๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 25 Kasım 2011, 20:32:26



Konu Başlığı: Kabe'ye Yürüyerek Gitmeyi Adayan Kimse
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 25 Kasım 2011, 20:32:26
4- Kabe'ye Yürüyerek Gitmeyi Adayan Kimsenin Duru­mu


1499- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Peygamber (s.a.v.) iki oğlunun arasında götürülen yaşlı bir adam görüp:

“Bu adama ne olmuş?” diye sordu. Onlar da:

“Yürümeyi adamış” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v):

“Doğrusu Allah, bu adamın kendi nefsine azab ettirmek suretiyle yaptı­ğı ibadetten müstağnidir” buyurup o adama hayvana binmesini emretmiş. [794]

Açıklama:

Bu hadis, yaya olarak hacca gitmeyi adayıp da yürümekten aciz olan kişinin bir bineğe binebileceğini göstermektedir. Gerçei burada bu durumda olan kişiye herhangi bir kefaret sözkonusu edilmemiştir. Fakat Ebu Dâvud, Eyman 19 (3295, 3296)'da bu durumda olanla­rın ya bir kurban keseceği anlaşılmaktadır.

1500- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Peygamber (s.a.v.), iki oğlunun arasında onlara dayanarak giden yaşlı bir adam görüp oğullarına:

“Buna ne olmuş?” buyurdu. Oğulları:

“Ey Allah'ın resulü! Adağı var” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Pey­gamber (s.a.v.):

“Ey ihtiyar! Hayvana bin! Çünkü Allah, senden ve adağından müstağni­dir” buyurdu. [795]

1501- Ukbe b. Âmir (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Kız kardeşim yalın ayak olarak Beytullah'a Kabe'ye yürümeyi adadı. Bana da, bu meseleyi, onun namına Resulullah (s.a.v.)'e danışmamı emretti. Ben de bu meseleyi, ona danıştım. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“Hem yürüsün ve hem de yorulduğunda hayvana binsin!” buyurdu. [796]


[794] Buhârî, Cezâu's-Sayd 27, Eyman 31; Ebu Dâvud, Eymân 19,.3301; Tirmizî, Eyman 9,.1537; Nesâî, Eyman 42; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/106, 114, 183, 235.

[795] İbn Mâce, Keffarat 20,.2135; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/373.

[796] Buhârî, Cezâus-Sayd 27; Ebu Dâvud, Eymân 19, 3293, 3294, 3299; Tirmizî, Eymân 17, 1544; Nesâî, Eymân 32; İbn Mâce, Kefârât 20, 2134; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/152.