๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sahih-i Müslim Muhtasarı => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 08 Aralık 2011, 22:47:32



Konu Başlığı: “Oruç Tutmaya Güç Yetiremeyen Kimselere Fidye Lazımdır” Ayeti
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 08 Aralık 2011, 22:47:32
25- Yüce Allah'ın;
“Oruç Tutmaya Güç Yetiremeyen Kimselere Fidye Lazımdır” [228] Ayetinin,
“Siz­den Her kim Bu Aya Erişirse O Ayda Oruç Tutsun” [229]Ayetinin Hükmüyle Yürürlükten Kal­dırılması


1067- Seleme İbnu’l-Ekva (r.a.)’tan rivayet edilmiştir:

Yüce Allah'ın;

“Oruç tutmaya güç yetiremeyen/dayanamayan kimseler fakiri doyuracak bir fidye vermeleri gerekir” [230] ayeti inince, dileyen kimse oruç tutmayıp fidye verirdi. Nihayet ondan sonraki[231] ayeti inip bunun hükmünü yürürlükten kaldırdı”

Bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır:

“Resulullah (s.a.v.) döneminde Rama­zan ayında bizden dileyen oruç tutar, dileyen de oruç tutmayıp bunun yerine bir fakiri doyuracak fidye verirdi. Nihayet yüce Allah'ın;

“Sizden herkim bu aya eri­şirse o ayda oruç tutsun” [232] ayeti inip bu uygulamayı yürürlükten kaldırdı. [233]

Açıklama:

Hadiste geçen Bakara Sûresinin 184. âyetine müfessirler iki farklı mânâ vermişlerdir Bunlardan bir kısmı fiilin başına bir “La” harfi takdir ederek “Oruca dayanamayanlar...”

şeklinde anlamışlar, bazıları ise tam aksini yani oruca gücü yetenler şeklinde izah etmişlerdir.

Seleme İbnu'1-Ekva (r.a)'nın bildirdiğine göre sözkonusu âyet-i kerime inince; genç ihti­yar, hasta sıhhatli gibi bir ayırım olmadan müslümanlardan istiyenler oruçlarını tutuyor, iste­yenler de oruç tutmayıp her gün için bir fakire bir fidye yani bir fitre Hanefilere göre, buğ­daydan yarım sa1, arpa, kuru üzüm ve hurmadan miktarı veriyordu. Bu hal bir sonraki âyet-i kerime [234] ininceye kadar devam etti. Bu âyetin içerisindeki “Sizden herkim bu aya erişirse o ayda oruç tutsun” ayeti, önceki âyetin hükmünü yürürlükten kaldırmıştır.

Müslümanlann ilk günlerde oruç tutmak ya da fidye vermek arasında muhayyer tutulmalarındaki hikmet, onların henüz İslam’a tam olarak ısınmış olmamaları ve uzun müddet oruçlu kalmaya alışmamış olmalarıdır.


[228] Bakara: 2/184.

[229] Ba­kara: 2/185.

[230] Bakara: 2/184.

[231] Bakara: 2/185.

[232] Bakara: 2/185.

[233] Buhân, Tefsiru Sure-i Bakara 26; Ebu Dâvud, Siyam 2, 2315; Tirmizî, Savm 75, 798; Nesâî, Siyam 63; İbn Huzeyme, Sahih, 1903.

[234] Bakara Suresi 185.