> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > Gecenin Sonunda Allah'ı Anma
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gecenin Sonunda Allah'ı Anma  (Okunma Sayısı 950 defa)
17 Aralık 2011, 23:27:15
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 17 Aralık 2011, 23:27:15 »



24- Gecenin Sonunda Allah'ı Anma Ve Duaya Teşvik ile O Zamanda Yapılan Duanın Kabulü


674- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle bu­yurmaktadır:

“Şanı Yüce olan Rabbimiz her gece, gecenin son üçte biri kaldığında dünya semasına inip:

“Kim Bana dua ederse, onun duasını kabul ederim! Kim Benden bir şey isterse, istediğini ona veririm! Kim Benden bağışlanma dilerse, onu bağışla­rım!” buyurur. [971]

Açıklama:

“Nüzul Hadisi” diye bilinen bu hadis, yirmi kadar sahabiden rivayet edilmiştir. Hadi­sin rivayetleri arasında bazı farklılıklar vardır. Bazılarında “Gecenin ilk üçte biri geçtiği zaman iner”, bazılarında “Gecenin yarısı yada üçte ikisi geçtiği zaman iner” bazıla­rında “Gece yarısı yada gecenin son üçte birinde iner” ifadesi yer almaktadır.

Nevevî bu hadis hakkında şunları söylemektedir:

“Bu, sıfat hadislerinden (yani müteşabih hadislerdendir. Bunda âlimlerin iki mezhebi vardır: Biri selefin cumhuru ile bazı kelamcıların mezhebidir ki, onlar Allah'ın intikal, hareket vesair mahlûk alametleri olan mahlûk sı­fatlarından tenzihini itikad ederek bunun Allah Teâlâ'ya yakışacak surette hak olduğuna, hakkımızda müteâref olan zahirinin kast edilmemiş olduğuna inanıp te'vîli hususunda söz etmezler.

ikincisi, birçok kelamcıların ve selef den bir takım cemaatlerin mezhebidir: Onlara göre bu gibi lafızlar; çeşitli yerlere göre ve lâyık olacak surette te'vîl olunur. Bu esas üzerinde olan­lar bu hadisi iki türlü te'vîl ettiler: Biri Mâlik b. Enes ve diğerlerinin te'vilidir ki, hadisin mana­sı; “Allah'ın rahmeti, emri yahut melekleri iner” demektir. Nitekim tâbi'ler hükümdarın emrini yerine getirdiklerinde, “Sultan şöyle şöyle yaptı” denir. ikincisi bunun istiare üzere olmasıdır. Bunun da mânâsı Allah'ın dua edenlere icabet ve lütufla ikbâli ve teveccühüdür. Allah, yegâ­ne bilendir. [972]

Selefin salihinin bir kısmı, bu tür müteşabih hadis ve ayetleri olduğu gibi kabul etmiş, bu tür müteşabihlerde geçen el, yüz, inmek gibi kelimelerin, yaratıklarda olan ele, yüze ve inme­ye benzemediğini, fakat mahiyetini ancak Allah'ın bileceği bir inme, bir el ve yüz olduğunu söyleyerek icmali bir te'vil yoluna gidip yüce Allah'ı mahlukatına benzetmekten, O'na keyfiyet ve kemiyet İsnadından kaçınmışlardır.

Selefi salihinden sonra gelen müteahhirin alimlerine göre; bazı müteşabih ayet ve ha­dislerin, bazı hallerde İslam'ın genel çerçevesine, akla, Arap dili gramerine uygun, yüce Allah­'a layık bir şekilde tafsili olarak te'vil etmişlerdir.

Müteahhirin alimleri, bu yolu seçerken hiçbir şekilde selefin yolundan ayrılmayı dü­şünmemişlerdir. Ancak içinde bulundukları şartlar onları buna zorlamıştır. Çünkü sahabe, Hz. Peygamber (s.a.v.) ile birlikteliğin verdiği bir imkanla bu tür konularda tereddütlere düşmek­ten oldukça uzaktı. Zamanla çeşitli mezheplerin ortaya çıkmasıyla ortam tamamen değişmiş ve bu tür nasları yüce Aiiah'a uygun bîr şekilde, aklı tatmin edici ve mü'minleri zararlı akımla­rın etkisinden koruyucu bir te'vil yoluna gitme zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Hatta bunlardan bazıları; “Eğer biz, selefi salihinin şartlan içerisinde bulunmuş olsaydık, asla bu tür İhtilaflı konulara girmezdik” demişlerdir.

Bununla birlikte müteahhirin alimlerinin müdekkikleri, yaptıkları te'vilin, yegane ve en isabetli bir te'vil olduğunu söylemekten de kaçınmışlar ve “Bu kelimelerin en doğru manasını Allah bilir” demişlerdir.

İmam Mâlik, “Nüzûl”u iki şekilde te'vil ettiği rivayet edilmektdir:

1- “Allah'ın emri”, “Rahmeti”, “Melekleri nazil olur” demektir.

2- “Yüce Allah'ın Duâ edenin Duasını kabul etmesi, ona lütuf ve merhametle muamele etmesi” demektir.

İmam Kurtubî (ö. 671/1273) gibi bazı alimler; “Yunzilü” fiili, “İndirir” manasına müteaddi (=geçişli) bir fiil olduğundan, bu fiile bir meful takdir ederek bu cümleyi, “Allah, bir melek indirir” şeklinde tamamlamışlardır. Kurtubî (ö. 671/1273), bu görüşüne delil ola­rak, “Sonra (Allah,) bir münadiye; Duâ eden yok mu? demesini emreder” şeklinde Nesâî (ö. 303/915)'de geçen rivayeti göstermektedir.

Bazılarına göre ise, “Nüzul” fiili, bazı rivayetlerde, “Yetenezzelü” şeklinde “Tenezzül” anlamında geçtiğinden dolayı buradaki inmenin, “Manevi nüzul” olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü yüce Allah'ın azamet ve celali, fakir ve hakir kimselere Önem vermemeyi gerektirdiği halde yüce Allah, bir lütuf olarak onlann hallerine rahmet buyurmayı tenezzül eder.

Aynı (ö. 855/145)'ye göre ise, “Nüzul” kelimesi; İ’lam, kavi, ikbâl, teveccüh, bir hük­mün ortaya çıkması gibi çeşitli manaları olan müşterek bir kelime olduğu için bu kelimenin, yüce Allah'ın, kendisiyle vasıflanması caiz olan bir manada yorumlanması en doğru bir hare­kettir.

Açıklama:

Hadiste, “Dua, istek ve istiğfar” kelimeleri bir arada zikredilmiştir. Oysa bu kelimeler, mana itibariyle birbirine çok yakındır. Bu nedenle bu üç kelimenin bir arada zikredilmesi, alimlerin dikkatini çekmiş ve bu mesele üzerinde şöyle bir açıklamada bulunmuşlardır: “İste­nilen bir şey, ya zararın uzaklaştırılması yada menfaatin elde edilmesine yönelik olur. Men­faat de, dinî veya dünyevî olmak üzere ikiye ayrılır. İşte metindeki istiğfar iie zarann uzak­laştırılmasına, istek ile dünyevî menfaatin elde edilmesine, dua ile de dinî menfaatin elde edilmesine işaret buyurulmustur. Burada duası kabul olmayan bir kimsenin aklına: “Madem ki Allah gece kendisine dua eden bir kimsenin duasını mutlaka kabul ederdi de benim duamı niçin kabul etmedi?” diye bir soru gelebilir. Bu soruya Aynî şu cevabı vermektedir: “Duanın kabul edilmemesi ya duanın şartlarından bazısına riâyet edilmediği, yahut acele edildiği ya­hut da duası bir günâha ve sila-İ rahmi kesmeye ait olduğu içindir.”


[971] Buhârî, Teheccüd 14, Deavât 14, Tevhid 35; Ebu Dâvud, Salatu't-Tatavvu' 21, 1315; Tinnizî, Deavat 79, 3498.

[972] Nevevî, Müslim Şerhi, 6/35-36.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gecenin Sonunda Allah'ı Anma
« Posted on: 16 Nisan 2024, 22:04:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gecenin Sonunda Allah'ı Anma rüya tabiri,Gecenin Sonunda Allah'ı Anma mekke canlı, Gecenin Sonunda Allah'ı Anma kabe canlı yayın, Gecenin Sonunda Allah'ı Anma Üç boyutlu kuran oku Gecenin Sonunda Allah'ı Anma kuran ı kerim, Gecenin Sonunda Allah'ı Anma peygamber kıssaları,Gecenin Sonunda Allah'ı Anma ilitam ders soruları, Gecenin Sonunda Allah'ı Anmaönlisans arapça,
Logged
21 Ocak 2013, 22:43:45
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #1 : 21 Ocak 2013, 22:43:45 »

s.a.. ; Rabbim geceleri hakkiyla değerlendirenlerden eyle bu acizide..Dualarimiz tammidir Rabbim bilir şüphesiz ama şartlarini yerine getirenlerden oluruz inşaallah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes