> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Sahabe-i Kiram > Ebû Hurayra Ed-Devsi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ebû Hurayra Ed-Devsi  (Okunma Sayısı 895 defa)
26 Şubat 2010, 15:35:03
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 26 Şubat 2010, 15:35:03 »



Ebû Hurayra Ed-Devsi (r.a.)

«Ebû Hurayra, müslümanlar için Rasûlullah´ın (s.a.v.) 1600´den fazla hadisini ezberlemiştir». [1]

Rasûlüllah´ın (s.a.v.) ashabından olan bu parlak yıldızı tanıdığı­nızdan hiç şüphe yok.

Hem İslâm ümmeti içinde Ebû Hurayra´yı tanımayan birisi var mı ki?

Halk, Cahiliyye devrinde onu «Abduşerns: Güneşin kulu» diye ça­ğırırdı. Allah ona İslâm´ı lütfedip, Hz. Peygamber´le karşılaşmak şere­fine nail edince, Rasûlallah (s.a.v.) ona:

« Adın ne senin?» diye sordu, O da:


« Hayır, Abdurrahman (Rahmân´ın kulu)» dedi.

« Evet, Abdurrahman, Anam Babam sana feda olsun, ya Ra-sûlellah!»

«Ebû Hurayra» künyesinin verilişi de şöyledir:

Çocukluğunda, oynadığı küçük bir kedisi vardı. Akranları ona: Ebü Hurayra (küçük kedinin babası, yani kediyi çok seven) diye seslenme­ye başladılar. Böylece bu ismi meşhur oldu ve hatta asıl ismini unut­turdu.

Ebû Hurayra´nın yolları Resûlüllah´ın (s.a.v.) yollarıyla birleşince, Rasûlüllah (s.a.v.) gösterdiği ilgi ve sevgisinden dolayı ekseriya ona, Ebû Hirr (erkek kedi babası) diye hitap ederdi. Ebû Hurayra; «Ebû Hirr»i «Ebû Hurayra»ya tercih eder ve şöyie derdi:

«Dostum Rasûlüllah bana böyle hitap etti. Hem «Hirr» erkek­tir, Hurayra ise dişidir. Erkek dişiden daha iyidir,

Ebû Hurayra, et-Tufeyl ibn-i Amr ed Devsî´nin aracılığıyle müslü-man olmuştu. Hicret´ten sonra, kavminden bir grupla Medine´ye, Ra-sûlüllah´in (s.a.v.) yanına heyet halinde gidinceye kadar altı yıi Devs

topraklarından ayrılmadı.

Devs´i genç, Rasûlüilah´ın (s.a.v.) hizmet ve sohbetine sarıldı. Mescidi ev, Hz. Peygamber´i öğretmen ve önder edindi. Çünkü Hz. Peygamber sağken, çoluk çocuğu yoktu. Sadece, müşrik olarak kalmak­ta ısrar eden yaşlı bir annesi vardı, Ebû Hurayra annesine acıdığı ve onun iyiliğini düşündüğü için, onu İslâm´a davet ediyordu ama o, İs­lâm´dan yüz çeviriyordu. Böyie olunca, Ebû Hurayra üzüntüsünden yü­reği parça parça olmuş bir halde yanından ayrıldı.

Bîr gün, annesini Allah´a ve Rasûlü´ne imana davet etti. Annesi de Hz. Peygamber hakkında üzücü ve can sıkıcı bir lâf etti.

Ebû Hurayra ağlaya ağlaya Rasûlüllah´a ts.a.v.) gitti. RasûlüMah (s.a.v.) ona:

« Niçin ağlıyorsun, Ebû Hurayra?» dedi.

« Ben annemi bıkıp usanmadan İslâm´a davet ediyorum ama o kabul etmiyor. Bugün yine ona davette bulundum. Bana senin hakkın­da hoşuma gitmeyen şeyler söyledi. Annemin gönlünü İslâm´a meylet­tirmesi için Azîz ve Ceiîi olan Allah´a dua et.»

Hz. Peygamber, annesi için dua etti; Ebû Hurayra anlatmaktadır:

« Eve gittim. Kapının kapalı olduğunu gördüm. Evden su şırıl­tısı geliyordu. İçeri girmek istediğimde annem:

Dur, girme Ebû Hurayra!... dedi. O giyinince: "? Gir», dedi. Ben de girdim.

« Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhâmmeden âbduhu ve resûlüh». dedi.

«Bir saat önce üzüntüden ağlarken, bu defa da sevinçten ağlaya­rak Rasûlüllah´a (s.a.v.) geri gittim ve şöyle dedim:

« Müjde ya Rasûîellah... Allah duanı kabul etti ve.annem müs-lüman oldu...»

Ebû Hurayra Hz. Peygamber´i etine ve kanına işleyen bir sevgiyle sevmiştir. Rasûluüah´a (s.a.v.) bakmaya doyamaz ve şöyle derdi:

«Rasûlullah´tan (s.a.v.) daha güzel ve daha parlak hiçbir şey görmedim. Yüzü adeta güneş gibiydi».

Kendisine Peygamber´iyle sohbet etmeyi ve dînine girmeyi lütfet­tiği için Allah´a ham.dederek şöyle derdi:

«Ebu Hurayra´yı İslâm´a ileten Allah´a hamdolsun.

Ebu Hurayra´ya Kur´ân-ı öğreten Allah´a hamdolsun.

Ebu Hurayra´ya Muhammed´ie sohbet etmeyi lütfeden Allah´a hamdolsun!»

Ebu Hurayra, Rasûlüllah´a (s.a.v.) düşkün olduğu gibi Üme de düş­kündü. İlim onun en büyük idealiydi.

Zeyd İbn-i Sabit anlatmaktadır.

« Ebu Hurayra ve bir arkadaşımla birlikte mescidde Allah´a dua ederken Rasûlüllah çıka geldi. Bi2im bulunduğumuz tarafa yönelip ara­mıza oturdu. Biz susunca şöyle dedi:

« Biraz önce yaptığınıza devam edin».

Arkadaşımla ben Ebu Hurayra´dan önceAllah´a dua ettik-. Ra­sûlüllah (s.a.v.) duamıza amîn dedi.

Daha sonra Ebu Hurayra dua etti:

« Allah´ım! Ben senden arkadaşlarımın istediklerini istiyorum. Ayrıca senden unutulmayan bir ilim istiyorum...» Rasûlullah: (s.a.v.)

«?Amîn», dedi. Bunun üzerine biz:

« Biz de Allah´tan unutulmayan bir ilim istiyoruz», dedik. Ra-sûMlah: (s.a.v.)

«Bu konuda Devsli delikanlı sizi geçti», dedi.

Ebu Hurayra ilmi kendisi için istediği gibi başkaları için de is­temiştir...

İşte bunun misali:

Bîr gün o Medine çarşısına gitmişti. Halkın dünya işlerine dalma­ları ve ticarete kapılmaları onu endişelendirdi. Tepelerine dikilip şöy­le dedi:

« Ey Medîne haikî! Sizi aciz bırakan nedir?» « Bizim ne acizliğimizi gördün, ya Ebu Hurayra?»

« Siz buradasınız ama Rasûlullah´ın (s.a.v.) mirası taksim edi­liyor... Siz gitmiyor musunuz? Payınızı almıyor musunuz?!»

«Nerede, Ebu Hurayra?

« Mescidde».

Hemen yola çıktılar. Dönünceye kadar onları bekledi. Onlar geri dönüp geldiler:

« Ebu Hurayra! Mescide gittik. İçeri girdik ve taksim edilen hiçbir şey görmedik».

« Mescidde hiç kimseyi görmediniz mi?»

« Namaz kılan, Kur´an okuyan ve aralarında helâli ve haramı tartışan bazı kimseler gördük...»

« Yazıklar olsun size... İste bunlar Hz. Muhammed´in mirasıdır.»

Kendini ilme ve Rasûluliah´m (s.a.v.) sohbetlerine vermesi sebe­biyle. Ebu Hurayra, hiç kimsenin katlanmadığı açlık ve yaşama zorlu­ğuna katlanmıştır.

Bizzat kendisi anlatmaktadır:

« Çok acıktığımda, beni evine götürüp doyurması için Rasûlullah´ın ashabından birine, bildiğim halde Kur´ân´dan bir âyeti sorardım.

Bir gün çok acıkmıştım. Karnıma bir taş bağlayıp sahabenin ge­çeceği yola oturdum. Önce Ebu Bekr geçti. Allah´ın Kitabındaki bir âyeti sordum. Bunu, sırf beni evine davet etsin diye sormuştum. Ama davet etmedi. Arkasından Ömer İbnu´l-Hattab geçti. Âyeti ona da sor­dum ve o da davet etmedi. Nihayet Rasûlullah (s.a.v.) geldi. Aç oldu­ğumu anladı:

«Ebu Hurayra?»

« Evet ya Rasûleüah!»

Peşine düştüm, birlikte eve girdik. İçinde süt dolu bir bardak gör­dü ve ailesine şöyle dedi:

« Nereden geldi bu sîze?!»

« Onu sana, falan kişi gönderdi», dediler.

« Ebu Hurayra! Suffe ehline git ve onları çağır». Beni, onlara çağırmaya göndermesi hoşuma gitmedi ve dime:

« Bu süt, Suffe ehline ne yeter?!» dedim.

Halbuki beni kendime getirecek bir çorba içeceğimi ve geri dö­neceğimi umuyordum. Suffe ehlinin yanına geldim ve onları çağırdım, Suffe ehli geldi. Onlar oturunca Rasûlullah: (s.a.v.)

" Al Ebu Hurayra, onlara ver», dedi.

Hepsi kana kana içinceye kadar onlara verdim. Bardağı Rasû-lullah´a (s.a.v.) vermek için aldım. Gülümseyerek bana baktı:

« İkimiz kaldık değil mi?» dedi.

« Evet, ya Rasûlellah!»

« İç» dedi. İçmeye başladım. O, devamlı iç diyordu, ben de iç­meye devam ediyorum. Sonunda:

« Seni hak ile gönderene yemin olsun, artık boğazımdan geç­miyor...»

Bardağı alıp geri kalanını da o içti...

Bunun üzerinden uzun bir zaman geçmeden müslümanlara nîmet-ier ve fetih ganimetleri yağdı, Ebu Hurayra´nin da parası, evi barkı ve çoluk çocuğu oldu...

Ancak bütün bunlar o değerli zattan hiçbir şeyi değiştirmedi. Ço­ğu zaman şöyle derdi:

«? Yetim olarak büyüdüm, yoksul olarak hicret ettim. Karın tok­luğuna, Gazevan kızı Büsra´nın uşağı oldum. Yol esnasında konakla­dıklarında hizmetlerini görüyor, yol yürürlerken develerini sürüyor­dum. Sonunda Allah bana Büsra´yla evlenmeyi nasip etti.

Dini bir nizam, Ebu Hurayra´yi da imam (idareci) [2] yapan Allah´a hamdoisun».

Ebû Hurayra, Muavîye ibn-i Ebî Sufyan tarafından birkaç defa Me-dîne´ye vah olarak tayin edilmiştir. Valilik onun güzel karakterinden ve iyi ´kalpliliğinden hiçbir şeyi değiştirmemiştir.

Vali iken Medine yollarından birinden geçmişti. Sırtında ailesi için odun taşıyordu. Sa´lebe ibn-i Mâlik´Ie karşılaştı ve ona:

« Ey ibn-i Mâliki Emir için yolu genişlet», dedi. O da şöyle cevap verdi:

«Allah sana merhamet etsin. Bütün bu alan sana yetmez mi?» «? Emir ve sırtındaki odunlar için yolu genişlet yeter».

Ebû Hurayra geniş ilmine ve iyi yürekliliğine takvayı da eklemiş­ti. Gündüz oruç tutar, gecenin ilk üçte birinde önce kendisi namaz kılar, sonra hanımını uyandırır, gecenin ikinci üçte birinde de hanımı namaz kılardı. O da kızını uyandırır, geri kalan üçte birinde de kızı namaz kılardı.Onun evinde ibâdet kesilmezdi.

Ebû Hurayra´nm zenci bir cariyesi vardı. Cariye ona kötü davra­nıp ailesini üzdü. Ebû Hurayra ona vurmak için kırbacını kaldırdı. Son­ra vazgeçti ve şöyle dedi:

« Kıyamet gününde kısas olmasaydı, senin bizi üzdüğün gibi ben de seni üzerdim. Fakat çok ihtiyâcım olduğu halde, seni bedelini tam ödeyecek kimseye satacağım (Allah rızası için seni serbest bı­rakacağım). Şimdi git. Azîz ve Celîl olan Allah için sen serbestsin».

Kızı, Ebû Hurayra´ya şöyle derdi:

« Baba! Kızlar beni ayıplayıp şöyle diyorlar: Niye, baban sana altın takmıyor».

O da şöyle cevap verirdi:

«Yavrucuğum! Onlara de ki: Babam beni Cehennem alevinin hararetinden koruyor».

Ebû Hurayra´nm kızına zinet takmaması, onun cimrilik ve paraya düşkünlüğünden değildi. Zira o, Allah rızası için cömert ve eli açık bir kimseydi.

Mervan ibnu´l-Hakem ona yüz dinar altın yolladı. Ertesi gün de birisiyle şu haberi gönderdi:

« Uşağım, yanılıp...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ebû Hurayra Ed-Devsi
« Posted on: 29 Nisan 2024, 10:13:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ebû Hurayra Ed-Devsi rüya tabiri,Ebû Hurayra Ed-Devsi mekke canlı, Ebû Hurayra Ed-Devsi kabe canlı yayın, Ebû Hurayra Ed-Devsi Üç boyutlu kuran oku Ebû Hurayra Ed-Devsi kuran ı kerim, Ebû Hurayra Ed-Devsi peygamber kıssaları,Ebû Hurayra Ed-Devsi ilitam ders soruları, Ebû Hurayra Ed-Devsi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes