๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Kasım 2011, 22:04:54



Konu Başlığı: Kocanın Ölümünden Dolayı Beklenen İddet
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 28 Kasım 2011, 22:04:54
9- Kocanın Ölümünden Dolayı Beklenen İddet Müd­detinde Kadının Süslenmeyi Terk Etmesinin Vacip Ol­ması Ve Kocadan Başkasının Ölümünde ise Üç gün Müstesna Süslenmeyi Terk Etmesinin Haram Olması


1353- Zeyneb bint. Ebi Seleme (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir: “Zeyneb bint. Ebi Seleme, şu üç hadisi haber verdi:

“Ben, babası Ebu Süfyân öldüğü zaman Peygamber (s.a.v.)'in hanımı Ümmü Habîbe'nin yanına girmiştim. Ümmü Habîbe, içerisinde sarı renk bulunan “Sürre” ile karışık maddelerden yapılan san renkli “Halûk” adında bir koku yada başka bir şey istedi. Ondan önce bir cariyeye/genç bir kıza sürdü. Sonra da kendi yanakla­rına sürdü, sonra da:

“Vallahi, kokuya hiçbir ihtiyacım yok. Fakat Resulullah (s.a.v.)'i minber üzerinde:

“Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, kocasının ölümü üze­rine dört ay gün yas tutmasından başka, hiçbir ölü için üç günden fazla yas tutmak helal değildir!” buyururken işittim” dedi. [594]

1354- Zeyneb bint. Ebi Seleme (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“2. Zeyneb bint. Ebi Seleme der ki: Kardeşi vefat ettiği sırada Zeyneb bint.

“Cahş'ın yanına girmiştim. Bir koku istedi. Kokuyu süründü. Sonra da:

“Vallahi, kokuya hiçbir ihtiyacım yok. Fakat Resulullah (s.a.v.)'i minber üzerinde:

“Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, kocasının ölümü üze­rine dört ay gün yas tutmasından başka, hiçbir ölü için üç günden fazla yas tutmak helal değildir!” buyururken işittim” dedi. [595]

1355- Zeyneb bint. Ebi Seleme (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“3. Zeyneb der ki: Annem Ümmü Seleme'yi şöyle derken işittim: Bir kadın, Resulullah (s.a.v.)'e gelip:

“Ey Allah'ın resulü! Kızımın kocası öldü. Kendisinin de gözü ağrıyor. Bu durumda kızımın gözlerine sürme çekebilir miyim?” diye sordu. Resulullah (s.a.v.):

“Hayır!” buyurdu.

Kadın, iki yada üç defa bu isteğini tekrarladı. Resulullah (s.a.v.), bunların hep­sinde de: “Hayır!” diyordu. Sonra Resulullah (s.a.v):

“Kocası ölen kadının iddeti, dört ay on gündür. Halbuki sizden birisi cahiliye döneminde bir yıl beklerdi de deve tezeğini yılın sonunda atardı ve böylece yastan çıkardı” buyurdu.

Açıklama:

Bu hadisi, Zeyneb'den nakleden Humeyd der ki: Zeyneb'e:

“Bu, “Deve) tezeğini yılın sonunda atardı” sözünden maksat nedir?” diye sordum. Zeyneb:

“Cahiliyye döneminde kadın, kocası öldüğü zaman, küçük bir eve girer, en kö­tü elbiselerini giyer, bir yıl geçinceye kadar, koku ve hiçbir şey sürünmezdi. Böyle ağır bir hapis hayatını tamamladıktan sonra kadının yanma eşek yada koyun yada kuş türünden bir hayvan getirilirdi. Kadın efsunlamr gibi kendisine getirilen o hay­vanı, vücuduna sürterdi. Kadının böyle vücudunu sürte sürte ezdiği hayvan genel­likle ölürdü.

Sonra kadın, o çirkin yerden dışarıya çıkardı. Bu defa kadının eline, bir deve tezeği verilirdi. Kadın, onu (fırlatıp atardı. Bu törenden)sonra artık kadın, istediği kokuyu sürünür ve diğer şeyleri yapardı” diye cevap verdi. [596]

Ümmü Habîbe ile Zeyneb bint. Cahş, bu kokuyu sevdiği için değil, matemli görünme­mek için yapmıştır. Çünkü bir kadının, kocası dışında annesi, babası yada çocuğu için yas tutacağı müddet, sadece üç gündür. Bu üç günden fazla yas tutamaz. Kocası için ise, dört ay on gün yas tutar.

İhdad: Nikâh nimeti elden gitmekle kadının başına gelen musibete üzüldüğünü ifade için iddeti süresince zineti, kokuyu terk etmesidir. Yas halinde iken kadın; koku sürünemez. Sürme çekinemez. Kına yakmamaz, Usfur ve safran gibi kokulu şeylerle boyanmış elbise giyemez. Bunlara ancak özür halinde ruhsat verilir.

Yas tutma; bir ibadet olduğu için akıl-baliğ ve müslüman olmayan kadınlara vacip de-ğiİdir.)

1356- Ümmü Seleme (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Bir kadının kocası ölmüştü. Kadının yakınları, kadının gözüne bir şey olma­sından endişe etmişlerdi. Peygamber (s.a.v.)'e gelip kadının gözüne sürme çekmesi hususunda ondan izin istediler. Resulullah (s.a.v.):

“Sizden birisi cahiliye döneminde kocası öldüğünde evinin en kötü ye­rinde yada en kötü elbiseler içerisinde bir sene beklerdi. Nihayet bir yıl do­lup da oradan bir köpek geçtiğinde bir tezek atar da öylece yas tutmaktan çıkardı. Şimdi ise dört ay gün beklemek size çok mu geliyor?” buyurdu.[597]

1357- Ümmü Seleme (r.anhâ) ile Ümmü Habîbe (r.anhâ)'dan rivayet edil­miştir:

“İkisi, bir kadının, Resulullah (s.a.v.)'e gelip kızının kocasının öldüğünü, bunun üzerine kızının gözlerinin hastalandığını, kendisi kızının sürme çekmek istediğini anlattığını, Resulullah (s.a.v.)'in:

“Vaktiyle sizden birisi tezeği yılın sonunda atardı, böylece yas tutmaya son verirdi. Bu iddet ise ancak ve ancak dört ay gündür!” buyurduğunu konu­şuyorlardı. [598]

1358- Ümmü Atiyye (r.anhâ)'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Kocası için dört ay on gün yas tutmak hariç, hiçbir kadın, ölüye, üç günden fazla yas tutamaz. Yemen kumaşı hariç olmak üzere boyalı elbise gi­yemez, sürme çekemez, koku sürünemez. Yalnız temizlendiği zaman bir parçacık Bedevilerin kullandığı buhur olan “Kust”yada siyah bir buhur çeşidi olan “Ezfâr” sürünebilir.” [599]


[594] Buhârî, Cenaiz 30; Talak 46, 47, 50, Tıb 18; Ebu Dâvud, Talâk 41-43, 2299; Tirmizî, Ta­lak 18, 1195, 1196, 1197; Nesâî, Talâk 63, 67; İbn Mâce, Talâk 34, 2084; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/324, 325.

[595] Buhârî, Talak 40; Ebu Davud, Talak 41-43, 2299; Tirmizî, Talâk 18, 1195, 1196, 1197; Nesâî, Talâk 63, 67; İbn Mâce, Talâk 34, 2084; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/324, 325.

[596] Buhârî, Talak 47; Ebu Dâvud, Talâk 41-43, 2299; Tirmizî, Talâk 18, 1195, 1196, 1197; Nesâî, Talâk 63, 67; İbn Mâce, Talak 34, 2084; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/324, 325.

[597] Buhari, Talak 47.

[598] Nesâî, Talâk 63; İbn Mâce, Talâk 34, 2084.

[599] Buhârî, Hayz 12, Cenaiz 30, 31, Talak 46, 47, 48; Ebu Dâvud, Talâk 44-46, 2302; Nesâî, Talak 64; İbn Mâce, Talâk 35, 2087.