๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Sağlık => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 16 Ağustos 2011, 15:24:53



Konu Başlığı: Yapay tatlandırıcılar kanser yapar mı
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 16 Ağustos 2011, 15:24:53
YAPAY TATLANDIRICILAR KANSER YAPAR MI?

Aralık 2010 63.SAYI

İnsanoğlu tarih boyunca hep tatlı yiyecekler ve içeceklerin peşine düşmüştür. Gündelik yaşamımızda bilerek ya da bilmeyerek çok sık kullandığımız tatlandırıcılar da işte bu tatlı tutkumuzun ürünleridir.

Günümüzün tüketim toplumunda obezite, diyabet, dolaşım sistemi hastalıklarının artması ve insanlarda düşük kalori alma gereksiniminin ortaya çıkması, yapay tatlandırıcıları her zamankinden daha popüler hale getirmiştir.

Yapay tatlandırıcılar, yiyecek ve içecekleri tatlandırmak amacıyla şeker yerine kullanılan ve çoğunlukla şekere göre dikkate alınmayacak kadar az enerji veren besin katkılarıdır. Şekere göre çok daha fazla tatlı oldukları için, çok küçük miktarlarda kullanılması dahi istenen tatlı hissinin oluşmasını sağlar. Yapay tatlandırıcılar genellikle diyabetliler ya da kilo almak istemeyenler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır.

Yapay tatlandırıcı pazarının büyümesine ilk engel, 1970’te ABD ve İngiltere’nin gıdalarda sakarin gibi bir yapay tatlandırıcı olan “siklamat” isimli maddenin kullanılmasını yasaklamasıdır. Çünkü o dönemde deney hayvanlarında yapılan çalışmalar, sakarin gibi yapay tatlandırıcı olan siklamatın mesane kanserine yol açtığını göstermiştir. Ancak daha sonra yapılan başka çalışmaların ışığında Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği, siklamatı kanser yapan maddeler arasından çıkarmıştır. Bu olay tatlandırıcıların kansere neden olduğu tartışmasını başlatan ilk olaydır. Ancak siklamatın kanser yapıcı etkisinin tartışılması, yapay tatlandırıcı piyasasına yeni ürünlerin katılmasını ve pazarın daha fazla genişlemesini hiçbir zaman engelleyememiştir.

SİKLAMAT’TAN SONRA SAKARİN

Sakarinin kansere neden olduğu iddiasına temel olan çalışma ise 1980 yılında yapılmıştır. Aslında bu çalışmada çok yüksek dozlarda sakarin uygulanan deney hayvanları ile uygulanmayanlar arasında tümör gelişim riski açısından bir fark bulunmamıştır. Buna karşın yüksek doz sakarin verilen hayvanların ikinci kuşak akrabalarında ise mesane kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir.

Bu bulgu sonrasında sakarinin Kanada’da satışı yasaklanmış, ABD’de ise ürünün üstüne “Deneysel çalışmalarda kanser yaptığı gözlenmiştir” uyarısı eklenmiştir. Ancak daha sonra ABD Çevre Sağlık Bilimleri Ulusal Enstitüsü, sakarini de tıpkı siklamat gibi insanda inandırıcı bulgu olmadığı gerekçesiyle kanser yapıcı maddeler listesinden çıkarmıştır. Nitekim ekonomik zorluk ve şeker üretiminin çok arttığı İkinci Dünya Savaşı İngiltere’sinde mesane kanserinde bir artış izlenmemiştir.

ŞEKERİN HAFİF RAKİPLERİ SAKARİN

İlk bulunan yapay tatlandırıcı sakarindir. Şekerden 300 kat fazla tatlıdır. John Hopkins Üniversitesi’nde 1879 yılında tesadüfen bulunmuş, özellikle şeker bulmanın zor olduğu I. ve II. Dünya Savaşı’nın yokluk yıllarında yaygın olarak kullanılmıştır. Sakarin üretiminin tek nedeni maliyetinin şekerden çok daha düşük olmasıdır. 1950 yılına gelene kadar ucuz olduğu için şekere alternatif olan sakarin, zayıflama amacıyla ve şeker hastalarına tatlı niyetiyle üretilmeye başlandı.

2000 yılından bu yana kansere yol açma potansiyeli olan maddeler listesinden çıkarılmıştır. Günlük kullanım dozu 5 mg’dir.

SİKLAMAT

1937 yılında kimya laboratuarında ateş düşürücüler üzerinde çalışan Michael Sveda’nın tesadüfen çalıştığı maddedeki şeker tadını fark etmesiyle bulunmuştur.
Sakarinle birlikte kullanımının sıçanlarda mesane kanseri riskine yol açtığı öne sürülerek ABD’de kullanımı 1969 yılında durdurulmuştu. Ancak son dönemdeki araştırmalar, siklamatın kansere yol açmadığını ortaya koymuştur. Halen yüzden fazla ülkede kullanılmaktadır. Pişirmeye dayanıklı ve şekerden 30 kat daha fazla tatlıdır. Günlük kullanım dozu 40 mg’dir.

ASPARTAM

1980’li yılların başlarında kullanılmaya başlanmıştır. Yapay tatlandırıcı olarak şeker yerine diyet meşrubatlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer tatlandırıcılar gibi kanser gelişimine yol açmakla suçlanan aspartamın, yapılan epidemiyolojik değerlendirilmelerinde kanser riskini artırmadığı ortaya konulmuştur. İtalya’dan Dr. Gallus ve arkadaşları aspartam, sakarin ve diğer tatlandırıcıların kanser riskini artırmadığını rapor etmişlerdir. Pişirmeye dayanıklı değildir ve şekerden 200 kat daha fazla tatlıdır. Günlük kullanım dozu 40 mg’dir.

Aysun ÖZPOLAT