> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti  (Okunma Sayısı 1268 defa)
30 Ekim 2011, 20:48:22
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 30 Ekim 2011, 20:48:22 »



1- İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti, Rızkının, Ecelinin, Amelinin, Bedbaht Mutluluğunun Yazılması

2383- Abdullah İbn Mes'ud (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Doğru olan ve doğruluğu Allah tarafından tasdik edilmiş olan Resulullah (s.a.v.) bize şöyle buyurmaktadır:

“Sizden birisinin yaratılış maddesi annesinin karnında kırk günde tamam­lanır. Sonra yaratılış maddesi olan sperm yine bu şekilde bu kırk günlük müd­det içerisinde kan pıhtısı halini alır. Sonra yine bu şekilde bir çiğnem et haline gelir. Bu kırkar günlük üç merhaleden sonra dördüncü merhalede bir melek gönderilir. Bu melek ona ruh üfürür. Melek, dört kelimeyle; rızkını, ecelini, amelini şaki ve said olduğunu yazmakla emrolunur.

Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, sîzden birisi cennet ehlinin ameliyle amel etmekte devam eder, nihayet kendisi ile cennet arasında bir arşından başka mesafe kalmaz. Bu sırada meleğin anne karnın­da yazdığı yazı o kişinin önüne geçer. Bu defa o kimse, cehennem ehlinin ameliyle amel etmeye devam eder.

Yine sizden birisi cehennem ehlinin ameliyle amel eder, nihayet kendisi ile cehennem arasında ancak bir arşın mesafe kalır. Bu sırada meleğin anne karnında yazdığı yazı, o kişinin önüne geçer. Bu defa da o kimse cennet eh­linin amelîyle amel eder ve böylece cennete girer.” [834]

Açıklama:

Hadisin zahirine göre; insan, anne karnında kırkar günlük üç devre kaldıktan sonra Al­lah, ona ruh üfürmek için bir melek gönderir. Bu devrelerin toplamı dört ay eder. Dört aydan sonra anne karnındaki cenine, melek tarafından ruh üfürülür. Doğduğu zaman yiyip içeceği rızkı, eceli, ameli, bedbaht mı, yoksa bahtiyar mı olacağı yazılır.

Yalnız ceninin canlılığının, mahiyeti hiçbir zaman bilemeyeceğimiz ruhun üflenmesiyle aynı şey olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Çünkü günümüzde ulaşılan ayrıntılı tıbbî bilgiler, ceninin, döllenmeden itibaren ayrı bir canlılık ve bütünlük kazandığını, safha safha oluşum ve yaratılışının tamamlandığını, ilk birkaç haftadan itibaren organlarının teşekkül ettiğini, hatta kalp atışlannın hîssediidiğini ortaya koymaktadır.

Allah'a hüsnü zanda bulunmak, Allah'a sıdk ve cennet ehlinin ameli ve itikadıyla yöne­len kişinin, Allah bereketini artıracağına ve onu hayır ile sona erdireceğine inanmamızı gerekli kılar. Biz, bu meseleyi, bozuk inançlı veya riyakar yada kalbi hastalıklı ve zahirde cennet ehlinin amelini işleyen veya gizli günahlar işleyen, ama batında cehennem ehlinin amelini işleyen bir kişinin bulunabileceği şeklinde düşünüyoruz. Bu gibilerin akıbeti kötüdür. Ancak Allah'ın büyük şirkin dışındaki günahları bağışlaması mümkündür.” [835]

2384- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Yüce Allah, anne rahmine bir melek görevlendirir. Bu melek:

“Ey Rabbim! Bir nutfe/spermdir! Ey Rabbim! Bîr kan pıhtısıdır! Ey Rab­bim! Bir çiğnem etti” der.

Allah bir mahluk yaratmak istediğinde, melek;

“Ey Rabbîm! Erkek midir, dişi midir? Bedbaht mıdır, bahtiyar mıdır? Rızkı nedir? Eceli nedir?” diye sorar.

İşte bunlar, anne karnındayken böylece yazılır.” [836]

Açıklama:

Kur'an'da insanın yaratılış ve tekamül safhaları dokuz kademe halinde şöy­le anlatılmaktadır:

“Andolsun biz insanı, çamurdan süzülüp çıkarılmış bir özden yarattık. Sonra onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik. Sonra nutfeyi alaka aşı­lanmış yumurta yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere iskelete çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yap ıpyaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir. Sonra siz, bunun arkasından mutlaka öleceksiniz. Sonra siz, kıya­met gününde muhakkak diriltileceksiniz.” [837]

2385- Hz. Ali (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Biz Bakîu'l-Garkad mezarlığında bir cenazede idik. Derken yanımıza Resulullah (s.a.v.) gelip oturdu. Biz de etrafına oturduk. Beraberinde bir baston vardı. Başını eğip bastonuyla yeri çizmeye başladı. Sonra da:

“Sizden hiç bir kimse ve dünyaya gelen hiç bir canlı yoktur ki, Allah onun cen­netteki ve cehennemdeki yerini takdir etmiştir. Herkesin bedbabht ve bahtiyar oldu­ğu da yazılmıştır!” buyurdu. Bunun üzerine bir adam:

“Ey Allah'ın resulü! 0 halde biz, ameli bırakıp bu (ilahî) yazımız üzere durma­yalım mı? Amelin yararı ne?” dedî. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Her kim bahtiyarlardan ise, bahtiyar kimselerin ameline varacak ve her kim de bedbahtlardan ise, bedbaht kimselerin ameline varacaktır” buyurdu. Sonra da:

“Amel edin! Herkese imkân verilmiştir. Bahtiyarlara, bahtiyar kimselerin ameli müyesser olacaktır. Bedbahtlara ise, bedbaht kimselerin ameli müyesser ola­caktır” buyurdu.

Sonra da,

“Her kim malını Allah yolunda verir, Allah'a karşı gelmekten sa­kınır ve o en güzeli tasdik ederse, Biz ona en kolaya hazırlarız. Fakat kim cimri­lik eder, kendisini müstağni görürse ve o en güzel olanı yalanlarsa Biz de ona en güç olanı hazırlayacağız” [838] ayetini okudu. [839]

Açıklama:

Şu halde kula düşen görev, niçin yaratıldıysa onun gereğini ifa etmek ve yaratana kar kulluk vazifesini hayatının sonuna kadar sürdürmektir.

Bir soru:
 
İnsanın said/bahtiyar veya şaki/bedbaht olması, ezelî takdirin eseri olduğun göre kişinin serbest hareketi ve irade sahibi olarak davranması mümkün mü, hakkında! takdir onun için bir özür değil mi?

Cevap:  

Ezelî takdir kulun iradesini engellemez ve onun için özür değildir. Çünkü ezeli takdir Allah'ın ilim ve iradesinin esendir. Allah, insanın dünyada kendi irade ve isteği ile iman veya küfrü seçmekle said veya şaki olacağını ezelde bildiği ve böyle irade ettiği için o insanın veya şaki olacağını ezelde bildiği ve böyle İrade ettiği için o insanın said veya şaki olacağını ezelde takdir buyurmuştur, ilim vasfı bilinen şeyi baskı altında tutmaz. Sâdece onun mahiyet ve durumunu aydınlığa çıkarır. Onun için Keiâmcılar ve Felsefeciler “İlim malûma tabidir” demişlerdir. Bu gerçeği bir misal ile açıklayalım:

Rasathane uzmanları yaptıkları ilmi hesaplar neticesinde bir yıl sonra Güneş'in veya Ay­'ın tutulacağını, tutulma şeklini, gününü, saatini ve izlenebileceği ülkeleri bilebilirler. Uzmanla­rın, ilmin ışığında tesbit ettikleri istikbale ait bu olayı rapor ettikten bir yıl sonra olayın aynen meydana geldiğini görüyoruz. Uzmanların, olaydan bir yıl önce yaptıkları takdir ve tesbitın veya tanzim ettikleri raporun tesiriyle bir yıl sonra Güneş veya Ay'ın tutulma olayının meydana geldiği iddia edilebilir mi? Elbette böyle bir iddia gülünçtür. Güneş'in ve Ay'ın tutulmasının sebebi uzmanlann takdir ve rapor tanziminden tamamen ayrı bir takım tabiî sebeplerdir. Eğer uzmanlar bu ilmî hesaplan yapmamış olsaydılar, tutulma olayları olmayacak mıydı? Burada uzmanların ilim ve tespitlerinin tutulma olaylarına baskı yapmadığı, zorlayıcı olmadığı açıkça biliniyor.

Allah Teâla'nm kul hakkındaki ezeli takdiri kul için suçluluktan kurtarıcı bir mazeret ola­maz ve onu baskı altında tutmaz. [840]

Garkad: Uç metre kadar boyu olan, kökü ve dalları beyaz böğürtlen ağacına benzer, kaim yapraklı, dallan dikenli, çiçeklerini boynu uzun olan bir ağaçtır. Koni şeklinde meyvesi vardır. Medine'de İçerisinde bu ağacın bolca yetiştiği bir mezarlık vardır ki, bu mezarlığa “Bakîu'l-Garkad” denilir. Bugün bu mezarlık, “Cennetu'l-Bakî adıyla anılmaktadır.

2386- Câbir (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Suraka b. Mâlik b. Cu'şum, Resulullah'ın yanına gelip ona:

“Ey Allah'ın resulü! Bize, şimdi yaratılmışız gibi dinimizi açıkla. Bugü­nün ameli, kalemlerin yazıp da yazıların kuruduğu, takdirlerin cereyan etti­ği işler içinde midir? Yoksa yeniden meydana gelecek işler için midir?” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Hayır! Bugünkü iş, yeniden meydana gelecek işler için değildir. Fakat kalemlerin yazıp kuruduğu, takdirlerin cereyan ettiği işler içindir” buyurdu.

Suraka:

“O halde amel ne içindir?” dedi.

Hadisin ravisi Zuheyr der ki: Sonra hadisin diğer ravisi Ebu'z-Zübeyr bir şey söyledi. Fakat ben onu anlamadım. Ne söylediğini ona sordum. O da:

“Amel edin! Herkese imkan verilmiştir!” dedi. [841]

Açıklama:

Allah'ın yazısı, Ievhi, kalemi ve sahifeler gibi hususlar, tamamen iman edilmesi gereken şeylerdendir. Bunlann keyfiyetlerine ve sıfatlarına gelince, bunların ilmi Allah'a aittir. Yaratıl­mışlar, O'nun ilminden dilediği miktar müstesna hiçbir şeyi ihata edemezler.[842]
2387- İmrân b. Husayn (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.)'e:

“Ey Allah'ın resulü! Cennetliklerin, cehennemliklerden ayrıldığı belli ol­du mu?” diye soruldu. Resulullah (s.a.v.):

“Evet, belli oldu” buyurdu. Ona:

“O halde amel edenler, ne hususta amel edecekler?” diye soruldu. Resulullah (s.a.v.):

“Herkese, yaratıldığı şey için imkan verilmiştir” buyurdu. [843]

2388- Sehl b. Sa'd es-Sâid...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:47:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti rüya tabiri,İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti mekke canlı, İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti kabe canlı yayın, İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti Üç boyutlu kuran oku İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti kuran ı kerim, İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti peygamber kıssaları,İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyeti ilitam ders soruları, İnsanın Anne Karnında Yaratılmasının Keyfiyetiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes