๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 10 Kasım 2011, 01:12:28



Konu Başlığı: Ebu Musa El-Eş'arî (r.a.) ile Ebu Âmir El-Eş'arî (r.a.)’in Fazileti
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 10 Kasım 2011, 01:12:28
38 Ebu Musa El-Eş'arî (r.a.) ile Ebu Âmir  El-Eş'arî (r.a.)’in Fazileti


2262- Ebu Musa (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Peygamber (s.a.v.)’in yanında idim. Kendisi, Mekke ile Medine arasında bulu­nan Ci'rane'de konaklamıştı. Yanında Bilâl vardı. Derken bir bedevi adam, Resulullah (s.a.v.)'e gelip ona:

“Ey Muhammedi Bana vâadettiğini yerine getirmeyecek misin?” dedi. Resulullah (s.a.v.), ona;

“Müjde!” dedi. Bedevi:

“Bana bu müjde kelimesini çok söyledin!” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) öfkeîi bir şekilde Ebû Musa ile Bilâl'e dönerek:

“Bu adam müjdeyi reddetti. Bari sîz kabul edin!” buyurdu. Onlar:

“Kabul ettik, ey Allah'ın resulü!” dediler.

Sonra Resulullah (s.a.v.) içinde su bulunan bir tas istedi. Elleri ile yüzünü onun içinde yıkadı, içine de ağzındaki suyu püskürdü. Sonra da:

“Bundan için ve yüzlerinize, göğüslerinize serpin. Size müjdeler olsun!” buyurdu.

Ebû Musa ile Bilâl, su kabını aldılar ve Resulullah (s.a.v.)'in emrettiğini yaptılar. Daha sonra Ümmü Seleme perdenin arkasından:

“Kabınızın içinde bulunan o suda anneniz için de artırın!” diye seslendi. Bunun üzerine onlar da Ümmü Seleme'ye bir miktar su artırdılar. [661]

Açıklama:

Resulullah (s.a.v.), Huneyn gazasından alınan ganimetlerin Taif dönüşünde Ci'rane'de bölüştüreceğine söz vermişti. Bedevi, ganimetteki hissesinin hemen verilmesini istedi. Resulullah (s.a.v.), “Müjde” demekle, ya taksimin yaklaştığını yada sabrederse bol sevab kazanacağını anlatmak istemiştir.

2263- Ebu Musa (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Peygamber (s.a.v.) Huneyn'den ayrılınca amcam Ebu Amir'i bir askeri birlik üzerine komutan yaparak onu Evtas'a gönderdi. Ebu Amir, (birkaçbin kişiyle buraya kaçıp sığınan düşman komutanlarından Dureyd b. Sımmeyle karşılaştı. Bu çar­pışmada Dureyd öldürüldü. Askerlerini de Allah hezimete uğrattı.

Ebu Musa der ki:

“Peygamber (s.a.v.) beni de Ebû Amir'le birlikte göndermişti. Muharebe sırasında Ebû Amir dizinden yaralandı. Cüşem oğullan kabilesinden bir adam, Ebu Amir'e bir ok fırlatmış ve oku onun dizine isabet ettirerek yere çökertti, Ben hemen onun yanına vararak:

“Amca! Seni kim vurdu?” diye sordum. Ebu Amir, Ebû Musa'ya işaret ederek katili gösterip:

“Benim katilim, işte şudur. Görüyor musun? Beni, işte şu kimse vurdu!” dedi.

Ebû Musa der ki:

“Bunun üzerine hemen katile doğru bilerek yönelip koştum ve ona yetiştim. Adam beni görünce dönüp kaçmaya başladı. Ben de onun peşine düştüm. Ona:

“Utanmıyor musun? Sen Arab değil misin? Yerinde dursana!” demeye başla­dım. Bunun üzerine adam gitmekten vaz geçti. ikimiz de karşı karşıya geldik. Ben ve o, iki kılıç darbesiyle birbirimize girdik. Ona bir kılıç vurarak onu öldürdüm. Sonra Ebû Âmir'in yanına dönerek:

Allah senin düşmanını öldürdü' dedim. Ebu Âmir:

“O halde dizimdeki şu oku çıkar!” dedi.

Oku çıkardım. Fakat okun yerinden çok su boşaldı. Bunun üzerine Ebu Âmir dedi ki:

“Ey kardeşim oğlu! Resulullah (s.a.v.)'e git, benden ona selâm söyle ve ona:

“Ebu Âmir, sana: “Benim için Allah'tan istiğfar dilesin” diyor” de.

Ebû Musa devamla der ki:

“Ebû Âmir, (ölmeden önce) beni askerler komutan tâyin etti. Biraz yaşadı, sonra da öldü. Ben, Peygamber (s.a.v.)'e döndüğümde yanı­na girdim. Kendisi bir odada hurma dalından dokunmuş bir yatak üzerinde idi. Ya­tağının üzerinde bir döşek vardı. Yatağın örgüleri ^Resulullah (s.a.v.)’in sırtında ve yanlarında iz bırakmıştı. Kendi durumumuz ile Ebu Âmir'in başına geleni Peygamber (s.a.v.)'e anlattım. Sonra da dedim ki:

“Ebu Amir: “Peygamber (s.a.v.)'e: “Benim için Allah'tan istiğfar dilesin” de” de­di.

Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) su istedi. Getirilen sudan abdest aldı. Sonra ellerini kaldırıp:

“Allah’ın! Ebu Âmir Ubeyd'e mağfiret eyle!” diye dua etti. Dua ederken el­lerini o kadar kaldırdı ki ben onun iki koltuğunun beyazlığını gördüm. Sonra da:

“Allah’ın!  Onu, kıyamet gününde şu yarattıklarının yada insanlardan çoğunun üstünde yüksek bir makamda kıl!” diye dua etti. Ben:

“Ey Allah'ın resulü! Bana istiğfar eyle” dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“Allah’ın! Abdullah b. Kays'in günahını bağışla ve onu kıyamet gününde makbul bir yere koy!” diye dua etti.

Açıklama:

ma:Ebu Musa'nın oğlu Ebu Bürde:

“Bu dualardan birisi Ebu Âmir için ve diğeri de babam Ebu Musa el-Eş'arî içindir” dedi. [662]

Abdullah b. Kays, Ebu Musa el-Eş'arî'nin ismi ve künyesidir.)



[661] Buhâri, Vudu' 45, Meğâzî 56.

[662] Buhârî, Cihad 69, Meğâzî 55, Deavat 49; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/399.