> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Sahih-i Müslim Muhtasarı > Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti  (Okunma Sayısı 593 defa)
10 Kasım 2011, 01:43:54
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 10 Kasım 2011, 01:43:54 »



28- Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti


2241- Ebu Zerr (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Kavmimiz Gıfâr kabilesinin arasından çıktık. Onlar, haram ayı helâl yapıyor­lardı. Ben, kardeşim Üneys ve annemizle birlikte yola çıktık. Bir dayımıza misafir olduk. Dayımız bize ikram ve ihsanda bulundu. Derken kavmi, bize hased edip da­yıma:

“Sen ailenin yanından çıktığın zaman Üneys onlara muhalefet etti” dediler. Sonra dayımız geldi. Kendisine söylenen sözleri bize söyledi. Ben de:

“Şimdiye kadar bize geçen iyilikleri» muhakkak surette bulandırdm. Bundan sonra sana yaklaşmak yok” dedim.

Hemen en az on ve en çok elli arasında sayılan değişen develerimizi yanaştır­dık ve üzerlerine bindik. Dayımız elbisesine sarınarak ağlamaya başladı. Biz yolumu­za devam ettik. Nihayet Mekke'nin kenarına indik. Derken Üneys, bizim develerimiz ile onîarın misli develer nâmına şür yarışma girdi. Her iki taraf kâhine gidip şiirlerini onun önünde okuyarak hangisinin daha iyi şiir okuduğuna hükmetmesini istediler. Kahin de, şiir okuma yarışında Üneys'i daha başarılı buldu. Bunun üzerine Üneys yanımıza develerimizle, bir misli de beraberlerinde olduğu halde geldi.

Ebû Zer, ravisi Abdullah İbn Sâmit'e:

“Ey kardeşim oğlu! Ben, Resulullah (s.a.v.)'e kavuşmamdan üç sene önce na­maz kıldım” dedi. Abdullah İbn Sâmit:

“Kim için namaz kıldın?” diye sordum. Ebu Zerr:

“Allah için!” dedi. Ben tekrar:

“Bu namazları kılarken hangi tarafa doğru dönüyordun?” dedim. Ebu Zerr:

“Rabbimin beni yönelttiği tarafa yöneliyordum. Yatsı namazını, gecenin so­nunda bir zaman oluncaya kadar kılardım. Güneş üzerime vuruncaya kadar bir örtü gibi serilirdim” dedi.

Üneys bir defasında Ebu Zerr'e:

“Benim Mekke'de bir hacetim var. Sen burada benim işlerimi gör!” dedi.

Daha sonra Üneys yola düşüp nihayet Mekke'ye vardı. Yanıma dönmekte biraz gecikti. Sonra geldi. Ona:

“Ne yaptın?” dedim. O da:

“Mekke'de senin dininde bir adama rastladım. Kendisini Allah'ın gönderdiğini söylüyor” dedi. Enes;

“İnsanlar onun hakkında ne söylüyor?” dedim. O da:

“Şâir, kâhin, sihirbaz diyorlar” dedi. Üneys de şâirlerdendi. Üneys:

“Ben gerçekten kâhinlerin sözünü dinledim, fakat onun söylediği sözler kâhin­lerin sözü gibi değil. Onun sözünü şâir türlerine tatbik ettim, fakat benden sonra ona şiir demeye kimsenin dili varmaz. Vallahi, o hakikaten doğru konuşan bir kim­se, ona iftirada bulunanlar ise gerçekten yalancıdırlar” dedi. Ebû Zerr, Üneys'e:

“O halde senin benim işlerime bak, ben de gidip o kimseyi göreyim' dedim ve Mekke'ye geldim. O kimse hakkında bilgi araştırmak için Mekkelilerden zayıf bir adam buldum. Ona:

“Kendisine sapık dediğiniz kimse nerededir?” diye sordum. Bu kimse, bana doğru işaret edip Mekkelilere:

“İşte şu sapığı tutun!” dedi.

Az sonra vadinin sakinleri bütün topaç ve kemiklerle üzerime saldırdılar. Niha­yet bayılarak yere düştüm. Kalktığım zaman dikili taşlar gibi kıpkırmızı olmuştum. Hemen zemzeme giderek üzerimden kanlan yıkadım ve suyundan içtim.

Doğrusu kardeşim oğlu! Orada geceli gündüzlü tam otuz gün kaldım. Zemzem suyundan başka yiyeceğim yoktu. Ama semizlendim. Hattâ karnımın büküntüleri kıvrıldı. Karnımda açlık zafiyeti hissetmedim. Bir ara Mekkeliler mehtaplı bir gecede ansızın uyudular. Kabe'yi kimse tavaf etmiyordu. Onlardan iki kadın, İsaf ve Naile putlarına dua ediyorlardı. Tavafları esnasında yanıma geldiler. Ben:

“Bu iki putun birini diğerine nikâh edin” dedim. Fakat onlar bu putlara yaptık­lara dua sözlerinden vaz geçmediler. Tekrar yanıma geldiklerinde hiç kinaye yap­maksızın açık bir şekilde onlara putları kastederek:

“Odun gibi erkeklik aleti, ötekinin fercine olsun” dedim.

Bunun üzerine kadınlar velvele kopararak gittiler. Giderlerken:

“Keşke şuan ya­nımızda yardıma gelecek neferlerimizden biri burada olsaydı ya!” diyorlardı. Az son­ra Resulullah (s.a.v.) ile Ebû Bekr yukarıdan aşağıya doğru inip gelirlerken bu kadın­larla karşılaştılar. Resulullah (s.a.v.), onlara:

“Size ne oldu?” diye sordu. Kadınlar:

“Kâ'be ile örtüleri arasında bir sapık var” dediler. Resulullah (s.a.v.), onlara:

“O size ne söyledi?” diye sordu. Kadınlar:

“O bize ağza alınmayacak kadar büyük bir söz söyledi” dediler. Resulullah (s.a.v.) gelip Hacerü'l-Esved'i öptü. Arkadaşıyla birlikte Kabe'yi tavaf etti. Sonra na­maz kıldı. Namazını bitirince, ben, ona:

“Es-Selâmu aleyke yâ Resulullah!” Ey Allah'ın resulü! Allah'ın seiamı üzerine olsun” diyerek ona İslâm selâmıyîa ilk selâmlayan ben oldum. Resulullah (s.a.v.), bana:

“Ve aleyke ve Rahmetullahi” Ve Allah'ın selamı ve rahmeti senin üzeri­ne de olsun” buyurdu. Sonra bana:

“Sen kimsin?” diye sordu. Ben:

“Gıfâr kabilesindenim” dedim. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) elinin kaldırıp parmaklanı alnına koydu. Ben, kendi kendime:

“Benim Gıfâr kabilesine mensub olmamdan hoşlanmadı' dedim. Bunun üzeri­ne elini tutmaya kalkıştım. Arkadaşı derhal beni bundan men etti. Çünkü arkadaşı, onu benden daha iyi biliyordu. Sonra Resulullah (s.a.v.) başını kaldırdı ve:

“Ne zamandan beri buradasın?” diye sordu. Ben:

“Geceli gündüzlü otuz günden beri buradayım” dedim. Resulullah (s.a.v.):

“Burada seni kim doyuruyordu?” dedi. Ben:

“Zemzem suyundan başka yiyeceğim yoktu, ama semizlendim. Hattâ karnımın kıvrımları kırıldı. Karnımda da bir açlık zaafı görmüyorum” dedim. Resulullah (s.a.v.):

“Zemzem, gerçekten mübarektir. O hakikaten doyurucu yemektir” buyurdu. Ebû Bekr:

“Ey Allah’ın resulü!  Bu gece onu doyurmak için bana izin ver!'  dedi. Daha sonra Resulullah (s.a.v.) ile Ebû Bekr gittiler. Ben de onlarla beraber gittim. Ebû Bekr bir kapı açtı ve bize Tâifin kuru üzümünden avuçlamaya başladı. Bu, Mekke'de yediğim ilk yemek oldu. Sonra orada kaldığım kadar kaldım, Sonra Resulullah (s.a.v.)'e geldim. Resulullah (s.a.v.), bana:

“Bana gerçekten hurmalı bir yerin semti gösterildi. Onun Medine'den başka bir yer olacağını sanmıyorum. Sen kendi kavmine benden bir şeyler tebliğ eder misin?”

Ola ki, Allah senin vasıtanla onlara bir fayda sağlar ve onlar hakkında sana ecir verir' buyurdu. Sonra Üneys'in yanına geldim. Üneys, bana:

“Ne yaptın?” diye sordu. Ben de:

“Ben şu işi yaptım: Gerçeği tasdik edip kesin olarak müslüman oldum” dedim.

“Ben senin dinine karşı değilim. Çünkü ben de tasdik edip müslüman oldum” dedi. Bunun üzerine annemize geldik. Ona müslüman olmasını anlattık. O da;

“Ben sizin dininize karşı değilim. Çünkü ben de tasik edip müslüman oldum” dedi.

“Bunun üzerine eşyalarımızı develere yükleyerek yola koyulduk. Nihayet kav­mimiz Gıfâr kabilesine geldik. Geldiğimizde onların da yansı müsİüman olmuştu. Onlara, Eymâ' b. Rahada el-Gıfâri önderlik/imamlık ediyordu. Gıfar kabilesinin geri kalan yarısı da:

“Resulullah (s.a.v.) Medine'ye geldiği zaman müslüman oluruz” dedi­ler.

Daha sonra Resulullah (s.a.v.) Medine'ye geldi. Nihayet Gıfar kabilesinin geri kalan yarısı da müslüman oldu. Derken Eşlem kabilesi de Medine'ye gelip onlar da:

“Ey Allah'ın resulü! Kardeşlerimizin teslim oldukları hakikatlere biz de teslim oluyoruz” diyerek müslüman oldular. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Gıfâr kabilesine Allah mağfiret buyursun! Eşlem kabilesine de Allah selametli kılsın!” buyurdu. [633]

Açıklama: Ebu Zerr'in asıl adı, Cündeb İbn Cenâde'dir. ilk müslüman olan beş kişinin beşincisidir. İslam'ı kabul edilmesi, hiçbir davet edilmeksizin kendi arzusuyla ve çok kuvvetli bir iradenin eseriyle gerçekleşmiştir.

Ebu Zerr, ilimde, zühd ve takvada, doğru ve düzgün söz söylemede, ihlas ve samimilikte başlı başına bir şahsiyetti.

İdari ve mali işlerde kendine özgü ictihadlan vardı. Örneğin, bir kimsenin iki dirheme, iki dinara sahip olup bir yerde biriktirmesini Kur'an'da kotülenen [634] Kenz”den sayardı. Bundan dolayı da malı mülkü çok olan sahabilere bu görüşünden dolayı eleştirilerde bulunurdu.

Tebük seferine giderken devesi yolda yürüyemediğinden Ebu Zerr, ağırlığını sırtına alıp yürümüş ve yolda Hz. Peygamber (s.a.v.)'e yetişmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'de:

“Ebu Zerr yalnız gezer, yalnız yaşar, yalnız ölür” buyurmuştur.

Açıklama:

Ebu Zerr, Muaviye'nin emirliği döneminde onun idaresini her vesileyle açıktan tenkit etmiş, bu eleştirilerinin halk üzerinde etki göstermesi üzerine Muaviye, Ebu Zerr'in Medine'ye aldırılması hususunda Hz. Osman'dan rica etmiş, bunun üzerine Ebu Zerr, Hz. Osman'ın halifeliği döneminde Rebeze'ye sürgün edilmiş ve orada hicretin 32. yılında vefat etmiştir. Vefat ettiğinde yanında hanımı ile kölesinden başka hiç kimse yoktu.

 
[633] Buhârî, Edebü'l-Müfred, 1035; Nesâî, Amelu'1-Yevm ve'1-Leyl, 339; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/174, 175.

[634] Tevbe: 9/35-36.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti
« Posted on: 28 Mart 2024, 23:03:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti rüya tabiri,Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti mekke canlı, Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti kabe canlı yayın, Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti Üç boyutlu kuran oku Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti kuran ı kerim, Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti peygamber kıssaları,Ebu Zerr (r.a.)’ın Fazileti ilitam ders soruları, Ebu Zerr (r.a.)’ın Faziletiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes