Konu Başlığı: Hasbihal (2) Gönderen: Ekvan üzerinde 26 Aralık 2009, 23:14:39 Hasbihal "Mâ medâ fâte; ve´l-müemmelü gaybun, Felekes´e-sâatü´lleti ente fıhâ." Büyük bir şâirin düstûr-i hikmettir şu ihtârı; Velev duymuş da olsan yolsuz olmaz şimdi tekrârı: "Geçen geçmiştir artık; ân-ı müstakbelse mübhemdir; Hayâtından nasîbin: Bir şu geçmek isteyen demdir. " Evet, mâzîye ric´at eylemek bir kerre imkânsız; Ümîdin sonra istikbâl için sağlam mı? Pek cansız! Bu günlük iş bugün lâzım yapılmak, yoksa ferdâya Bırakmışsan... O ferdâlar olur peyveste ukbâya! Benim on beş yıl evvelden kalan işler durur hâlâ; Yarın bir başlayıp yapsam demiştim, bak demin hattâ! Müsevvifler için dünyâda mahvolmak tabî´idir Bu bir kânûn-i fıtrattır- ki yok te´vilî: Kat´îdir. Sakın ey nûr-i dîdem, geçmesin beyhûde eyyâmın; Çalış hâlin müsâidken... Bilinmez çünkü encâmın. Diyorlar: "Ömrü insânın yetişmez kesb-i irfâna... " Bu söz lâkin değildir her nazardan pek hakîmâne. Muhakkaktır ya insanlar için bir gâye-i âmâl; Edenler ömrünün sâ´âtini hakkıyle isti´mâl Zaferyâb olmasın isterse varsın asl-ı maksûda Düşer bin maksad idrâk eyleyip bir zıll-i memdûda. Evet, her türlü ma´nâsıyle irfan durdurur azmi... Fakat, insanlığın ma´nâsı olsun öğrenilmez mi? Cibillîdir taharrî-i hakîkat hırsı âdemde, Onun mahsûlüdür meşhûd olan âsâr âlemde. Atâlet fıtratın ahkâmına mâdem ki isyandır; Çalışsın, durmasın her kim ki da´vâsında insandır. Zuhûr etmekle her ma´lûma karşı bir alay meçhûl? Neden olsun o ma´lûmâtı idrâk eyleyen medhûl? Evet, ma´lûm olanlar olmayan şeylerle bir nisbet Edilmiş olsa, gâyet az çıkar evvelkiler elbet; Fakat câhille âlim büsbütün nisbet kabûl etmez: O bir kördür, bu lâkin doğru yoldan hiç udûl etmez. Diyor Kur´an: "Bilenler, bilmiyenler bir değil... Heyhât Nasıl yeksân olur zulmetle nûr, ahyâ ile emvât!" Bu hikmetler bedîhidir-senin indinde elbette: Fakat, çok sevdiğimdendir ki, tekrâr eyledim işte. Sadedden gâlibâ aynlmışım... Söz neydi ihtâr et; Dalarsam nûr-i dîdem, böyle ba´zen, durma bîdâr et. Usandın sen de gerçek hikmetimden, hasbihâlimden; Beş on söz kaldı lâkin dinle nazm-ı bî-meâlimden: Diyorlar: "İ´tirâf ı cehl iken tahsîlin encâmı, Nedir beyhûde it´âb eylemek şehbâl-i ikdâmı?" Evet, lâkin varıp ser-hadd-i ma´lûmâta bir insan O gâyetten demek lâzım ki: Yok irfân için imkân!" Hakîkî i´tirâf altında parlar zılli irfânın; Budur insanlığın ma´nâsı, en son zevki vicdânın. |