> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Sahabe Hayatından Tablolar  > Abdurrahman İbn Avf
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Abdurrahman İbn Avf  (Okunma Sayısı 712 defa)
07 Ağustos 2011, 10:45:33
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 07 Ağustos 2011, 10:45:33 »



ABDURRAHMAN  İBN AVF

 

«Allah, senin verdiklerini de bereketli kılsın. Vermediklerini de bereketli kılsın».[1]

O, İsiâm'a ilk giren sekiz kişiden biridir... Cennetle müjdelenen on kişiden biridir...

Hz. Ömer'in sonra halîfe seçimi sırasında şura heyetindeki altı kişiden biridir...

Daha Rasûlüllah (s.a.v.) sağken ve müslümanların arasındayken Medine'de fetva verenlerden biridir...

Onun Cahilİyye devrindeki adı;  Abduamr idi. Müslüman olunca Rasûlüllah (s.a.v.) ona; Abdurrahman ismini vermiştir.

İşte bu Abdurrahman İbn Avf'tır. Allah ondan razı olsun ve onu razi etsin.

Abdurrahman İbn Avf, Rasûlüllah (s.a.v.) Daru'l-Erkam'a  [2] yerleş­meden önce, yani Ebu Bekr'in müslüman olmasından sonraki iki gün içinde müslüman olmuştu.

İlk müslümanların Allah yolunda karşılaştıkları işkencelerle o karşılaşmış, onlarla birlikte sabır ve sebat göstermiş, onlardan bir­çoğunun dinlerini kurtardıkları gibi, o da Habeşistan'a göç ederek dî­nini kurtarmıştı.

Peygamber ve ashabına Medîne'ye hicret izni verilince, Allah'a ve Rasûlüne hicret eden muhacirler kafilesi arasındaydı.

Rasûlüllah (s.a.v.) muhacirlerle ensarı kardeş yaptığında, onunla Sa'd İbn er-Rabî el-Ensarî'yi kardeş yapmıştı. Sa'd kardeşi Abdurrah­man İbn Avf'a şöyle demişti :

«— Kardeşim! Ben Medîne'nin en zenginiyim. Benim iki bahçem ve iki hanımım var. Bak, bahçelerimden hangisini beğenirsen, onu sa­na vereyim. Hanımlarımdan hangisi senin yanında kalmaya razı olur­sa, onu senin için boşayayım».

Abdurrahman, Ensarh kardeşine şöyle cevap verdi :

«— Allah senin aileni ve malını mübarek kılsın. Sen bana sade­ce pazar yerini göster, yeter...» Abdurrahman'a pazarı gösterdi. Ab­durrahman ticaretle uğraşmaya, kazanmaya ve para biriktirmeye baş­ladı.

Kısa bir süre sonra, bir kadına verecek kadar mehir parası birik­tirdi ve evlendi. Kokular sürünerek Rasûlüllah'ın (s.a.v.) yanına geldi.

Rasûlüllah fs.a.v.) Yemen diliyle ona :

«—Hayrola Abdurrahman?»

«—Evlendim...»

«—- Hanımına mehir olarak ne verdin?»

«— Bir çekirdek (beş dirhem) ağırlığında altın...»

«— Bir koyunla olsa bile ziyafet ver, Allah senin malına bereket verir...»

«— Dünya yüzüme güldü. Öyle ki, bir taş kaldırsam, onun altında mutlaka altın veya gümüş bulacağıma inanıyorum».

Bedir'de Abdurrahman İbn-i Avf hakkıyla dövüşmüş ve Alfal düşmanı Umeyr İbn-i Osman İbn-i Ka'b et-Teymî'yi öldürmüştü.

Uhud'da bozgun olup bazıları savaş meydanından kaçtığında o, se­bat göstermiş ve çarpışmadan yirmi küsur yarayla çıkmıştı. Bu yarlarınm bazıları erkek eli girecek kadar derindi...

Ancak Abdurrahman İbn-i Avf'ın canıyla yaptığı cihâd, malıyla yap-tığıyla kıyaslandığı zaman çok küçük kalır.

İşte Rasûlüllah (s.a.v.) bir seriyye hazırlamak istiyor. Ashabı için­de kalkarak şöyle diyor :

«— Sadaka veriniz. Çünkü ben bir müfreze çıkarmak istiyorum».

Abdurrahman îbn-i Avf hemen evine gider, koşarak geri döner ve şöyle der :

«— Yâ Rasûlallah!  Bende dört bin var. İki binini Rabbime borç verdim. İki binini de aileme bıraktım».

Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu :

«—Allah senin verdiklerini de bereketli kılsın...

Allah senin vermediklerini de bereketli kılsın...»

Rasûlüllah (s.a.v.) Tebuk [3] seferine karar verdiğinde —Bu, Rasûlüllah'in (s.a.v.) hayatında yaptığı son seferidir paraya olan ih­tiyaç adama olandan az değildi. Bizans ordusu çok kalabalık ve tam hazırlıklı idi. Medine'de kıtlık vardı. Yolculuk uzun, erzak az idi. Bi­nek hayvanları ise daha az idi. Hattâ bazı mü'minîer, hararetle, kendi­lerini götürmesi için Rasûlüllah'a [s.a.v.) geldiler. O da binek hayvanı bulunmaması sebebiyle onları geri çevirdi. Bağışlayacak birşey bula­madıklarına üzülerek gözleri yaş dolu geri döndüler.

Onlara «çok ağlayanlar» denildi. Bu orduya da «Ceyşu'l-Usre : Güçiük Ordusu» adı verilmiştir.

O sırada Rasûlüllah (s.a.v.) ashabına Allah rızası için bağışta bu­lunmalarını ve bunun sevabını Allah'tan beklemelerini emretti. Müslü­manlar devamlı Rasûlüllah'ın (s.a,v.) davetine cevap veriyorlardı. İlk bağışta bulunanlar arasında Abdurrahman İbn Avf vardı. O ikiyüz okıyye altın vermişti. Bunun üzerine Ömer İbnu'l-Hattab Hz. Peygam-ber'e şöyle dedi  :

«— Ben Abdurrahman'ı bir suç işlemiş olarak görüyorum. Aile­sine hiçbir şey bırakmadı...» Rasûlüllah (s.a.v.) sordu :

«— Abdurrahman! Ailene birşey bıraktın mı?»

— Evet... Onlara, dağıttıklarımdan daha çoğunu ve daha iyisini bıraktım»,

«— Ne kadar?»

«—Allah ve Resûlü'nün vadettiği rızık, hayır ve ecirleri».

Orâu Tebuk'a gitti... Allah burada Abdurrahman İbn Avf'a müslü-manlardan hiçbirine ikram etmediğini ikram etti. Namaz vakti gelmiş­ti. Rasûlüllah (s.a.v.) ortada yoktu. Müslümanlara Abdurrahman İbn Avf imam oldu. Birinci rekat tamamlanınca Rasûlüllah (s.a.v.) namaz-dakiiere yetişti. Abdurrahman İbn Avf'a uyup onun arkasında namaz kıldı. İşte bir kimse için yaratıkların efendisi ve peygamberlerin ön­deri Muhammed İbn Abdîllah'a imam olmasından daha değerli ve da­ha faziletli birşey var mıydı!

Rasûlüllah (s.a.v.) vefat edince, Abdurrahman İbn-i Avf mü'min-lerin annelerinin işlerini görmeye başladı. Onların ihtiyaçlarını yerine getirir, çıktıkları zaman onlarla birlikte çıkardı. Onlar haccettiklerinde, yanlarında gider ve develerini hazırlardı. Onları beğendikleri yerlerde konaklat! rdi.

Abdurrahman İbn Avf müslümanlara ve mü'minlerin annelerine şöyle bîr iyilikte bulunmuştu :

Bir arazisini kırk bin dînara satıp hepsini Zuhre oğulları, fakir müslümanlar, muhacirler ve Hz. Peygamber'in hanımları arasında pay­laştırdı. Payını Aişe'ye gönderdiğinde Aişe sordu :

«— Bu parayı kim gönderdi?»

«—Abdurrahman İbn Avf».

«— Rasûlüllah [s.a.v.) şöyle buyurmuştu : Benden sonra size an­cak sabırlı olanlar merhamet eder».

Hz. Peygamber hayattayken Allah'ın, malına bereket vermesi için Abdurrahman İbn Avf'a yaptığı dua gerçekleşmiştir. Sahabenin en zen­gini olmuştu. Kazancı artmaya, kervanı Medine'den başka yerlere gi­dip gelmeye başlamıştı. Gittiği yerlerden dönerken Medîne'lilere buğ­day, un, yağ, elbise, kap-kacak ve ihtiyaç duyulan herşeyi getiriyordu.

Bir gün Abdurrahman İbn Avf m kervanı Medîne'ye geldi. Kervan­da yediyüz deve vardı...

Evet yediyüz deve.. Sırtlarında yiyecek, eşya   ve  halkın   ihtiyaç duyduğu herşeyî taşıyorlardı.

Medîne'ye girer girmez yer yerinden  oynadı. Onların gürültüsü duyuldu... Aişe :

Bu ne gürültü?» diye sordu.

Bu, Abdurrahman İbn Avfin kervanıdır... Yedîyüz deve; buğ­day, un ve yiyecek taşıyor» denildi.

Aişe sözüne şöyle devam etti :

Allah onun verdiklerini dünyada bereketlendirdi. Ahiretteki sevabı ise daha büyüktür». RasûEüllah'ın (s.a.v.) şöyle dediğini duy­dum : «Abdurrahman İbn Avf emekleyerek cennete girecektir».

Daha develer çökmeden, müjdeci Abdurrahman İbn Avf'a Mü'min-lerin annesinin sözünü götürüyor ve ona cenneti müjdeliyordu. Bu müjdeyi duyar duymaz hemen Aişe'ye uçtu ve şöyle dedi :

Anne! Bunu Rasûlüllah'tan (s.a.v.). sen mi duydun?!»

- Evet».

Sevincinden adeta uçuyor ve şöyle diyordu :

— Eğer hayattayken oraya girebilîyorsam...  Şahit ol anne!  Bu kervan devesiyle ve yüküyle, herşeyiyie Allah yolunda fedadır».

Cennete girmekle müjdelendiği o günden sonra Abdurrahman İbn Avf'ın para dağıtma arzusu artmıştı. Parayı sağ ve sol eliyle, gizlice ve açıkça dağıtmaya başlamıştı. Öyle ki önce kırkbin dirhem gümüş, arkasından kırkbîn dinar altın bağışladı. Daha sonra da ikibin dörtyüz dirhem altın bağışladı.

Allah yolunda savaşanlara beşyüz kısrak, diğerlerine de binbeş yüz deve verdi.

Vefatı yaklaştığında da kölelerinden birçoğunu azat etti.

Bedir  harbine katılanlardan  geride kalanların her birine  dörtyüz înar altın vasiyet etti. Sayıları yüz kadar olan bu kişiler o parayı al­mışlardır.

Mü'minlerin annelerinden her birine bol para vasiyet etti. Hatta Mü'minlerîn annesi Aişe çoğu defa onun için şöyle dua ederdi :

«—Allah ona Selsebîl  [4] suyundan içirsin».

Bunlardan başka varislerine sayısını hesap edemiyecekleri kadar bırakmıştır... Bin deve, yüz kısrak, üçbin koyun. Onun dört hanı­mı vardı. Her birine ayırdığı 1/32 lik hisse seksen bine ulaşmıştı. Varislerj arasında baltalarla taksim edilen altın ve gümüş bırakmıştı   ki parçalamaktan adamların elleri yoruldu.

Bütün bunlar Rasûlüllah'ın (s.a.v.) onun malına bereket veril

için yaptığı duanın hürmetine olmuştur.

Ancak bütün bu mallar, Abdurrahman İbn Avf'ı azdırmadı veide-ğiştirmedi. İnsanlar, köleleri arasında gördükleri zaman onu tanıya­mazlardı.

Bîr gün  oruçluyken  ona bir yemek getirilmişti. Yemeğe ba­kıp şöyle dedi :

«— Mus'ab İbn Umeyr öldürülmüştü. Ona bir kefen bulduk ama başı örtülse ayakları  açık, ayakları  örtülse bazı açık kalıyordu. Dalı sonra Allah, bize dünyadan vereceğini verdi... Ben sevabımızın peşir verilmiş olmasından korkuyorum..,»

Arkasından boğazı tıkanırcasına ağlamaya başladı ve yemeğ

yemedi.

Ne mutlu Abdurrahman İbn-i Avf'a. Ona binlerce gıpta... Muhammed îbn-i Abdîllah ona cennet'i müjdelemişti.

Cenazesini son konağına kadar Rasûlüllah'ın (s.a.v.) dayısı Sa'd İbn-i Ebî Vakkas taşımıştı.

Osman Zünnûreyn namazını kılmıştı.

Müminlerin Emîri Ali İbn-i  EbuTalîb onu şöyle diyerek uğımı stı.

«— Dünya'nın iyi şeylerini elde ettin. ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Abdurrahman İbn Avf
« Posted on: 20 Nisan 2024, 08:01:35 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Abdurrahman İbn Avf rüya tabiri,Abdurrahman İbn Avf mekke canlı, Abdurrahman İbn Avf kabe canlı yayın, Abdurrahman İbn Avf Üç boyutlu kuran oku Abdurrahman İbn Avf kuran ı kerim, Abdurrahman İbn Avf peygamber kıssaları,Abdurrahman İbn Avf ilitam ders soruları, Abdurrahman İbn Avfönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes