๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 08 Aralık 2011, 22:16:23



Konu Başlığı: Her Aydan Üç Gün Oruç Tutmanın
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 08 Aralık 2011, 22:16:23
36-  Her Aydan Üç  Gün, Arefe, Aşura,  Pazartesi  ile Perşembe Günleri Oruç Tutmanın Müstehab Olması


1084- Muâze el-Adeviyye'den rivayet edilmiştir: “Muâze el-Adeviyye, Peygamber (s.a.v.)'in hanımı Aişe'ye:

“Resulullah (s.a.v.) her ay üç gün oruç tutar mıydı?” diye sordu. Aişe:

“Evet” diye cevap verdi. Aişe'ye:

“Ayın hangi günlerinde oruç tutardı?” diye sordum. O da:

“Ayın hangi günlerinde oruç tutacağına itina etmezdi” dedi.[253]

Açıklama:

Hadisin zahirinden, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in her ayın üç gününde oruç tuttuğu fakat bu günleri ayın her hangi bir bölümüne denk getirmeye özenmediği anlaşılmaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bîyd her ayın 13, 14, 15. günlerinde veya bir hafta Pazartesi ve Perşembe, diğer haftada da sadece Pazartesi günleri oruç tuttuğu çeşitli hadislerde belirtil­mektedir.

Buna göre Resulullah (s.a.v.)'in ayın belirli günlerinde oruç tutmayı tavsiye etmesi, üm­metine aittir. Kendisinin oruç tutacağı bu günlere itina etmemesi ise hepsinin caiz olduğuna İşaret için şahsına ait bir iş olması mümkündür. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.)'in karşısına bir çok işler çıkıyor ve bu günlere riayete imkan vermiyordu. Yada Hz. Peygamber (s.a.v.) her an oruç tutmanın caiz olduğuna işaret için ayın herhangi bir gününde oruç tutuyordu. Bunların hepsi, onun için efdaldir.

1085- Ebu Katâde (r.a)'tan rivayet edilmiştir: Bir adam Peygamber (s.a.v.)'e gelip ona:

“Nasıl oruç tutarsın?” diye sordu. Resulullah (s.a.v.) bu sorunun şekline kızdı. Ömer (r.a) onun kızdığını görünce:

“Biz, Rabb olarak Allah'a, din olarak İslâm'a, Peygamber olarak da Muhammed’e razı olduk. Allah'ın gazabı ile Resulünün gazabından Allah'a sığı­nırız” dedi.

Ömer (r.a) bu sözü, Peygamber (s.a.v.)'in gazabı yatışıncaya kadar tekrarlayıp durdu. Nihayet Ömer:

“Ey Allah'ın resulü! Bütün sene oruç tutan kimsenin hali ne olacak?” dedi. Resulullah (s.a.v.):

“Böyle bir kimse ne oruç tutmuştur ve ne de tutmamıştır yada oruç tutmamıştır ve iftar etmemiştir” buyurdu. Ömer tekrar:

“İki gün oruç tutup bir gün tutmayan kimsenin hâli ne olacak?” diye sor­du.

Resulullah (s.a.v.):

“Bir kimse, buna, güç yetirebilir mi?” buyurdu. Ömer yine:

“Bir gün oruç tutup bir gün tutmayan kimsenin hâli nasıl olacak?” diye sordu. Peygamber (s.a.v.):

“Bu, Dâvud (a.s)'ın orucudur” buyurdu. Ömer :

“Bir gün oruç tutup iki tutmayan kimsenin durumu nasıl olacak?” diye sordu. Resulullah (s.a.v.):

“Doğrusu ben, böyle bir orucu tutabilmek bana güç verilmesini isterim” buyurdu. Daha sonra da:

“Her aydan üç gün oruç tutmak ve Ramazan ayından Ramazan ayına kadar oruç tutmak, işte bütün sene oruç tutmak demektir.

Arefe günü oruç tutmaya gelince, Allah'ın, bununla önceki senenin ve sonraki senenin (küçük) günahlarını Örtmesini ümit ederim.

Aşure günündeki oruca gelince ise Allah'ın bunu da önceki senenin (kü­çük) günahlarına kefaret yapmasını umarım” buyurdu. [254]

Açıklama:

Resulullah (s.a.v.)'in, soru soran kimseye kızması; sorusunu hoş karşılamadığı içindir. Çünkü sorulan soruya cevap vermek gerekir. Resulullah (s.a.v.) ise bu soruya vereceği cevap­tan ötürü bir problemin meydana gelmesinden endişelendi yada Resulullah (s.a.v.)'in tuttuğu orucun o kimseye az görünmesi olanağı da vardı. Çünkü Resulullah (s.a.v.) ibadetlerde hep orta hali gözetirdi.


[253] Ebu Dâvud, Siyam 70, 2453; Tirmizî, Savm 54, 763; İbn Mâce, Siyam 29, 1709.

[254] Ebu Dâvud, Siyam 54, 2425; Tirmizî, Savm 46, 749; Nesâî, Siyam 73; İbn Mâce, Siyam 31, 1713, 40, 1730, 41, 1738.