๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 09 Aralık 2011, 22:24:56



Konu Başlığı: Bir İş Görmek Kaydıyla Yolculukta Oruç Tutma­mak
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 09 Aralık 2011, 22:24:56
16- Bir İş Görmek Kaydıyla Yolculukta Oruç Tutma­yan Kimsenin Sevab Alması


1043- Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Biz, Peygamber (s.a.v.)'le birlikte bir yolculukta idik. Bazımız oruçlu ve bazmız da oruçlu değildik. Sıcak bir günde bir yerde mola verdik. Çoğunlukla gölgelenenenlerimiz, elbisesi olan kimselerdi. Bazımızda güneşten eliyle korunuyor­du. Derken oruç tutan kimseler, dermansız düştüler. Oruç tutmayanlar ise kalkıp çadırları kurdular ve develeri su içirdiler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):

“Bugün oruç tutmayan kimseler, sevabı alıp götürdüler” buyurdu. [200]

Açıklama:

Sahabilerin çoğunun, elbiseleriyle ve bazılarının da elleriyle güneşten korunmaya ça­lışmaları, çadırları olmadığını göstermektedir. Çünkü müslümanların o sırada sayıları azdı ve yeterli miktarda malı güce sahip değillerdi.

“Bugün oruç tutmayan kimseler, sevabı alıp götürdüler” sözünden maksat; oruç tutmayan kimselerin, tutanlardan çok kazandıklarını anlatmaktadır. Yoksa oruç tutan kimse­ler, hiç kazanmadı demek değildir. Maksat, oruç tutmayanların, tutanlardan daha çok sevab kazandıklarını belirtmektir. Çünkü oruç tutanların sevabı, sadece kendilerine aittir. Tutma­yanlar ise çadır kurmak, hayvanîan sulamak ve yemek hazırlamak gibi umuma ait olan işleri gördükleri için hem gördükleri işin sevabına nail olmuş ve hem de oruç tutanlara hizmet ettikleri için onlara verilen ecrin bir katı da kendilerinin olmuştur. [201]

1044- Kazea'dan rivayet edilmiştir:

“Ebu Saîd el-Hudrî'ye, yolculukta oruç tutup tutmanın hükmü soruldu. O da şöyle dedi:

“Biz, Resulullah (s.a.v.)'le birlikte oruçlu olduğumuz halde Mekke'ye doğru yolcu­luğa çıkmıştık. Bir yerde mola verdik. Resuluüah (s.a.v.):

“Doğrusu sizler, düşmanınıza yaklaştınız. Artık oruç tutmamak, sizi da­ha da kuvvetleştirir” buyurdu.

Bu, bir ruhsat/geçici izin idi. Bundan dolayı bazımız oruç tuttu, bazımız da oruç tutmadı.

Sonra başka bir yerde mola verdik. Bu defa Resulullah (s.a.v.):

“Doğrusu sizler, yarın sabah düşmanınızla karşılaşacaksınız. Oruç tut­mamak, sizi daha da kuvvetleştirir. Dolayısıyla oruç tutmayın” buyurdu.

Bu ise, azimet/kesin bir emir idi. Derhal oruç tutmayı bıraktık.

Daha sonra Ebu Saîd el-Hudrî:

“Doğrusu bundan sonraki yolculuklarda da Resulullah (s.a.v.)'le birlikte oruç tuttuğumuzu bilmekteyim” dedi. [202]


[200] Buharı, Cihad 71; Nesâî, Siyam 52; İbn Huzeyme, Sahih, 2032, 2033.

[201] B.k.z: A. Davudoğlu, Müslim Şerhi, 6/124.

[202] Ebu Dâvud, Savm 42, 2406; Cihad 13, 1684; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/35; İbn Hıızeyme, Sahih, 2023.