๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Kasım 2011, 21:32:06



Konu Başlığı: Komutanın Askerlerden Biat Alması
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Kasım 2011, 21:32:06
18- Savaşmak İstediği Zaman Komutanın, Askerler­den Biat Almasının Mustehab Olması Ve Ağaç Altın­da Yapılan Rıdvan Biati


1700- Câbir b. Abdullah (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Biz Hudeybiye günü bin dört yüz kişiydik. Ömer'in elinden tutmuş olduğu halde Resulullah (s.a.v.)'e biat ettik. Bu ağaç, büyük bir diken ağacıydı.

Câbir:

“Biz, Resulullah (s.a.v.)'e; kaçmayacağımıza dair biat ettik. Ölüm üzerine ona biat etmedik” dedi. [1079]

1701- Abdullah b. Ebi Evfâ (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Ağaç altında Peygamber (s.a.v.)'e biat eden kimseler, bin üç yüz kişi idi. Eşlem kabilesi, Muhacirlerin sekizde biriydi.” [1080]

Açıklama:

Hudeybiye biatında Peygamber (s.a.vj'in yanındaki sahabenin sayısını bildiren rivayet­ler, görüldüğü üzere birbirinden farklıdır. Bu rivayetlerin bazısında 1400, bazısında 1500, bir rivayette ise 1300 kişi olduğu bildirilmektedir. Beyhakî, çoğu rivayetlerin 1400 olduğunu söylemiştir.

Rivayetlerin arası şöyle birleştirilmektedir: Bu biatta bulunan sahabiler, 1400 yüz küsur­dur. Ancak hadisi “1400 kişi idiler” diye rivayet edenler, küsuru dikkate almamıştır. 1500 olduğunu söyleyenler de, bu küsuru hesaba katmışlardır. 1300 kişi olduğunu söyleyenler ise kaç oiduklannı iyi bîİmedikîeri için bir kısmını söylememişlerdir.

1702- Ma'kil b. Yesâr (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Doğrusu Hudeybiye'de ağaç altında yapılan biat günü kendimi görmüşümdür. Peygamber (s.a.v.) insanlardan biat alıyor, ben de ağacın dallarından birisini başının üzerinden kaldırıyordum. Biz, o gün bin dört yüzü kişi idik. Ona, ölüm üzerine biat etmedik. Ona, sadece kaçmayacağımız üzerine biat ettik.” [1081]

1703- Saîd İbnu'l-Müseyyeb'den rivayet edilmiştir:

“Babam, Hudeybiye'de ağaç altında Resulullah (s.a.v.)'e biat edenler­dendi. Ertesi sene hacca gittik. Fakat ağacın yerini bulamadık. Eğer size belli olmuş olsaydı o zaman siz en iyi bilensiniz.” [1082]

1704- Seleme İbnu'1-Ekva' (r.a)'ın azadlısı Yezîd b. Ebi Ubeyd'den rivayet edilmiştir:

“Seleme İbnu'l-Ekva'ya:

“Hudeybiye günü Resulullah (s.a.v.)'e hangi şey üzerine biat ettiniz?” di­ye sordum. O da:

“Ölüm üzerine” diye cevap verdi. [1083]

Açıklama:

1787 nolu Câbir rivayetinde ölüm için değil savaştan kaçmayacaklarına ve 1790 nolu Seleme rivayetinde ise ölüm üzerine biat ettikleri bildirilmektedir. Fakat bu iki rivayet arasın­da bir zıtlık yoktur. Çünkü ölüm üzerine yapılan biattan maksat; ölseler bile savaştan kaçma­yacaklarına söz vermektir. Çünkü bir rivayette sahabiler burada hicret ve cihâd için, başka bir rivayete göre dinleyip itaat için ve Abdullah İbn Ömer'in bir rivayetinde ise sabır için biat etmişlerdir.

Alimler, “Sabır” ile ilgili rivayetin bütün mânâları bir araya toplayıp maksadı tam olarak ifade ettiğini söylemişlerdir. Şöyle ki: Kaçmayacaklarına dair yaptıkları biatin mânâsı, ya zafer kazanıncaya yada ölünceye kadar sabretmektir. Ölüm ve cihâd üzerine yapılan biatin mânâ­ları da sabırdır.

İslâmiyetin ilk devirlerinde on müslümanın yüz kâfir karşısında sabredip kaçmamaları vâcib idi. Yüz müslüman bin kâfire karş: durmakla mükellef idi. Sonraları bu hüküm yürür­lükten kaldırılarak iki misli düşmana karşı sabretmek vâcib olmuştur.

Malikîler ile Şâfiîlerin ve cumhurun görüşü budur. Bu görüş, Abdullah İbn Abbâs'ın da görüşüdür.

İmâm Azam ile diğer bir kısım alimlere göre âyet neshedilmemiştir. [1084]

1705- Abdullah İbn Zeyd (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Bir adam, Harre vakası günlerinde Abdullah İbn Zeyd'e gelip:

“İşte şu Abdullah İbn Hanzale, insanlardan biat alıyor” dedi. Abdullah İbn Zeyd, o adama:

“Ne üzerine biat alıyor” diye sordu. O da:

“Ölüm üzerine” diye cevap verdi. Bunun üzerine Abdullah İbn Zeyd:

“Hayır! Ben, Resulullah (s.a.v.)'dcn başka hiç kimseye biat etmem” de­di. [1085]

Açıklama:

Abdullah İbn Hanzale ile ilgili olarak 1782 nolu hadisin açıklamasına bakabilirsiniz.


[1079] Buhârî, Meğâzî 35; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/341, 347, 355, 381, 396.

[1080] Ebu Dâvud et-Tayâlİsî, Müsned, 820.

[1081] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/25.

[1082] Buhârî, Meğâzî 35; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/433.

[1083] Buhârİ, Cihad 110, Meğâzî 35, Ahkam 43; Tirmizî, Siyer 34, 1592; Nesâî, Biat 8; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/47, 51, 54.

[1084] B.k.z: A. Davudoğlu, Müslim Şerhi, 9/37.

[1085] Buhârî, Cihâd 110, Meğâzî 35; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/42.