๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Sağlık Ansiklopedisi => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 13 Aralık 2010, 08:35:32



Konu Başlığı: Angina Pectoris
Gönderen: Ekvan üzerinde 13 Aralık 2010, 08:35:32
Angina pectoris (göğüs anginası)


Göğüs, boyun, kol ve bazen sırta vurabilen, boğulma ve tıkanıklık duygusu ile ortaya çıkan angina pectoris, koroner kan akımındaki bozukluklarda ortaya çıkar. Kalbin kendisi için gerekli olan kan oranında azalma olduğunda, kalp dokuları için yaşamsal önem taşıyan oksijende de azalma başlar. Angina pectoris, organik bozuklukların dışında, genelde fiziksel zorlanmalardan veya duygusal stresten kaynaklanır. Bu rahatsızlık, uzun süreli bir program uygulanarak başarıyla tedavi edilebilir. Tedavinin hedefi, oksijen içerikli daha fazla kanın koroner damarlardan geçerek kalbe ulaşmasını sağlamaktır. İki aşamalı bir tedavidir bu. Başlangıçta, daha fazla kanın akışının sağlanabilmesi için koroner damarların genişlemesi hedef alınır, ikinci ve uzun süreli aşamada ise, öteki olası engeller ortadan kaldırılır. Disiplinli olarak uzun süre kullanıldığında, Alıç bu iki konuda da başarılı olabilir. Aşağıdaki bitki karışımı, olumlu etkiyi daha da arttıracaktır, çünkü damar duvarlarını kolesterol birikintilerinden temizler ve ilerideki olası birikintilerin oluşmasını önler.

Alıç 3 ölçek, aslankuyruğu 2 ölçek, ıhlamur 2 ölçek, inci çiçeği 1 ölçek

1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış bitki karışımı, 1 su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3 bardak çay, aç karnına veya öğün aralarında, tatlandırılmadan içilir. Ama, olası bir kalp krizi ağrısını bu çayla geçiştirmeye kalkışılmamalıdır! Eğer kan basıncı yüksekse, karışıma 1 ölçek de Ökseotu karıştırılmalıdır.

Angina pectoris tedavisi sırasında, kişinin tüm sağlık sorunları göz önünde bulundurulmalıdır. Sinir sisteminin durumu incelenmeli ve gerekli tedaviler uygulanmalıdır. Ayrıca, sindirim sisteminin de konu ile yakından ilişkisi olabilir. Kronik kabızlık kalbi ayrıca yoracağı için, öncelikle tedavi edilmesi gerekir.

Konunun başlangıcında değindiğimiz, olası önlemleri almak, özellikle beslenmede kontrol ve stresin bünyeye etkisinin tanımlanması çok önemlidir. Rahatsızlık kontrol altına alınana kadarki süre boyunca, ağır fiziksel zorlanmalardan kaçınılmalıdır. Aksi halde, şifalı bitki tedavisine karşın bir enfarktüs krizi hiç de küçük bir olasılık sayılmayabilir.