> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Sahabe-i Kiram > Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî  (Okunma Sayısı 805 defa)
22 Şubat 2010, 11:31:36
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 22 Şubat 2010, 11:31:36 »



Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî (r.a.)

Hayır yapmaya niyet ettiği hayırlı İşte, ona yardımcı olacak bir keramet ver»[1].

Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî, Cahilyyede Devs kabilesinin efendisi Arap eşrafından ve sayılı şahsiyet sahiplerinden birisiydi...

Tenceresi ocaktan hiç inmez, kapısı gelene her zaman açıktı...

Açları doyurur, kendisine sığınan kimseyi korur ve yardım isteye­ne yardımını esirgemezdi.

Aynı zamanda o, zekî ve yetenekli bir edebiyatçıydı. İnce.ve yu­muşak duygulu, sözün tatlısını ve acısını hatta büyü etkisi yapanını iyi bilen bir şâirdi.

Tufeyl, Mekke´ye gitmek üzere Tihame´den ayrıldı. Rasûlüllah´la (s.a.v.) Kureyş kâfirleri arasındaki mücâdele devam etmekteydi. Her­kes taraftar kazanmak İstiyordu... Rasûlüllah (s.a.v.) ise, insanları Rab-bine davet ediyordu, onun silâhı, iman ve hakti,

Kureyş kâfirleri onun davetine türlü silâhlarla karşı koymakta ve halkı ondan her türlü bahaneyle döndürmekte idiler.

Tufeyl, hiç hazırlığı yokken, bu savaşın içine girmiş ve bu kavgaya başlamış oldu...

O, Mekke´ye bu gayeyle gelmemişti. Bundan önce, Muhammed (s.a.v.) ve Kureyş aklının ucundan bile geçmemişti.

İşte bu kavgada Tufeyl´in unutulmayan bir hikâyesi vardır. Onu dinleyelim. Şüphesiz bu enteresan bir hikâyedir

Tufeyl şöyle anlatmaktadır:

« Mekke´ye geldim. Kureyş´in ileri gelenleri benî görür görmez yanıma geldiler. Beni en iyi şekilde karşılayıp, en güzel evde misafir

ettiler».

Bundan sonra, Kureyş´in ileri gelenleri ve büyükleri benimle gö­rüşmek için biraraya gelip dediler ki :

« Tufeyl! Sen bizim şehrimize geldin. Şu peygamber olduğurfu iddia eden adam, bizim işimizi bozdu, bizi parça parça edip, toplulu­ğumuzu dağıttı. Ancak bizim başımıza gelenin; senin ve kavminin bŞ-şına da gelmesinden korkuyoruz. Bu adamla konuşma ve ondan birşey dinleme. Onun sözleri büyü gibidir. Oğulla babayı- kardeşleri ve kah kocayı birbirinden ayırır».

Tufeyl anlatmaya devam etmektedir:

« Bana ona ait tuhaf haberleri anlatıp beni ve kavmimi onun tu­haf hareketlerine karşı uyarıyorlardı. Nihayet, asla ona yaklaşmamaya, onunla konuşmamaya hatta ondan hiçbir şey dinlememeye karar verdim.

Ertesi gün, Kabe´yi tavaf etmek, her zaman ziyaretine gidip sayigı gösterdiğimiz putlardan uğur dilemek üzere Mescid´e gittiğimde, Mu-hammed´in (s.a^v.) sözlerini duymamak için kulaklarıma pamuk tıka­dım. Fakat Kabe´ye girdiğimde, onun ayakta, bizim namazımızdan baş­ka bir namaz kıldığını, bizim ibâdetimizden başka bir ibâdet yaptığını gördüm. Onun görünüşü beni etkiledi. İbâdeti beni coşturdu. Ona yak­laşmakta olduğumu farkettim. İstemediğim halde kendimi onun yanın­da buldum.

Allah (c.c.) nasip etti, bazı sözlerini duydum. Bunlar çok güzel sözlerdi. Kendi kendime dedim ki :

«Yazıklar olsun sana! Sen şiir yazan aklı başında birisisin. Sen güzeli çirkinden ayırabilirsin. Niçin bu adamın söylediklerini dinlemi­yorsun? Onun söylediği güzelse, kabul edersin, eğer çirkinse kabul etmezsin.

Tufeyl sözlerine devam etmektedir: .

«Rasûlüllah (s.a.v.) evine dönünceye kadar orada kaldım. Onu ta­kip ettim. Evine girince, ben de girdim ve dedim ki :

« Ey Muhammed (s.a.v.) kavmin bana senin hakkında şöyle şöyle dedi. Vallahi onlar seni bana korkunç gösterdiler. O kadar ki senin sözünü işitmemek için kulaklarımı pamukla tıkadım. Fakat Allah´dan oiacak senden bir şeyler duydum ve onları güzel buldum. Dinini bana öğret. O da bana İslâm´ı anlattı. Kur´ân´dan İhlâs ve Felâk sûrelerini okudu. Vallahi ben, bundan daha güzel bir söz duymamış ve onun di­ninden daha doğru ve âdilini görmemiştim. Hemen, elimi ona uzat­tım. Allah´tan başka tanrı olmadığına, Muhammed´in (s.a.v.) Allah´ın elçisi olduğuna şehâdet getirdim ve müslüman oldum».

Yine Tufeyl kendisi anlatmaktadır:

«Bir müddet Mekke´de kaldım. O süre içinde İslâm´ın emirlerini öğrendim ve biraz Kur´ân ezberledim. Kavmimin yanma dönmeye karar verdiğimde, dedim ki :

Ey Allah´ın Rasûlü! Ben kavmim içinde sözü dinlenen birisiyim. Kavmime dönüp onları İslâm´a davet edeceğim. Davetimde be-; nim onlara karşı te´sirimi artıracak bir keramet vermesi için Allah´a dua et».

Rasûlüilah (s.a.v.) dua etti. «Yâ RabbM Ona bir keramet ihsan et».i

Kavmime gitmek üzere yola çıktım. Yüksek bir yerdeyken, al­nımda, kandile benzer bir ışık belirdi. Şöyle dua ettim : «Allah´ım! Bu; ışık, alnımdan başka bir yerde olsun. Halkımın, onların dininden ayrıldiğım için, bunu. alnımda meydana gelen bir hastalık zannedecek lerinden korkuyorum. Işık yer değiştirip kırbacımın ucuna geldi. Benj tepeden inerken halk, kırbacımdaki bu ışığı asılı kandil gibi görüyorlardı. Tepeden indiğimde babam kendisi çok yaslı idi yanıma geldi:

« Benden uzak dur. Baba! Ben artık senden değilim. Sen de| benden değilsin».

- Niçin oğlum?» dedi.

- Ben müslüman oldum, Muhammed´in [s.a.v.) dinîne girdim.

Bunun üzerine babam :

« Yavrum! Senin dinin benim de dinimdir». dedi. Ben :

« Öyleyse git, yıkan, elbiselerini temizle. Sonra gel de, bana öğretilenleri sana öğreteyim». Gidip yıkandı. Elbiselerini temlzledij geldi. Kendisine İslâm´ı anlattım. O da müslüman oldu.

Daha sonra yanıma karım geldi. Dedim ki :

« Yaklaşma bana artık. Ben senden değilim, sen de benden de­ğilsin».

« Niçin kurban olayım, söyle!» dedi. Ben de:

« islâm, bizi ayırdı. Ben müslüman oldum. Muhammed´in (ş.a.v.) dinine girdim», dedim.

« Senin dinin benim de dinîmdir». dedi.

« Git Züşşera suyunda temizlen Züşşera, Devs´In birlputu-dur onun yanında dağdan gelen bir su vardır», dedim.

- Kurbanın olayım. Sen çocuklara Züşşera´dan bîr kötülük gel­mesinden korkmuyor musun?» dedi. Ben de dedim ki:

« Allah (c.c.) seni ve Züşşera´yı kahretsin... Git, orada insan­ların görmiyeceği bir yerde temizlen. Bu sağır taşın hiçbir şey yapa-mıyacağım ben sana garanti ediyorum». Gidip temizlendi geldi. Ona da İslâm´ı anlattı. Müslüman oldu.

Devsliîeri de İslâm´a davet ettim. Ebu Hüreyre dışında hepsi, İs­lâm´a girmede ağır davrandı. Aralarından İslâm´a en erken giren Ebu Hüreyre oldu».

Tufeyl şöyle anlatmaktadır:

«Ebu Hüreyre´yle, Mekke´ye Rasûlüllah´ın (s.a.v.) yanına geldik. Rasûlüllah (s.a.v.) bana dedi ki:

- Tufeyl!. Geride ne var, ne yok?»

« Hakkı göremeyen kalpler ve aşırı bir küfür...

Devs´e günahkârlık ve isyankârlık üstün geldi...»

Rasûlüllah (s.a.v.) kalkıp, abdest aldı, namaz kıldı ve;

maya kaldırdı.

Ebu Hüreyre demiştir ki :

«Onu bu halde görünce, kavmime beddua edeceğinden ve onların helak olacaklarından korkup :

«Vah kavmime!» dedim. Fakat Rasûlüllah (s.a.v.):

«Allah´ım Devs´i doğru yola ilet... Allahım! Devs´i doğru yola ilet... Ailah´ıml Devs´i doğru yola ilet...» diye dua etti. Sonra, Tufeyl´e dönüp dedi ki :

«Şimdi kavmine dön, onlara yumuşak davran ve onları İslâm´a davet et».

Yine Tufeyl anlatmıştır:

«Devs´lileri devamlı İslâm´a davet ettim. Nihayet Rasûlüllah (s.a.v.) Medine´ye hicret etti. Bedir, Uhud ve Hendek savaşları oldu. Devs´ten İslâm´a giren ve iyi müslüman olan seksen aileyle birlikte Rasûlüllah´a (s.a.v.) geldim. Bizden memnun oldu. Diğer müslümanlarla birlikte, bizi de Hayber ganimetlerine ortak etti. Biz dedik ki

«Yâ Rasûlallah! (s.a.v.) Yapacağın her savaşta, bize sağ cenahı ver».

Daha sonra, Mekke fethedilinceye kadar Rasûlüllah´la (s.a.v.) de­vamlı bir arada olduk. Ona dedim ki :

Ey Allah´ın Rasûlü! Beni, Amr İbnu Hameme´nin putu «Zülkeffeyn»i yakmaya gönder...»

Rasûlüllah (s.a.v.), ona izin verdi. Kendi halkından bir grupla pu­tun yanına gitti.

Putu yakmak istediğinde, Zülkeffeyn´e bir zarar gelirse, Tufeylin başına bir kötülük geleceğine ve ona bir yıldırım çarpacağına inanan kadın, erkek ve çocuklar orada toplandılar.

Fakat Tufeyl, onların gözü önünde, bir de şiir söyleyerek putu ate­şe verdi :

«Ey Ztilkeîfeyn! Ben sana tapanlardan değilim. Bizim doğumumuz seninkînden daha öncedir. Ben ateşi senin kalbinin içine koydum».

Ateş putu yakarak ortadan kaldırınca, onunla birlikte Devs kabi-lesindeki şirk kalıntılarını da ortadan kaldırmış oldu.

Böylece halkın tümü müslüman oldu.

Bundan sonra, Tufeyl Rasûlüllah (s.a.v.) vefat edinceye kadar on­dan ayrılmadı.

Hz. Ebûbekir halife olunca, Tufeyl, kendisini, kılıcını ve oğlunu Rasûlülİah´ın Halifesinin hizmetine adadı.

Dinden dönenlerle yapılan savaşlar başlayınca Tufeyl, oğlu Amr´la birlikte Müseylimetü´l-Kezzab´la savaşmak için müslüman askerlerinin öncü birlikleri arasında yola çıktı, Yemame yolundayken bir rüya gör­dü. Arkadaşlarına dedi ki :

« Ben bir rüya gördüm. Onu bana yorumlayın!»

« Ne gördün?» dediler.

« Başımın tıraş edildiğini, ağzımdan bir kuşun çıktığını, bir ka­dının beni karnına soktuğunu ve oğlum Amr´ın beni çok arzu ettiğini, aramıza bir engel girip, benimle birlikte oraya giremediğini gördüm».

dedi. . :

« Hayır olsun...» dediler.

« Vallahi ben bu rüyayı şöyle yorumladim :

Başımın tıraş edlimesi; başımın kesilmesi demektir.

Ağzımdan çıkan kuş ise; ruhumdur.

Beni karnına sokan kadın ise; benim için kazılan yerdi oraya gömüleceğim.

Ve ben şehit edileceğimi umuyorum.

Oğlumun beni arzu etmesi ise; benim kavuşacağım şehitliği arzu etmesi manâsına gelmektedir. Fakat o "Allah (cc.) izin verirse" bundan sonrakinde şehitliğe kavuşacak

Yemame savaşında, büyük sahâbi Tufeyl, üstün bir kahramanlı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî
« Posted on: 19 Nisan 2024, 19:07:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî rüya tabiri,Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî mekke canlı, Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî kabe canlı yayın, Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî Üç boyutlu kuran oku Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî kuran ı kerim, Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî peygamber kıssaları,Tufeyl İbnu Amr ed-Devsî ilitam ders soruları, Tufeyl İbnu Amr ed-Devsîönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes