> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > İlim Bölümü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlim Bölümü  (Okunma Sayısı 694 defa)
29 Ekim 2011, 23:39:46
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 29 Ekim 2011, 23:39:46 »



47. İLİM BÖLÜMÜ


İlim:
 
İnsanın duyu vasıtaları ile elde ettiği veya Yüce Allah'ın vahiy yolu ile doğrudan doğruya gönderdiği, içinde zan ihtimali bulunmayan yakını bilgi.

Islamî terminolojide ilim terimi; “Bilgi” kelimesini karşılamak için kullanıldığı gibi, her­hangi bir bilgi şubesini ifade için de kullanılır. Örneğin; kelâm ilmi, tefsir ilmi gibi. Yine ilim ve bilgi terimlerinin bazen marifet kelimesiyle karşılan ildiği da bilinir.

1- Kuranın Müteşabihleri Ardına Düşmenin Yasak­lanması, Müteşabihe Tabi Olan Kimselerden Sakınmak Ve Kur'an'da Hakkında İhtilafın Yasak Olması
 
2411- Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.),

““Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun Kur'an'ın bazı âyet­leri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalp­lerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek payeye erişenler ise:

“Ona inandık, hepsi Rabbimiz tarafındandır' der­ler. Bu inceliği ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar” [871] ayetini okudu.

Âişe der ki: Resulullah (s.a.v.):

“Kur'an'ın müteşabih ayetlerine tabi olanları gördüğünüz zaman -ki Allah on­ları Kur'an'da zikredip kötülemiştir- onlardan sakının” buyurdu.”

Muhkem: Manası kolaylıkla anlaşılan, harici bir açıklamaya ihtiyaç duyulmayan ve tek manası olan ayetlerdir.

Müteşabih:

Bir çok manaya ihtimali olup bu manalardan birini tayin edebilmek için harici bir delile ihtiyacı olan ayetlerdir.

Ragıp el-Isfahanî (ö. 502/1108), müteşabih ayetlerin manasını bilme yönünden üç kı­sımda İncelenebileceğini ifade eder;

1- Bilinmesi mümkün olmayan müteşabihlerdir ki, bunu ancak Allah bilir. Kıyametin kopma vakti gibi.

2- İnsanoğlu lere tevessül ederek onun manasını bilebilir. Meselâ, garib kelimeler, muğ­lak hükümler.

3- Bu iki madde arasında olanlardır ki, bu da, ilimde rüsûh sahibi olan bazı kimselere tahsis edilmiş, diğerlerinden ise gizlenmiştir. Meselâ, Hz. Peygamber, Abdullah İbn Abbas için “Allah’ın! Onu dinde fakih/kavrayışlı kıl ve ona “Te'vili' öğret” şeklindeki duası gibi.

Genel olarak usûl alimleri, müteşâbihâtı iki kısma ayırmışlardır:

1- Muhkemle mukayese edildiğinde manası bilinebilen,

2- Hakikatini bilmeye   imkân bulunmayan   âyetlerdir.

Mücâhid bunları şöyle tarif ediyor:

“Muhkem âyetler, helal ve harama dâir olanlardır. Müteşabihler ise, bazısı bazısını tasdik ve tefsir eden âyetlerdir.

İbn Ebi Hâtim'de, Ali b. Ebİ Talha yoluyla Abdullah İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmek­tedir: “Muhkemler; nâsih, helâl-haram, hudûd, ferâiz, İmân edilip amel edilen hususlardır. Müteşabihler ise, mensûh, mukaddem, muahhar, emsal, yeminler ve iman edilip amel edilmeyen hususlardır.”

Müteşâbihin kaynağında Şâri'nin maksadının gizliliği sözkonusu olduğuna göre, bu gizli­lik bazen lafızda, bazen manada, bazen de her ikisinde birden olur.

A- Müteşabihliğin Sadece Lafızda Olması:
 

Müteşabih olan lafız, ya tekil veya mürekkeb olabilir. Müfreddeki gizlilik ise kelimenin garip olmasından veya müşterek olmasından ileri gelebilir. Mürekkebdeki gizlilik ise mürekkebin muhtasar olmasından, itnâb veya tertib cihet­lerinden olabilir. Şimdi bunlara birer örnek verelim: Garipliği ve az kullanılması sebebiyle tekil lafızdaki müteşabih; Abese sûresinin 31. âyetinde geçen “Ebben” lafzıdır. Bu âyeti takip eden ayet yardımıyla “Ebben” kelimesinin; hayvanların otladığı mer'a manasına kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Müşterek olması sebebiyle müteşabihe ömek; Saffât sûresinin 93. âyetinde geçen “Ye­min” kelimesi; sağ el, kuvvet ve kasem manaları arasında müşterektir. Bu üç manadan han­gisi verilirse verilsin manası caiz olur.

Mürekkebdeki müteşabihe bir örnek vermekle iktifa edelim: Kehf sûresinin

1- Ayetindeki gizlilik, “İvecen” kelimesi ile “Kayyımen” kelimelerindeki tertibdedir.


B- Müteşâbihliğin Sadece Manada Olması:  

Bu kısmın açık örneklerini; Allah'ın sıfatları, kıyametin ahvâli, cennet nimetleri, cehennem azabı gibi hususlar teşkil eder. Çünkü insan aklı, yaratanın sıfatlannın hakikatini ve diğer hususların durumunu ihata edemez. O halde kendisini hissetmediğimiz, bizde cinsi ve benzeri olmayan şeylere nüfuz etmeye nasıl yol bulunabilir.

Müteşabih olan sıfatlar hakkında alimler, iki mezhebe ayrılmıştır.

Birincisi, Selef Mezhebi:

Allah’ın müteşabih sıfatlan gibi görünürse de, bu sıfatların Al­lah'a isnadı muhal olduğundan, bunların medlullerinin tayinini selef uleması Allah'a tefviz ve havale etmişlerdir. Onlara sadece inanmak gerekir. Bu hususta enteresan örnekler pekçoktur. Bunlardan bir tanesini vermekle yetineceğiz. İmâm Mâük b. Enes'e “İstiva” hakkında sorul­duğunda, o:

“İstiva malumdur, keyfiyeti meçhuldür, ondan soru sormak bİd'atür. Senin kötü bir insan olduğunu zannederim, onu benden uzaklaştırın” demiştir.

İkincisi İse, Halef Mezhebidir:
 
Bunlar, zahiri muhal oian lafzı, Allah'ın zâtına lâyık olan bir manaya hamlederler. Bu mezheb, İmamu'l-Haremeyn, Abdu'l-Melîk b. Ebi Abdillah b. Yusuf b. Muhammed el-Cuveynî eş-Şâfî'İ, Ebu'l-Maâlî (ö. 478 /1085)'ye ve onun takipçileri­ne nisbet edilir.

Hapsedilemeyecek bir fıtratta yaratılan insan zekası, müteşabihat üzerinde de işlemeye başlamıştır. Hele İslâmiyeti İfsat etmek isteyenlerin, bu gibi âyetlere gelişi güzel mana verişlerini frenlemek ve aynı zamanda kötü neticelerinden müslümanları korumak için, müteşabih âyetleri İslâm'ın ruhuna uygun bir şekilde tevil etmek mecburiyeti hasıl olmuştu. Allah'ın müteşabih   sıfatlarına   ait   olan ayetleri bu iki mezhebin ne şekilde   anladıklarını   görlim:

Çoğunlukla bu sıfatlar, zikredeceğimiz şu âyetlerde toplanmaktadır:

“Rahman arşa is­tiva etti” [872]

“Kullarının fevkinde tek hüküm ve tasarruf sahibi O'dur” [873]

“Rabbin gelip melekler saf saf olunca” [874]

“Rabbinin vechi baki kalacak” [875]

“Rabbinin ccnbinde kusurlarımdan dolayı vah bana!” [876]

“Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir.” [877]

Selef mezhebi, Allahı, yukandaki sıfatların zahirlerinden tenzih ederler ve Allah'ın zik­rettiği şekilde onlara iman ederler ve onların hakikatini Allaha havale ederlerdi.

Halef mezhebi ise bu sıfatlara çeşitli manalar vermişlerdi. İstivaya; istikrar, istevia, suûd, i'tidâl; Allah'ın gelişini, Allahm emrinin gelişi; Allah'ın fevkiyyetinin yücelik yönünden olduğu, cihet yönünden olmadığı; Cenbden maksat hakdır, Vechi zâtıdır, inayetidir; yed kudretidir; nefs ukubetidir gibi manalar vermişlerdir. Müteşabih âyetlerin tevil edilmesi caiz görülmezse de, Kur'ân'i Kerim'de işaret buyuruiduğu veçhile, caiz görülmeyen tevil, gönülleri sapkın, niyetleri kötü olanların fitne ve fesat çıkartmak maksadıyla istedikleri tevillerdir. Yoksa iyi niyetle, akla muhakemeye ve din esasına uygun olarak yapılan teviller makbuî ve lâzımdır. Çünkü ilk devirlerdeki sağlam imân kaybolmuş, meydana gelen tereddütleri ma'kûl şekilde ortadan kaldırmak icap etmiştir.

c- Müteşâbihin, Hem Lafız Ve Hemde Manada Oluşu:

 
Bunun için pek çok örnekler vardır. Meselâ Bakara sûresinin 189. âyeti olan;

“İyilik ve taât evlere arkalarından gelmeniz değildir.” Eğer bir kimse arapların câhilliyetteki âdetlerini bilmezse Kur'ân'in bu nassini anlamaya mu­vaffak olamaz. Bu gibi âyetlerin anlaşılması, hem lafızlara ve hem de manalara ait tarihi, içtimâi, ahlâki v.s. gibi bir çok şeylerin bilinmesine bağlıdır. Cahiliyet devrinde araplar ihrama girdiklerinde evlerine kapılarından girmezler, duvardan bir delik açıp oradan girip çıkarlardı. Cenab-ı Hâk bunun için bu âyeti inzal etti.Bu âyetin, hem lafzında ihtisardan dolayı teşebbüh, hem de manasında bir teşebbüh vardır.

Kur'an'da müteşabih ayetlerin bulunması, insanlık için bazı faydalar sağlamaktadır. Ge­nellikle bu ayetler sayesinde İslamiyette insan fikri dondurulmamış, geniş bir fikir hürriyetine müsaade verilmiş oluyordu ve bu ayetler dinin temellerini kuvvetlendirmekte esaslı rol oynu­yordu. Çünkü bu âyetler bir kaç manaya gelebilirdi. Bu bakımdan zihinleri tamamen boş ve muhtelif fikirlerle karışmamış olan cahili araplara akıllarının alamayacağı bir söz söylemek, onların yeni dine inanmalarında bir tereddüt hasıl edebilirdi, işte bu âyetler sayesinde, böyle bir durum ortadan kalkmış, müslümanları daha çok öğrenmeye ve başka bilgilere de sahip olmaya sevketmiştir.

Yine bu âyetler sayesinde dinin tebliğine ve tesisine mâni olmak için sorulan suallere susturucu cevaplar verilmiş ve ilk günden itibaren meydana gelec...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlim Bölümü
« Posted on: 26 Nisan 2024, 08:04:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlim Bölümü rüya tabiri,İlim Bölümü mekke canlı, İlim Bölümü kabe canlı yayın, İlim Bölümü Üç boyutlu kuran oku İlim Bölümü kuran ı kerim, İlim Bölümü peygamber kıssaları,İlim Bölümü ilitam ders soruları, İlim Bölümüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes