Konu Başlığı: Ahiret İşleri Hususunda Devamlı Zikir, Fikir, Murakabe Etmenin Fazileti Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 27 Ekim 2011, 23:56:27 3- Ahiret İşleri Hususunda Devamlı Zikir, Fikir, Murakabe Etmenin Fazileti Ve Bazı Zamanlarda ise Bunları Terk Edip Dünyayla Meşgul Olmanın Caiz Olması 2491- Peygamber (s.a.v.)'in vahiy katiplerinden olan Hanzala el-Useyyidî (r.a)'dan rivayet edilmiştir: “Bana, Ebu Bekr rastlamıştı. Bana: “Ey Hanzala! Nasılsın?” diye sordu. Ben de: “Hanzala münafık oldu!” dedim. Ebu Bekr: “Subhânallah! Sen ne söylüyorsun?” dedi. Ben: “Resulullah (s.a.v.)'in yanında bulunuyoruz. Bize cenneti, cehennemi hatırlatıyor, hatta onları gözle görmüş gibi oluyoruz. Resulullah (s.a.v.)’in yanından çıktıktan sonra ise eşlerle, çocuklarla, arazilerle ve günlük ticari işlerle meşgul oluyoruz. Bu sebeple bir çok şeyi unutuyoruz” dedim. Ebu Bekr: “Vallahi, biz de muhakkak senin bu karşılaştığın işlerin benzerleriyle karşılaşıyoruz” dedi. Bunun üzerine Ebû Bekr ve ben yürüdük ve Resulullah (s.a.v.)'in yanına girdik. Ben: “Ey Allah'ın resulü! Hanzala münafık oldu!” dedim. Resulullah (s.a.v.): “Ne oldu?” diye sordu. Ben: “Ey Allah'ın resulü! Senin yanında bulunuyoruz. Bize cenneti ve cehennemi hatırlatıyorsun. O derece ki, onları gözümüzle görmüş gibi oluyoruz. Senin yanından çıktığımız zaman eşlerle, çocuklarla, arazilerle (ve günlük ticari işlerle) meşgul oluyoruz. Bu sebeple de bir çok şeyi unutuyoruz” dedim. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): “Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, siz, benim yanımda bulunduğunuz hal üzere ve zikretmeye devam ederseniz, melekler; döşeklerinizin üzerinde ve yollarınızın üzerinde sizlerle musafaha ederler/tokalaşırlar. Fakat ey Hanzala! Bazı zaman şöyle, bazı zaman böyle” buyurdu. Resulullah (s.a.v.) bu sözünü üç defa tekrarladı.” [987] Açıklama: Hanzala'nın: “Ben münafık oldum” sözünü söylemesinin sebebi ve mânâsı şöyledir: Hanzala, Resulullah (s.a.v.)'in meclisinde ve sohbetinde bulunduğu zaman, Allah korkusu, âhiret kaygısı, Allah zikri, murakabe ve tefekkür gibi dini ve mânevi işlere tamamen yönelip dünyayı, çoluk çocuğu unutmuş durumda idi. Sonra huzurdan ayrılıp aile fertlerinin yanına gelince bu defa dünya işleriyle meşgul oldu. Hâlindeki bu değişikliğin bir tür münafıklık sayılmasından korktuğu için bu sözü söylemiş ve nihayet durumu Resulullah (s.a.v.)'e arz etmiş, Resulullah (s.a.v.)'de bu hâl değişikliğinin münafıklık sayılmadığını, müminlerin devamlı surette din işiyle uğraşıp dünya işlerini tamamen bırakmakla mükellef olmadıklarını ve bâzı zamanlarda din işiyle, diğer bâzı zamanlarda dünya işleriyle meşgul olmalarının tabii olduğunu bildirmiştir. Meleklerin, müminlerle yatakların üstünde veya yollarda musafaha/tokalaşmasından maksat; aleni ve göz göre göre tokalaşmalarıdır. Çünkü meleklerin zikir ehli ile tokalaştığı sabittir. Ancak zikir ile meşgul olanlar bu tokalaşmayı gözle görmezler. Bu itibarla hadisteki tokalaşma aleni olan tokalaşmadır denilmiştir. Resulullah (s.a.v.)’in “Bazı zaman böyle ve bazı zaman da şöyle” buyruğunun mânâsı şudur: Yâni adam, bâzı zamanlarda Allah'ı anmakla ve diğer bâzı zamanlarda Allah'ı anmayıp dünya işleriyle meşgul olmakla münafık sayılmaz. Allah'ı andığınız zamanda kulluk görevinizi yerine getirirsiniz. Allah'ı anmayı gevşettiğiniz vakitlerde meşru olmak kaydı ile nefsi arzularınızı ve dünya işlerinizi görürsünüz. [987] Tirmizî, Sıfatu'I-Kıyamet 20, 2452, 59, 2514; İbn Mâce, Zühd 28, 4239; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/178, 346. |