALLAH'a düşman olmaya ve öğretilerine muhalefet etmeye çağıran İblis'i ALLAH niçin yarattı?”

Bazı alimler, bu soruya şöyle cevap vermeye çalışmışlardır:

İblis'in yaratılışı, kullara, ALLAH'ın zıt şeyleri yaratabileceğini ortaya koymaktadır. Dola­yısıyla varlıkların en kötüsü ve her kötülüğün sebebi olan bu varlığın yaratılması, varlıkların en şereflisi, en temizi, en nezihi ve her iyiliğin sebebi olan Cebrail meleğin yaratılışına karşılık sayılabilir. Çünkü yüce ALLAH, onu da yaratabilir ve bunu da yaratabilir.

Nitekim gece ve gündüzün, hastalık ile ilacın, hayat ile ölümün, güzel ile çirkinin ve hayır ile şerrin yaratılması da yüce ALLAH'ın kudretini, İzzetini, hakimiyet ve malikiyetini gösteren en büyük delildir.

Görüldüğü üzere ALLAH bu zıt şeyleri yaratmış, birini diğerine karşılık yapmış, tasarruf ve idaresi altına almıştır. Alemde bunlardan herhangi birinin tamamen yok olması; yüce hikmetini, kamil tasarrufunu ve mülkünün idaresini sekteye uğratır.

Iblis’in yaratılış hikmetlerinden biri de; ALLAH'ın, “Kahhâr” olma ile ilgiü isimlerine ait iz­lerin ortaya çıkmasıdır: Kahhâr, Muntekim, ****, Dârr, Şedîdu'I-ikâb, Serîu'l-hisâb, zu'l-Batşi'ş-Şedîd, Hâfıd, Rafı, Muiz, Muzill gibi. Bütün bu isimler ve fiiller, muhatabı bulunması gereken kemal özelliklerdir. Dolayısıyla insaniar ve cinler de, melekler gibi olsaydı bu isimle­rin eserleri ortaya çıkmazdı.

Iblis’in yaratılış hikmetlerinden birisi de; yüce ALLAH'ın koruma, bağışlama, mağfiret, örtme, kullanndan dilediği kişi içi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 20 Ekim 2011, 22:07:29 Gönderen: Saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:01:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler rüya tabiri,Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler mekke canlı, Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler kabe canlı yayın, Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler Üç boyutlu kuran oku Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler kuran ı kerim, Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler peygamber kıssaları,Konu ile İlgili Çeşitli Hadisler ilitam ders soruları, Konu ile İlgili Çeşitli Hadislerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes