๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sağlık Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 13 Aralık 2010, 08:34:20



Konu Başlığı: Yüksek Kan Basıncı
Gönderen: Ekvan üzerinde 13 Aralık 2010, 08:34:20
Yüksek kan basıncı (Hipertansiyon)


Toplumda yaygınlıkla görülen bir rahatsızlıktır. Gereğince tedavi edilmesi gereken pek çok değişik bedensel nedenlerden kaynaklanabilir. Ama hiçbir bedensel neden olmadan da oluşabilir. Biz burada, nedeni belirlenemeyen yüksek kan basıncı ile ilgileneceğiz.

Yüksek kan basıncının bu oldukça yaygın türünde de, türe özgü herhangi bir bulguya ulaşılamadığında, bu oluşumu başlatabilecek bazı etkenlerden söz edilebilir. Öncelikle, ana babanın armağanı olan kalıtımsal yatkınlığın araştırılması gerekir. Ama eğer gerekli önlemler alınmışsa, kalıtımsal yatkınlık da yüksek kan basıncına neden olmaktan çıkabilir. Bu rahatsızlığa yol açan başlıca etkenler, genelde stres ve korkudur. Ruhsal problemler, iş hayatının baskıları ve içinde yaşadığımız evrensel kaos bedende gerginlik, katılık ve kasılmalara neden olabilir ve sonuçta, yüksek kan basıncının oluşabileceği ortam hazırlanmış olur. Bu ruhsal durum sinir sistemini etkiler ve bu etki de kılcal damarların kasılmasına yol açarak, kalp atışını etkiler. Rahatlatıcı bedensel uygulamalar ve masajlar, bedeni gevşeterek, bu tür durumlarda yararlı olabilir.

Ayrıca, beslenme de iki ayrı biçimde etken olabilir. Besinler çok yağlı ve karbonhidrat yoğunluklu olduğunda, yağ kalıntıları, kan damarlarının duvarlarında birikintiler oluşturmaya başlar. Damar iç yüzeylerinin yağla kaplanmaya başlaması ile yüksek kan basıncının oluşmaya başlaması eşzamanlıdır. Bazı besinlere karşı alerjisi olanlarda da yüksek kan basıncı oluşabilir. Alerjilerin saptanması kolaydır, ama alerjilerin yüksek kan basıncı oluşumundaki katkılarının saptanabilmesi pek kolay değildir. Hafif ve gizli alerjiler varlıklarını genellikle yüksek kan basıncı ile belli ederler. Bu tür alerjilere en fazla yol açan besinler ise, süt ürünleridir. Bu alerjinin saptanabilmesi için, süt ürünlerinin tümü bir veya iki hafta kullanılmaz. Bu süre içinde oluşan değişiklikler gözlemlenir ve ürünlerin yeniden tüketilmeye başlanmasından sonraki kan basıncı ve öteki değişiklikler karşılaştırılarak sonuca ulaşılabilinir.

Kan basıncı, bedendeki çapraşık bir bütünlük tarafından dengelenir. Bu oluşumu, hidrolik sisteminin temel kurallarını anımsatarak açıklayabiliriz. Sistemde sıvı oranı artınca basınç yükselir. Sistemin kapsamı daraldığında veya pompalama gücü arttığında, basınç yine yükselir. Bu fiziksel oluşumlar, şifalı bitkilerin etkinlik biçimleri konusunda aydınlatıcı olabilir.

Pek çok şifalı bitki, kılcal damarların genişlemesini sağlayabilir ve böylece sistemin genel kapsamı da genişlemiş olur. Yine bazı bitkiler, dışkılanan sıvının arttırılabilmesi için böbrekleri uyarabilirler ve böylece sistemdeki sıvı azalır. Bazı bitkiler de kalbin çalışma hızını azaltırlar ve kanı damarlara pompalayan basınç böylece azalmış olur. Kullanılabilecek bitkiler: Alıç, ökseotu, sarmısak, hindiba, ıhlamur, civanperçemi.

Her tedavide olduğu gibi, burada da rahatsızlığın ayrıntılarına göre bitki karışımları uygulanabilir. Ama genelde, aşağıdaki karışım çok etkilidir:

Alıç 2 ölçek, ıhlamur 2 ölçek, civanperçemi 2 ölçek, ökseotu 1 ölçek.

Bu bitki çayı uzun bir süre boyunca günde 2-3 bardak içilir. Günde 2-3 diş sarmısak yiyerek, tedavi daha da etkili kılınabilir. Eğer beden çok gerginse veya stresten etkileniyorsa, baş ağrısı varsa, karışıma 1 ölçek kediotu kökü veya arslankuyruğu eklenebilir. Bu tedavi uzunca bir süre (4-8 hafta) uygulandığında, yüksek kan basıncı normalleşir. Önerilen bu karışımın hiçbir sakıncası yoktur. Kan basıncını yapay yollarla normalleştirme özellikleri de söz konusu değildir. Onlar yalnızca, sistemi doğal yollarla dengeleyerek, kan basıncını normal düzeye çekerler.