> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Sabredenler ve Şükredenler > Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler  (Okunma Sayısı 898 defa)
16 Temmuz 2010, 19:10:20
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 16 Temmuz 2010, 19:10:20 »



بســـم الله الرحمن الرحيم
 
 
Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler

 
 

"Sabır": Allah'dan başkasına şikayet etmekten dili, kızmaktan kalbi, yüze ve dile vurmaktan ve elbiseleri yırtmaktan elleri men etmekten ibaret olunca, kul başına gelen bir musibeti bir kimseye şikayet ederse sabrını bozmuş olur.

Buna göre kul, Rabbini, kendi gibi bir mahluka şikayet ederse, derdine şifa verecek olan Allah Teala'yı, derdine şifa veremeyecek olan aciz bir kimseye şikayet etmiş olur. Musibetin Allah'a şikayet edilmesi sabrı bozmaz.

Nitekim Yakub aleyhisselam:

"Benim yapacağım iş, güzel bir sabırdır" demekle beraber:

"Ben gam ve kederimi Allah'a şikayet ederim" demişti.

Başına bir bela ve musibet gelen kimsenin, kendisine yol göstermesi veya yardım etmesi veya ihtiyacını gidermesi için bir şahsa halini bildirmesi de sabrına zarar vermez.

Hasta bir kimsenin, hastalığını doktora bildirmesi, mazlumun kendisine yardım edecek olana halini anlatması, bir belaya uğramış bir kimsenin, Allah'ın inayetiyle bu beladan bir şahsın eliyle kurtulacağını umud etmesi halinde o şahsa bu derdini söylemesi caizdir.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ziyaret için bir hastanın yanına girdiğinde onun halini sorar ve kendini nasıl buluyorsun derdi. (Nesei, Tirmizi, İbn-i Mace).

Resulullah'ın hastanın halini sorması onun halini öğrenmek içindi.

Hastanın inlemesi, sabrına zarar verir mi?

Bu hususda İmam Ahmed'den iki rivayet vardır.

Ebu'l Hüseyn dedi ki:

"Doğru olan rivayete göre, hastanın inlemesi mekruhdur. Çünkü Tavus hastalıkda inlemeyi mekruh görmüştür."

Mücahid dedi ki:

"Ademoğlunun defterine her şey yazılır, hatta hastalığındaki inlemesi bile."

Bu alimler:

"Hastanın inlemesi haliyle şikayet sayılır, bu şikayet sabrı bozar" demişlerdir.

İmam Ahmed'in oğlu Abdullah dedi ki:

"Babam ölüm hastalığında, bana:

"Abdullah b. İdris'in kitabı ile Ehadis-i Leys b. Ebu Süleym'i okumamı söyledi."

Bu esnada babam dedi ki:

"Ben Talha'ya "Tavus hastalıkda inlemeyi mekruh görürdü" dedim.

Bunun üzerine Talha'dan ölünceye kadar inleme işitilmemiştir.

Abdullah dedi ki:

"Ben de babamın bu hastalığında ölünceye kadar inlediğini işitmedim."

İmam Ahmed'in ikinci rivayetine göre, hastanın inlemesi mekruh değildir. Buna göre, hastanın inlemesi sabrına zarar vermez.

İmam Ahmed'e:

"Hastanın çektiği acıyı şikayet etmesi hakkında. Resulullah'dan bir şey biliyor musun?" diye soruldu. O da:

"Evet. Aişe (r.a.) bir kerre şiddetli baş ağrısına tutularak "ah başım! ölüyorum!" demişti. Bunu işiten Resulullah sükut buyurmuştur" dedi.

Muhammed b. Nasr Mervezi:

"Ben Ebu Abdullah hasta iken yanına ziyaret için girdim. Halini sordum. Bana gece ne çektiğini anlattı" demiştir.

Netice olarak inleme iki kısımdır,

Birinci kısım: şikayet şeklinde olan inlemedir ki, mekruhdur.

İkinci kısım: rahatlamak, sıkıntısını gidermek için olan inlemektir ki, mekruh değildir.

Doğrusunu Allah bilir.

Bir eserde:

"Hasta elhamdülillah dedikten sonra halini anlatırsa şikayet olmaz" diye rivayet edilmiştir.

Şakik-i Belhî:

"Başına bir musibet gelen kimse, Allah'dan başkasına şikayet ederse, kalbinde Allah için yapmış olduğu ibadet ve taatın ebedi lezzetini bulamaz" demiştir.

Şikayet iki nevidir.

Birincisi: dil ile olan şikayettir.

İkincisi: hal ile olan şikayettir.

Hal ile olan şikayet, dil ile olan şikayetten daha açıktır. Bundan dolayı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine nimet verilmiş olan kimsenin Allah'ın vermiş olduğu nimetini üzerinde göstermesini buyurmuştur. (Tirmizi)

Hali iyi olduğu halde halim iyi değildir diyerek başkalarına Rabbini şikayet eden kimse Allah katında mahlukatın en buğuzlusudur.

Kabü'l Ahbar: "Sübhatü'l-hadis" güzel amellerdendir, "Et-Tahzif" de kötü amellerdendir dedi.

Kabü'l Ahbar'a:

"Sübhatü'l-hadis nedir?" diye soruldu. O da:

"Konuşma arasında "Sübhanallahi ve bihamdihi" demektir diye cevap verdi.

Sonra, "Et-tahzif nedir?" diye soruldu. O da:

"Halleri iyi olduğu halde sorulduğunda halimiz çok kötü diyenlerdir" diye cevap verdi.

Musibet zamanında elbiseleri yırtmak, yüze tokat vurmak, elleri çırpmak, saç yolmak, vaveyla koparmak sabrı bozan şeylerdendir. Bundan dolayı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) musibet zamanında feryad edenden, saçını yolandan, elbiselerini yırtandan berî ve uzak olduğunu bildirmiştir. (Müslim, Ebu Davud)

Fakat sessiz ağlamak ve üzülmek sabrı bozmaz. Nitekim Allah Teala, Yakub aleyhisselam'ın halini haber vererek:

"(Yakub'un) kederinden gözlerine ak düştü, artık gamım yutkunup duruyordu." (Yusuf/84) buyurmuştur.

Katade: bu ayet-i kerimenin tefsirinde;

"Yakub aleyhisselam derdini içine atıyor, öfkesini tutuyor, gamını yutuyordu. Hayırdan başka bir şey söylemiyordu" demiştir.

İbn-i Abbas demiştir ki:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Eğer ağlamak gözden, kalpden gelirse o Allah'ın rahmetinin akan eseridir. Eğer dilden elden gelirse (dil bağırır, eller yaka paça yırtarsa) bu da şeytandandır." buyurmuştur. (Müsned-i Ahmed)

Hassan b. Ebu Cebele demiştir ki:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Bir kimse (başına gelen musibeti başkalarına) yayarsa, sabretmiş olmaz" buyurmuştur.

Halid b. Ebu Osman dedi ki:

"Ölen oğlum için taziyeye gelen Said b. Cübeyr beni, başım örtülü gördü. Başımdan örtüyü alıp:

"Miskinlik sızlanmaktandır" dedi."

Bekir b. Abdullah el-Müzeni:

"Musibetten sonra evde oturmak miskinlik (sabırsızlık)'dır" demiştir.

Ubeyd b. Umeyr:

"Homurdanmak gözün yaş dökmesi, kalbin mahzun olması değildir, fakat homurdanmak kötü söz söylemek ve fena zanda bulunmaktır." demiştir.

Basra kadılarından birinin oğlu ölünce, babasını taziyeye gelen alimler ve fakihler toplanıp aralarında:

"Bir insanın homurdandığı veya sabrettiği nasıl bilinir?" diye mütalaa ettiler ve sonunda:

"Başına musibet gelen bir kimse, musibet gelmeden önce yapmış olduğu herhangi bir şeyi bırakırsa homurdanmış olur" diye ittifak ettiler.

Hasan b. Abdülaziz el-Harvezi şöyle dedi:

"Benim çok sevdiğim bir oğlum öldü. Anasına: "Allah'dan kork ve sevabını yalnız Allah'dan umarak sabret" dedim.

O da: "Böyle büyük bir musibetin sevabını homurdanıp uflamakla kaybedecek kadar düşüncesiz değilim" dedi.

Abdullah b. Mübarek dedi ki:

"Yezid b. Yezid namaz kılarken yanına bir kimse geldi. Yezid'in oğlu can çekişiyordu. Gelen kimse:

"Ey Yezid, sen namaz kılıyorsun, oğlun ise ölmek üzeredir" dedi.

Yezid: "Devamlı bir ameli yapan bir adamın başına bir musibet geldiğinde o ameli bir kerre olsun terk etmesi amelinde noksanlık olduğu anlamına gelir" dedi.

Sabit dedi ki:

"Mutarrıf b. Abdullah'ın başına bir musibet gelmişti. Onu güzel şekilde giyinmiş ve güzel koku sürünmüş halde gördüm. Ona bu halini beğenmediğimi söyledim. O da:

"Ey Sabit sen bana şeytana boyun bükmemi ve şeytana başıma bir kötülüğün geldiğini göstermemi emrediyorsun. Ey Sabit vallahi bütün dünya benim olsa, sonra Cenab-ı Hak onu benden alıp, kıyamette onun yerine bana bir içim su verse bu bir içim suyu dünyaya değişmem" dedi.

Başa gelen musibetin açıklanması ve söylenmesi sabrı bozar. Musibetin gözlenmesi ise sabrın başıdır.

İbn-i Ömer'den rivayet edildiğine göre:

İbn-i Ömer demiştir ki:

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Musibetleri ve hastalıkları ve sadakayı gizlemek iyiliklerdendir. Musibeti yayan kimse sabretmemiş olur" buyurmuştur.

Hasan-ı Basri'den merfu olarak rivayet edilen bir hadis-i şerifde de:

"Musibetleri gizlemek iyiliklerdendir, musibeti yayan kimse sabretmemiş olur." buyrulmuştur.

Ata b. Rebah'ın bir gözüne perde inmiş de yirmi sene çoluk çocuğu bunun farkına varmamış, ancak bir oğlu, bir gün babasının görmeyen gözü tarafından geldiğinde babasının bir gözünün görmediğini farketmişti.

Davud-i Tai'nin yanına bir adam girmiş onu döşeğinde titrerken görünce şaşırmış ve "innalillah ve innaileyhi raciun" demiş. Davud ona:

"Bu gördüğünü hiç kimseye söyleme lütfen, bundan önce de dört ay yatmıştım, bunu hiç bir kimse bilmemiştir" dedi.

Mugire dedi ki;

"Ahnef, amcasına dişinin ağrıdığını tekrar tekrar söylemiş, amcası da;

"Bana ne tekrar edip duruyorsun be adam, benim gözümün biri kırk seneden beri görmüyor da hiç kimseye şikayet etmedim" dedi.

 

Sabrın zıddı, " Hela' " dır.

Yani; musibet geldiği zaman sızlanmak ve nimet verildiği zaman ise nimeti men etmektir.

Nitekim Allah Teala;

"Gerçekten insan cimri ve haris yaratılmıştır, kendisine bir zarar dokundu mu feryadı basar. Kendisine hayır dokununca cimrileşir" (Mearic/19-21) buyurmuştur.

Bu tefsir ayetin nazmında bulunan " helu' " kelimesinin tefsiridir

Cevheri; " Hela' ", "aşırı sızlanmaktır" demiştir.

Bir hadis-i şerifde;

"Kulda bulunan ahlakların en kötüleri aşırı cimrilik ile aşırı korkaklıktır" buyrulmuştur.

Basiret sahipleri demişlerdir ki;

"Cenab-ı Hak'kın rahmeti, ilmi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler
« Posted on: 19 Mart 2024, 06:29:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler rüya tabiri,Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler mekke canlı, Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler kabe canlı yayın, Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler Üç boyutlu kuran oku Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler kuran ı kerim, Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler peygamber kıssaları,Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler ilitam ders soruları, Sabra Zıd Olan, Onu Bozan ve Yeren İşler önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes