๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Kasım 2011, 22:16:44



Konu Başlığı: Adil Hükümdarın Fazileti
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Kasım 2011, 22:16:44
5-  Adil  Hükümdarın  Fazileti,  Zalim   Olanın  Cezası, Halka Yumuşak Davranmaya Teşvik Ve Onlara Zorluk Çıkarmanın Yasak Olması


1669- Abdullah İbn Amr (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah fs.a.v) şöyle buyurmaktadır:

“Doğrusu adaletle iş görenler, Allah katında nurdan minberler üzerinde Rahman'ın sağında olacaklardır. Onun her iki eli, sağdır. Onlar, ahalileri ve velayetlerinde bulunanlar hakkında verdikleri kararlarında daima adil davranırlar.” [1043]

1670- Abdurrahman b. Şimâse'den rivayet edilmiştir:

“Âişe'ye bir şey sormaya geldim. Bana:

“Sen, kimlerdensin?” diye sordu. Ben de:

“Mısırlılardan bir adamım!” dedim. Âişe:

“Sizin sahibiniz, sizin şu gazalarınızda size karşı nasıl davranır?” diye sormuş. O da:

“Ondan bir kötülük görmedik. Bizden birimizin devesi ölse hemen ona deve verir, kölesi ölse ona köle verir, yiyeceğe muhtaç olsa ona yiyecek verir” dedi. Bu­nun üzerine Aişe şöyle dedi:

“Beri bak! Resulullah (s.a.v.)'den işittiğim bir şeyi sana haber vermekten, onun, kardeşim Muhammed b. Ebî Bekr'e yaptıkları beni men edemez! Resulullah (s.a.v.), şu evimde:

“Allahım! Her kim ümmetimin işlerinden bir vazifeyi üzerine alır da on­lara zorluk çıkarırsa Sen de ona zorluk çıkar! Her kim de ümmetimin işlerinden bir vazifeyi üzerine alır da onlara iyi davranırsa Sen de ona iyi davran!” buyurdu.[1044]

Açıklama:

Hz. Âişe'nin ismini vermeden muamelesini sorduğu komutan, Amr b. As'tır. Hz. Aişe, kardeşi Muhammed b. Ebî Bekr'i onun öldürdüğüne işaret ederek:

“Kardeşim Muhammed b. Ebî Bekr'e yaptıkları” demiştir. Hz. Ali, Muhammed b. Ebî Bekr'i Mısır 'a vaÜ tayin etmişti. Muâviye tarafından onun Üzerine Amr b. As gönderildi. Hicri 38. yılda aralarında meydana gelen savaşta Muhammed b. Ebî Bekir yenildi. Amr b. As'ın eline esir düşerek gaddarca bir şekilde şehid edildi. Bu katlin nasıl yapıldığı ihtilaflıdır. Bâzılan savaşta vuruldu­ğunu söylemiş, bâzılan da esir edilerek öldürüldüğünü söylemişlerdir. Savaştan sonra naaşınm bir eşek iaşesi içinde bir harabede bulunarak yakıldığını iddia edenler de vardır. Hz. Âişe'nin bu oîaya çok üzülmüş ve bu olayda hep Amr b. As'ı sorumlu tutmuştur.

1671- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Dikkat ediniz ki! her biriniz çobandır ve her biriniz idaresi altındakiler-den sorumludur. İnsanlar üzerindeki idareci, çoban olup idaresi altında-kilerden sorumludur. Erkek, ailesinde çoban olup idaresi altındakilerden sorumludur. Kadın, kocasının evine ve çocuklarına çoban olup idaresi altın­dakilerden sorumludur. Köle/Hizmetçi, efendisinin malında çoban olup ida­resi altındakilerden sorumludur.

Dikkat ediniz kî! kısacası her biriniz birer çoban olup idaresi altın­dakilerden sorumludur.” [1045]

1672- Hasen'den rivayet edilmiştir:

“Ubeydullah b. Ziyâd, ölüm döşeğinde olan Ma'kil b. Yesâr el-Müzenî'yi ziyaret

etmişti. Ma'kil, ona:

“Sana, Resulullah (s.a.v.)'den işittiğim bir hadisi söyleyeceğim. Yaşayacağımı bilseydim, onu sana söylemezdim. Ben, Resulullah (s.a.v.)'i:

“Allah'ın, bir sürüye çoban yaptığı bir kul, öldüğü gün sürüsüne hainlik etmiş olarak ölürse Allah ona cenneti haram kılar” buyururken işittim” dedi.[1046]

1673- Hasen'den rivayet edilmiştir:    .

“Resulullah (s.a.v.)'in sahabilerinden olan Âiz b. Amr, Ubeydullah b. Ziyâd'ın yanına girip ona:

“Ey evladım! Ben, Resulullah (s.a.v.)'i:

“Doğrusu çobanların en kötüsü insafsızca davranan deve bakıcılarıdır. Sakın onlardan olma!' buyururken işittim” dedi. Bunun üzerine Ubeydullah b. Ziyâd, ona:

“Otur! Sen ancak Muhammed (s.a.v.)'in sahabilerinin kepeği ildensin” dedi. O da:

“Onların kepeği var mıydı ki? Kepek ancak hem onlardan sonra ve hem de onlardan başkalarında oldu!” diye cevap verdi. [1047]


[1043] Nesâî, Sünenü'l-Kübrâ, 5917; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/160.

[1044] Ahtned b. Hanbel, Müsned, 6/93.

[1045] Buhârî, Cuma 11, Ahkam 1, Vesaya 8; Tirmizî, Cihad 27, 1705; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/5, 54, 108, 111, 121.

[1046] Buhârî, Ahkâm 8.

[1047] Ahmed b. Hanbel, Müsncd, 5/64.