๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sağlık Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 15 Aralık 2010, 13:37:01



Konu Başlığı: Kulak Burun Boğaz ve Göz
Gönderen: Ekvan üzerinde 15 Aralık 2010, 13:37:01
Kulak - Burun - Boğaz ve Göz


Bu bölümde söz konusu edilen tüm organların öncelikli bir birlikteliği vardır: Anatomik olarak birbirlerine çok yakındırlar ve işlevleri açısından benzeşirler; çünkü iç dünya ile dış dünya arasında önemli aracılık rolleri üstlenmişlerdir. Bu aracılık rolleri, bedensel açıdan bakıldığında, örneğin solunum sürecinde gaz alış verişi ve yemekte gıda alımı olduğu gibi, haberleşme ve bilinç alanlarında da kendilerini gösterirler. Kulaklarımızla duyar, burnumuzla koklarız. Yediklerimizin ve içtiklerimizin tadını ağzımızla alırız. Boğazımızda oluşan ses, haberleşmemizi sağlar. Gözlerimiz sayesinde ışığı algılayabilir, gerçeği tüm boyutları ile görebiliriz.

Dış dünya ile süregelen alış verişleri ve birbirleriyle ortak bir mukoza tabakası ile bağlantılı olmaları, bu organlarda oluşabilecek hastalık belirtilerinin bir açıklamasını oluşturabilir. Tabi ki, mikrobik bir enfeksiyondan söz edilebilir veya belirli bir bitkinin poleninden kaynaklanan alerjik reaksiyonların etken olabileceği varsayılabilir; ama büyük bir olasılıkla bu tanıların tümü yanlış da olabilir. Bu durumlarda izlenmesi gereken en doğru yol ise, olası bir kalıtımsal savunma yetersizliğinin izlerini ilgili beden sisteminde aramak ve bir bağışıklık sistemi duyarlılığının nedenlerini anlamaya çalışmaktır.

Solunum sistemi ve boğaz, burun ve kulaklar arasında çok yakın bir ilişki vardır. Mukozaların sümüksel maddeleri (mukus/balgam) üretim nedenleri ve biçimleri, bedenin sinerjik işleyişini (bir görevin, işlevin yerine getirilmesinde, birkaç organın birlikte çalışması durumu) ve kendini iyileştirebilme yeteneğini anlayabilmemizi sağlayacak çok önemli örneklerdir. Sümüksel maddenin bir görevi, yabancı maddeleri kuşatmak ve mikroorganizmaların (mikropların) mukozaya yerleşmesini önlemektir. Boğazı ve burunu kaplayan hücrelerin yüzeyinde, kirpiksi uzantılar vardır. Bu uzantılar, dalgaları anıştıran hareketlerle, hep aynı yöne eğilirler ve sümüksel maddeyi yemek borusuna ve oradan da, sterilize eden (her tür mikroptan arındıran) mideye gönderirler. Bronşları kaplayan hücrelerin yüzeyinde de kirpiksi uzantılar vardır ve onlar da, sümüksel maddeyi yukarı doğru iterek, dışarı atılmasını sağlarlar. Bu iniş çıkışlar, bir asansör sistemini anıştırır adeta. Sağlıklı bedende bu sistem kusursuz çalışır. Ama sümüksel maddenin kıvamında bir değişim olduğunda, sistemin çalışmasında da aksamalar görülmeye başlanır. Sümüksel madde (balgam) artışıyla ilgili hastalıkların şifalı bitkilerle tedavisi, öncelikle balgam kıvamını normalleştirmeyi hedefler, geri kalanını da kirpiksi uzantılar halleder.