๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Aralık 2011, 23:12:51



Konu Başlığı: İhramlı Kimsenin, İhramlıyken Avcılık Yapması
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 06 Aralık 2011, 23:12:51
8- İhramlı Kimsenin, İhramlıyken Avcılık Yapmasının Haram Olması


1111- Sa'b b. Cessâme (r.a)'tan rivayet edilmiştir;

“Sa'b b. Cessâme, Resulullah (s.a.v.)'e, (Mekke ile Medine arasındaki) Ebvâ'da yada Veddân'da bulunduğu sırada (avladığı) bir yaban eşeği hediye etmişti. Resulullah (s.a.v.) onu geri çevirdi.

Sa'b der ki: Resulullah (s.a.v.), yüzümdeki üzüntüyü görünce, bana:

“Biz onu sana ancak ihramlı olduğumuz için geri verdik” buyurdu. [287]

Açıklama:

Resulullah (s.a.v.)'in kendisine hediye edilen avı ihramlı olduğu için geri çevirmiştir. Bunun sebebi ise ihramlı olan kimselere, av, kendileri için avlanmadığından dolayıdır. Bir sonraki hadiste bu husus ele alınacaktır.

Ayrıca yaban eşeği avlamanın ve etinin yenilmesinin caiz olduğu da bu ve bir sonraki hadisten anlaşılmaktadır.

1112- Ebu Katâde (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Biz, Hudeybiye yılında Resulullah (s.a.v.)'le birlikte yola çıktık. Mekke ile Medine arasında Sukyâ köyüne 1 mil uzaklıkta olan Kâha vadisine vardığımızda, bazımız ihramlı ve bazımızda ihramsiz idi. Derken arkadaşlarımın bir şeye baktıkları­nı gördüm. Ben de o tarafa doğru baktım. Bir de ne göreyim, bir yaban eşeği. Hemen atımı eğerledim, mızrağımı aldım, sonra atıma bindim. Bu sırada kırbacım yere düştü. İhramlı olan arkadaşlarıma:

“Şu kırbacı bana verin” dedim. Onlar da:

“Vallahi, ihramlı olduğumuz için sana bu konuda hiçbir yardım ede­meyiz” dediler.

Bunun üzerine hayvandan inip kırbacı aldım. Sonra tekrar hayvana bindim. Yaban eşeği bir tepenin gerisinde bulunduğu sırada ardından yetişip onu mızrağım­la yaraladım, sonra da onu kestim. Daha sonra onu arkadaşlarımla getirdim. Arka­daşlarımın bir kısmı:

“Onu yeyin” diyordu. Bîr kısmı da:

“Onu yemeyin” diyordu.

Bu sırada Peygamber (s.a.v.) önümüzde bulunuyordu. Atımı mahmuzlayıp ona yetiştim. Ona durumu anlattım. Bunun üzerine:

“O helaldir, yeyin” buyurdu. [288]

Bu olay, Hudeybiye umresi yılında meydana gelmiştir.

Arkadaşlarının ihrama girdiği halde bu yolculukta Ebu Katâde'nin ihrama girmemesi, henüz o tarihlerde mikatlerin tayin edilmeyişinden ileri gelmiş olabilir.

Ebu Katâde'nin avladığı avın etinden arkadaşlarının yememeleri ise, şüpheli işlerden ka­çınmak gayesine matuf olabileceği gibi,

“İhramlı olduğunuz müddetçe kara avı size ha­ram kılınmıştır” [289] ayetinin genel hükmüyle amel etmek istemiş olmalanndan kaynaklanmış da olabilir.

Resulullah (s.a.v.)'in, “Bu ancak Allah'ın size yedirdiği bir yiyecektir” buyurması; yakalayıp kesmek mümkün olmayan bir hayvanı yaralayarak öldürmenin, onu boğazlamak yerine geçtiğini ifade eder.

İhramlı bir kimsenin avladığı hayvanın etini yemesi haramdır. Bu konuda alimler ittifak etmiştir.

Yine ihramlı olmayan bir kimsenin, ihramlı bir kimse için avlamış olduğu bir avı o ih­ramlının yemesi de, alimlerin büyük çoğunluğuna göre haramdır. Fakat ihramlı bir kimsenin, ihramsız avcıya o avı avlaması için avın yerini göstermek gibi bir yardımda bulunmamış olması şarttır.

Hanefi alimlerinin göre, bu avı, o ihramlının yemesinde bir sakınca yoktur. Yalnız ih­ramlının, herhangi bir yardımı olmadan o avı ihramsız bir kimse kendisi için avlamışsa o avı herhangi bir ihramlının yemesinde sakınca yoktur. Bu konuda cumhuru ulema ile Hanefi alimlerinin görüşü aynıdır. Çünkü Resulullah (s.a.v.)'in,

“Sizlerden herhangi bir kimse, Ebu Katâde'ye, o yaban eşeği üzerine saldırmasını emr yada bir şeyle işarette bulundu mu?”  sözü buna ifade etmektedir.


[287] Buhârî, Cezau's Sayd 6, Hibe 6; Tirmizî, Hac 26, 849; Nesâî, Menâsik 79; İbn Mâce, Menasik 92, 3090; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/37, 38.

[288] Buhârî, Cezau's-Sayd 2, 3, 4, Hibe 3, Cihad 46, 88, Zebâih 10, 11, Et'ime 19; Ebu Dâvud, Menâsİk 40, 1852; Tirmizî, Hac 25, 847; Nesâî, Hac 78; İbn Mâce, Menasik 93, 3093: Ahmed b. Hanbel, Menasik, 5/301.

[289] Maide: 5/96.