๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Kasım 2011, 20:43:27



Konu Başlığı: Doğum Yapmış Kadının Had Cezasının Ertelenmesi
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 22 Kasım 2011, 20:43:27
7- Doğum Yapmış Kadının Had Cezasının Ertelenmesi


1548- Ebu Abdurrahman'dan rivayet edilmiştir: “Ali hutbe okuyup:

“Ey insanlar! Evli olsunlar yada olmasınlar, kölelerinize/cariyelerinize had cezasını uygulayın. Çünkü Resulullah (s.a.v.)'in cariyesi zina etmişti de, ona celde sopa vurmamı bana emretti. Bir de baktım ki, kadın daha yeni doğum yapmış. Ben ona dayak vurursam onu öldürürüm diye endişelendim. Durumu Peygamber (s.a.v.)'e anlattım. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“İyi etmişsin” buyurdu. [876]

1549- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Peygamber (s.a.v.)'e, içki içen bir adam getirilmişti. Ona iki hurma dalıyla kırk kadar celde sopa vurdurdu.

Enes der ki:

“Bunu, Ebu Bekr'de yaptı. Ömer halife olunca insanlara istişare etti. Abdurrahman b. Avf:

“Had cezasının en hafifini seksen sopa vur” dedi. Bunun üzerine Ömer'de bunu emretti.” [877]

Açıklama:

İçki içen kimsenin cezası, Peygamber (s.a.v.) ve Ebû Bekir devirlerinde kırk sopa idi. Buna, Ömer (r.a) zamanında da bir müddet daha devam edildi. Fakat fetihler genişleyip Şam ve Irak gibi zengin beldeler müslümanların eline geçince halk su boylarına, verimli topraklara yerleşmiş, bağ ve bahçeler çoğalmış, içki içenlerin sayısı artmıştı. Bunun üzerine Hz. Ömer onları ellişer sopa vurmak suretiyle cezalandırmaya başlamış. Bunun etkisi görülme­yince dayak adedini altmışa, nihayet seksene çıkarmıştı.

Abdurrahmân b, Avf bu cezanın hudûdi şer'iyyenin en hafifi gibi olmasını teklif etmiştir. Kur'ân-ı Kerîm'de bildirilen şer'î cezalar: Hırsızın eli kesilmesi [878] zina eden bekar bir kimseye yüz değnek vurulması [879] zina iftirasında bulunanlara seksen değnek vurulmasıdır. [880] Bunların içerisinde en hafifi, seksen değnek olan iftira cezasıdır.

1550- Hudayn İbmı'l-Münzir Ebu Sâsân'dan rivayet edilmiştir:

“Ben, Osman b. Affân'ın yanında hazır bulunmuştum. Ona, o sırada Küfe vali­si olan Velîd (b. Ukbe getirilmişti. Velîd, sabah namazını iki rek'at kıldırmış, sonra cemaata dönüp:

“Size daha fazla kıldırayım mı?” demişti. Onun aleyhine iki kişi şahitlik etti. Biri, Humran olup şarap içtiğine; diğeri de onu kusarken gördüğüne şehadette bulundu. Bunun üzerine Osman:

“Bu adam, içki içmese kusmazdı!” dedi. Sonra da:

“Ey Ali! Kalk da şuna sopa vur!” dedi. Ali'de, oğlu Hasan'a:

“Kalk, ey Hasan! Şuna sopa vur!” dedi. Hasan, Osman'a öfkelenmişçesine:

“Sen, bu sopa vurma işini; Osman'ın devlet yönetiminin iyiliklerine nail olan, onun kötülüklerini de yüklensin!” dedi. Nihayet Ali:

“Ey Abdullah b. Ca'fer! Kalk da şuna dayak vur!' dedi. O da kalkıp Velİd'e so­pa vurdu. Ali de sayıyordu. Kırka varınca:

“Dur!” dedi. Sonra da:

“Peygamber (s.a.v.)  içki içen kimseye kırk  sopa  hadd  cezası  vur­du. Ebû Bekir de kırk sopa vurdu. Ömer ise seksen sopa vurdu. Bunların hep­si sünnettir. Ama bu kırk sopa vurma işi, bana daha makbuldür” dedi. [881]

1551- Hz. Ali (r.a)'dan rivayet edilmiştir:

“Bir kimseye had cezası uygulayıp da bu yüzden ölen kimseden dolayı içimde üzüntü ve pişmanlık duymuş değilim. Ancak içki içen kimse bunun dışındadır. Eğer bu kimse söz konusu cezadan dolayı ölürse diyetini veririm. Çünkü Resulullah (s.a.v.) bu cezanın sınırını belirlemedi.” [882]

Açıklama:

Peygamber (s.a.v.), içki içene kırk sopadan fazla olan darbe sayısı hakkında belirli bir rakam koymamıştır. İçki içene uygulanan ceza, daha sonra Ömer tarafından konulmuştur. 1636 nolu hadiste bu konu geçmiştir. Bir önceki hadiste de geçtiği üzere, Hz. Ali, içki içene kırk sopa vurma taraftarı.