> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > Deve Satımı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Deve Satımı  (Okunma Sayısı 1115 defa)
26 Kasım 2011, 23:07:24
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 26 Kasım 2011, 23:07:24 »



21- Yolculuk Sırasındayken Bir Müddet Daha Binme­sini İstisna Ederek Yapılan Deve Satımı


1460- Câbir b. Abdullah (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.) ile birlikte bir gazvede bulundum. Peygamber (s.a.v.), ar­kamdan bana ulaştı. Ben, bize ait olan yürüyemez hale gelmiş bir su taşıma devesi üzerinde idi. Resulullah (s.a.v.), bana:

“Devenin neyi var?” diye sordu. Ben de:

“Hastadır” dedim.

Câbir der ki:

“Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) arka tarafa geçti. Deveyi azarla­yıp ona dua etti. Bundan sonra devem, diğer develerin önüne doğru geçmeye başladı. Sonra da onların önünde yürüyordu.

Peygamber (s.a.v.), bana:

“Deveni nasıl görüyorsun?” buyurdu. Ben:

“Devem hayrla beraberdir. Ona, senin bereketin dokundu” dedim. Pey­gamber (s.a.v.):

“Bu deveyi bana satar mısın?” buyurdu.

Ben, Resulullah'tan utandım. Bizim, ondan başka su taşıma devemiz yoktu. Ben:

“Evet” dedim.

Bunun üzerine o deveyi, Resulullah (s.a.v.)'e, Medine'ye varıncaya kadar sırt kemikleri binme hakkı bana ait olmak şartıyla sattım. Ben:

“Ey Allah'ın resulü! Ben yeni evliyim” deyip ondan, önden gitmek hususun­da izin istedim. O da, bana izin verdi.

Bunun üzerine ben, Medine'ye ulaşma yolunda insanların önüne geçtim. Sonunda Medine'ye geldim. Beni, dayım karşıladı. Bana, devemi sordu. Ona, deve hakkında yaptığım işi anlattım. O da, başka devemiz olmadığı için devenin satışı hususunda beni azarladı.

Resulullah (s.a.v.)'den izin istediğim sırada bana:

“Kızla mı, yoksa dul ile mi evlendin?” diye sormuştu. Ben de:

“Dul kadın ile evlendim” dedim. Resulullah (s.a.v.):

“Senin onunla oynaşacağın ve onun da seninle oynaşacağı bir kız ile evlenseydin ya!” buyurdu. Ben:

“Ey Allah'ın resulü! Babam vefat etti yada şehit edildi. Benim küçük kız kardeşlerim var. Onları terbiye edemeyecek ve onların işlerini göremeyecek durumda onlara akran bir kızla   evlenmemi hoş görmedim. Bu sebeple onların işlerini görmesi ve onları terbiye edip yetiştirmesi için dul bir kadınla evlendim” dedim.

Resulullah (s.a.v.) Medine'ye geldiği zaman, ben, deveyi onun yanına götür­düm. O da, bana, hem devenin bedelini verdi ve hem de deveyi bana geri verdi. [718]

İmam Ahmed, bu hadisi delil getirerek istediği zaman satıcı binebilmek şartıyla hayvan satmanın caiz olduğunu söylemiştir. Yine İbn Ebi Leyla ve İmam Ahmed'in ikinci bir görüşüne göre; böyle bir akid caiz, fakat şart batıldır.

Hanefiler ile İmam Şafiî'ye göre ise; böyle bir akid, fasiddir. Bu konuda mesafenin hiçbir önemi yoktur. Resulullah (s.a.v.), Cabir'e, devenin kıymetini vermek istemiş, fakat gerçek satışı kast etmemiştir. Bir de, buradaki şartın akide dahil olmayıp önce yapılması İhtimali vardır. Bu ise akde zarar vermez. Şart, akide dahil olursa o zaman akid fasid olur.

Hz. Peygamber (s.a.v.), satın aldığı deveyi Medine'ye kadar Câbir'e işareten vermiştir. Bu, devenin satışı esnasında şartın bulunmadığını gösterir.

Hadisin, satışta şart varmış gibi rivayet edilmesine sebep; Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, de­veyi iade olarak vermeyi vaat etmesidir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, vaadine muhalefeti düşünülemeyeceği için, sanki o şart yerine geçmiştir. Üstelik Câbir'in, bu deve satma olayı dü­şünüldüğünde, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in alışverişte gözetilecek şartlara riayet etmediği görülür. Örneğin, malın teslim ve tesellümü gerçekleştirilmemiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, bu muameleden maksadı; Câbir'in devesini satın almak değil, ona yardımcı olmak, ona menfaat sağlamaktır. Çünkü Câbir'in babası Abdullah, Uhud savaşında şehid olmuştu. Geriye ise küçük çocuklar bırakmıştı. Bunun için de, deve alışverişini, bu maksada kalkan etmişti. Bu sebeple de işi pek sıkı tutmamıştır. Medine'ye varınca, hem deveyi ve hem de parayı verince:

“Sen, deveni alıp götürmek için mi alışveriş yaptığımı zannediyorsun?” buyurması bunu gösterir.

Câbir'in devesinin bedeli hakkındaki çeşitli ihtilaflar mevcuttur. Kadı İyâz (ö.544/1149)'a göre, bu ihtilafların sebebi; hadisin mana itibariyle rivayet edilmiş olmasıdır.

Bu rivayetler arasında Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanında yürürlükte olan iktisadî vaziye­te göre, en ma'kul olan rivayet, Buhârî'nin; “Bir ukiyye” olduğu ile ilgili rivayetidir. Çünkü devenin zekat nisabı, 5 deve idi. Gümüşün nisabı ise, 200 dirhem olduğuna göre, bir deve­nin, Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde ortalama kıymetinin 40 dirhem olduğu anlaşılır. Buhârî'nİn de rivayet ettiği gibi, bu rivayet, daha sahihtir.

İsmailî de der ki:

“Ravilerin fiyat miktarı hususundaki ihtilafları hadise zarar vermez. Çünkü hadisin siyakından maksat; Hz. Peygamber {s.a.v)',n kerem ve tevazu'unu, sahabilerine karşı gösterdiği, şefaki ve duasının bereketini açıklamaktır. Bununla birlikte bazı ravilerin, fiyat hakkındaki vehminden hadisin aslını çürütmek lazım gelmez”

Aynî (ö. 855/1451)'de konu ile ilgili çeşitli rivayetlerin arasını şöyle bulamaktadır: “Ha­diste ukiyye, mutlak olarak zikredilmiş, fakat bir rivayette: “Bir ukiyye altın” denilerek bundan maksadın ne olduğu bildirilmiştir. Başka bir rivayette ise, “Beş ukiyye gümüşe sattım” denilmiştir. Şu halde satış altınla olmuş, ödeme gümüşle yapılmış demektir.

Ravi de, hadisi, bir defa satış anındaki fiyatla, başka defa ödeme zamanındaki fiyatla ri­vayet etmiştir. iki yüz dirhem rivayeti, beş ukiyyeye uygundur. Çünkü bir ukiyye, kırk dirhem gümüştür. Dört dinar da, ukiyyeye uygundur. O zamanın dirhem ve dinarları muhtelif idî. İhtimal bir ukiyye alhn, dört dinar ederdi. iki ukiyye rivayetine gelince: Bunlann biri hayvanın kıymeti, diğeri de Resuîullah (s.a.v.)'in sonradan ihsan ettiği ukiyye olabilir. Nitekim bazı rivayetlerde: “Bana bir ukiyye de fazla verdi” denilmiştir.”

Hadis, bakire ile evlenmeye teşvik etmek ve onun faziletini bildirmekle birlikte evlenecek kişilerde denkliğin önemini vurgulamaktadır.

Bu hadis, ilim adamları arasında “Hadisu'1-Baîr” Deve Hadisi olarak bilinmektedir.

22- Bir Şey Ödünç Alıp Da Aldığı Şeyi Daha Hayrlı Olarak Ödeyen Kimse ile “Sizin En Hayırlınız Borcunu En İyi Şekilde Ödeyeninizdir” Hadisi

1461- Ebu Râfi' (r.a)'dan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.) bir adamdan ödünç olarak gsnç bir deve almıştı. Derken Resulullah (s.a.v.)'e zekat malı bazı develer gelmişti. Ebu Râfi'ye, o kimsenin alacağı genç deveyi o adama ödemesini emretmişti. Derken Ebu Râfi' gidip tekrar dö­nüp geri gelerek:

“Develerin içerisinden ancak altı yaşını bitirip yedi yaşına girmiş onun deve­sinden daha değerli bir deve buldum” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Onu o kimseye ver. Çünkü insanların en hayrlısı, borcunu en iyi şekil­de ödeyendir” buyurdu. [719]

1462- Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayet edilmiştir:

“Bir adamın, Resulullah (s.a.v.)'ten alacağı vardı. Bu sebeple ona ağır sözler söyledi. Derken Peygamber (s.a.v.)'in sahabileri ona sert davranmak istediier. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):

“Hak sahibinin gerçekten konuşmaya hakkı var” buyurarak sahabilere:

“Bu adama, yaşça devesine denk bir deve satın alın da onu ona verin” buyurdu. Sahabiler:

“Biz onun devesine yaşça denk bir deve bulamıyoruz. Ancak yaşça onunkinden daha değerli bir deve buluyoruz” dediler. Peygamber (s.a.v.):

“O halde daha iyi olanı satın alın da onu ona verin. Çünkü sizin borç verişi en güzel olanlarınız, en hayrlı olanlarınızdandır yada sizin en hayırlınız borcunu en güzel bir biçimde ödeyeninizdir” buyurdu. [720]

Açıklama:

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bu adama gösterdiği bu ağırbaşlı tavrı, İnsanlık tarihinde ben­zeri az bulunur örneklerden biridir. O, bir peygamber olması hasebiyle hem ümmetine ve hem de insanlığa en iyi, en güzel ve en doğru davranış şeklini ortaya koymuştur.

Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bu tavn, o kaba şahsı son derece etkileyerek onda büyük bir değişiklik yapmış ve Resulullah (s.a.v.)'e dua ermiştir.


[718] Buhârî, Salat 59, Vekalet 8, Büyü1 34; Ebu Dâvud, İcâre 69, 3505; Tirmizî, Büyü 30, 1253; Nesâî, Büyü1 77; İbn Mâce, Nikâh 7, 1860; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/308, 314.
 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Deve Satımı
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:48:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Deve Satımı rüya tabiri,Deve Satımı mekke canlı, Deve Satımı kabe canlı yayın, Deve Satımı Üç boyutlu kuran oku Deve Satımı kuran ı kerim, Deve Satımı peygamber kıssaları,Deve Satımı ilitam ders soruları, Deve Satımıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes