> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Sabredenler ve Şükredenler > Resulullahdan Sonra İnsanlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Resulullahdan Sonra İnsanlar  (Okunma Sayısı 661 defa)
16 Temmuz 2010, 19:17:15
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 16 Temmuz 2010, 19:17:15 »




بســـم الله الرحمن الرحيم
 
 
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den Sonra İnsanlar Dört Kısma Ayrılmışlardır

 
 
Sabreden fakirlerin üstün olduğunu iddia edenler dediler ki:
 
Dünyanın hali böyle olunca dünyalıktan az edinmek ve dünyada zahid olmak, dünyalıktan çok edinmekten ve dünyaya rağbet etmekten daha hayırlı ve daha üstündür.

Bilindiği üzere dünyaya rağbet etmekle Allah'a ve ahirete rağbet etmek ebediyen bir arada bulunamaz. Bu iki rağbetten biri diğerini kovup insanın kalbini yalnız kendisi için mesken edinir.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'ın kızıyla, Allah'ın düşmanının kızı, bir adamın nikahı altında ebedi toplanamaz.

Sabreden fakirin üstün olduğuna, Resulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) dünyanın hazinelerinin anahtarları arz olunduğunda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'ın onları kabul etmemesi delil olarak kafidir.

Eğer Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) o hazineleri kabul etseydi, elbette o hazineler ile Allah'a insanların en çok şükredeni olurdu ve peygamberin Allah katındaki mertebesini de düşürmezdi. Böyle olmakla beraber bir gün aç bir gün tok yaşamayı tercih etti. Hatta vefat ettiği vakit ehli için almış olduğu yiyecek karşılığında zırhı bir yahudi'nin yanında rehin bulunmaktaydı.
 
 
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den Sonra İnsanlar Dört Kısma Ayrılmışlardır
 
Birinci kısım; dünyayı istememişlerdir, dünya da onları istememiştir. Bunlar Ebu Bekir Sıddık (r.a.) ve onun yolundan gidenlerdir.

İkinci kısım; dünya onları istemiştir, fakat onlar dünyayı istememiştir. Bunlar Ömer (r.a.) ve onun yolunda gidenlerdir.

Üçüncü kısım; dünya onları istemiştir, onlar da dünyayı istemiştir. Bunlar Beni Ümeyye halifeleri ve onların yolunda gidenlerdir. Yalnız Ömer b. Abdülaziz müstesnadır. Çünkü dünya onu istemiştir fakat o dünyayı istememiştir.

Dördüncü kısım; dünyayı istemişlerdir, fakat dünya onları istememiştir. Bunlar Allah'ın dünyalıktan ellerini fakir kıldığı, dünyalığı kalplerine yerleştirdiği ve dünyalığa toplamaları için imtihan ettiği kimselerdir.

Bu kısımların en hayırlısının birinci kısım olduğu aşikardır.

İkinci kısım faziletlidir. Çünkü onlar da dünyayı istemedikleri için birinci kısma katılmışlardır.
 
 
Sabreden fakirlerin üstün olduğunu iddia edenler demişlerdir ki:
 
Bir gün bir adam, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'ın yanına gelip:

"Ya Resulullah! Bana öyle bir amel bildir ki, onu yaptığım takdirde Allah da, insanlar da beni sevsin" demişti, bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:

"Zühd ve takvaya sarıl Allah seni sevsin, insanların elindekine göz dikme insanlar da seni sevsin" buyurmuştur. (İbn-i Mace, Taberani, Beyhaki)

Şayet zenginlik üstün olsaydı, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona zengin olmayı tavsiye ederdi. Allah Teala, kafirlerle savaşmayı ve savaşta onların öldürülmesini meşru kıldı, ama Rahiplerin, münzevîlerin öldürülmesini yasaklamıştır. Çünkü onlar dünyadan ayrılmışlar, zühd ve takvaya sarılmışlardır. Rahiplerin öldürülmemesi ve onlardan cizye (vergi) alınmaması adet olarak devam edegelmiştir. Halbuki hem rahipler ve hem de diğer Kafirler Allah'ın ve Resullerinin düşmanlarıdır. Bununla beraber zühd ve takvalığının Allah katında bir değeri olduğu bilinmiştir.

Evli bir adamın zina etmesinin cezası öldürülmesidir, bekar bir adamın zina etmesinin cezası ise yüz dayak ve bir sene sürgündür.

Buna göre fakirin sevabı, zenginin sevabından daha büyük olur. Allah katında zelil, kalbi kırık dökük, boynu bükük, acılan yudumlayan, zorluklara ve bin bir türlü meşakkatlara katlanan fakir ile zenginliğin izzetine, şerefine, lezzetine, kudretine, zevkine ve sefasına nail olan zengin nasıl eşit olabilir. Meşakkat ve zahmet çeken mücahidlerin mükafatı nerede, rahat ve emin olarak oturanların mükafatı nerede?

Cennet zorluklar ve meşakkatlarla kuşatılmış, cehennem ise şehvetlerle kuşatılmıştır. Şehvetlerin aslı mal tarafından, zorluk ve meşakkatların aslı ise fakirlik tarafındandır. Fakir hiçbir açıdan kurtulamaz. Bunlardan herbiri karşılarında bulunan kötülükleri affettirir. Yine bunlardan her biriyle kazanılan ecir, iyi amellerle kazandıkları ecirlerin üzerine eklenir, zenginlere iyi amellerde ortak olurlar. Zenginlerden, günahları affettiren şeflerle üstün olurlar. Zenginler de mallarını hayır yolunda sarf etmekle, sadaka vermekle insanların faydalanacağı işler yapmakla fakirlerden üstün olurlar.

Fakat fakirlerin zenginlere bu yaptıkları hayır işlerinde katılmaları ve onların ecirleri kadar ecir almaları da mümkündür.

Şöyle ki, fakirler zenginlere verilen mallar gibi kendilerine de mal verilseydi, onlar hayır yaptıkları gibi hayır yapmaya niyet ederek:

"Bizim de mallarımız olsaydı biz de zenginlerin yaptığı gibi yapardık" derlerse fakirler bu niyetleri ile zenginlerin hayır yaparak almış oldukları ecirler kadar ecir abp onlarla ecirde eşit olurlar. Çünkü Allah Teala, fakirlerin niyetlerindeki ihlas ve samimiyeti bilmektedir.

Nitekim İmam Ahmed'in Müsned'inde ve Tirmizi'de rivayet edilen sahih bir hadis-i şerifde mü'minlere niyetlerinden dolayı büyük ecir ve mükafat verileceği açıklanmıştır.

Dünyada fakir, hapsedilmiş kimse gibidir. Çünkü fakir, dünya lezzetlerine, arzu ve isteklerine ulaşmaktan men edilmiştir. Zengin ise bu hapishaneden kurtulmuştur.

Nitekim Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Dünya mü'minin zindanı, kafirin cennetidir" buyurmuştur. (İbn-i Mace, Müslim, Tirmizi.)

Zengin, nefsini zenginliğin davet ettiği azgınlıklardan ve fenalıklardan men etmeyip, nefsini şehvet meydanlarına salıverirse, dünya onun için bir cennet olur. Çünkü fakir fakirliğinin zindanında kıvranırken zengin dünyanın fani nimetlerinden istifade eder.
 
 
Sabreden fakirlerin üstün olduğunu iddia edenler dediler ki:
 
Dünya hayatında hayırları kendilerine acele verilenleri Allah ve Resulü yermiştir.

Dünya hayatında acele verilen hayırlar ya ahiret hayırlarının yerine verilmiş olur veya ahiret hayırlarını eksiltir. Dünya nimetlerinden mahrum olan kimseye ahirette hayırları tam olarak verilecektir.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'a bal şerbeti getirildi, onu içmeyip:

"Bu dünyaya düşkün olanların şerbetidir" buyurdu.

Hasan-ı Basri'ye:

"iki kimse vardır. Bunlardan biri dünyayı bırakmıştır, diğer kazanıp tasadduk ediyor, bunlardan hangisi efdaldir" diye soruldu. O da:

"Dünyayı bırakan benim yanımda daha efdaldir" diye cevap verdi.

İsa aleyhisselam'a, iki kimse altın dolu bir küpe tesadüf ettiler, birisi onu atlayıp geçti, ona bakmadı, diğeri onu alıp tasadduk etti. Bunlardan hangisi efdaldir? diye soruldu.

O da; "Ona bakmayan efdaldir" diye cevap verdi.

Fakirliğin üstün olduğunun delillerindendir:

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün bir altın paraya tesadüf etti. Ona bakmadı bile, şayet onu alsaydı Allah yolunda tasadduk ederdi.

İmam Ahmed'in Ebu Kebşe'den rivayet ettiğine göre Kebşe (r.a.):

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyururken işittim:

"Üç (şey) var ki, onlar üzerine yemin ederim. Size bir söz söyleyeceğim ki, onu hafızanızda tutun. Üzerine yemin ettiğim üç (şey şunlardır):

- Sadaka vermekten kulun malı eksilmez.

- Uğradığı haksızlığa karşı sabreden kulun Cenab-ı Hak ancak şerefini artırır.

- Dilencilik kapısını açan bir kula, Allah mutlaka yoksulluk kapısını açar. Size bir söz söyleyeceğim ki, onu hafızanızdan çıkarmayın" dedi ve şöyle buyurdu:

"Dünya ancak dört kişi içindir (yani dünyadaki insanlar dört kısma ayrılır)

1 - Allah'ın mal ve ilim verdiği kul ki, bu kul bu nimet içinde Rabbini sever ve sayar. Bununla akrabasına sılada bulunur (onları yoklar ve yardım eder). Allah'ın bu nimette olan hakkını da tanır, işte bu kul Allah katındaki makamların en üstündedir.

2 - Allah'ın ilim verip mal vermediği kul ki, bu kul doğru niyetlidir; "malım olsaydı bu malda falanın yaptığı gibi yaparım" der. İşte o kul niyetine göre, karşılık görür ve ikisinin ecri de eşittir.

3 - Allah'ın mal verip ilim vermediği kul ki, ilimsizlik yüzünden malında körü körüne hareket eder, bu nimet içinde Rabbini sevmez ve saymaz. Bu malla akrabasına sılada bulunmaz ve Allah için o malda hiçbir hak tanımaz, işte bu kimse mertebelerin en kötüsündedir.

4 - Allah'ın mal da ilim de vermediği bir kul ki, bu kul, "malım olsaydı bu malda israf ve sefahat düşkünü falanın yaptığı gibi yaparım" der. Bu da niyyetine göre karşılık görecektir ve her ikisinin günahı da eşittir."

 

Zengin malını hayır yolunda sarf etmek fiiliyle üstün kılınmış, Fakir ise samimi niyetiyle zengine katılmıştır.

Zengin malını hayır yolunda harcamazsa iyi amelden geri kalmış olur. Fakir de fena niyetiyle iyi amelden geri kalmış olur.

Zengine iyi amelde geri kalmasıyla zenginliği fayda vermez. Fakire de iyi niyetiyle fakirliği zarar vermediği gibi fena niyetiyle fakirliği fayda da vermez.
 
 
 
Son olarak sabreden fakirlerin üstün olması hakkında ki buraya kadarki açıklamamız yeterli ve doyurucudur, dediler.

Tevfik Allah'tandır.
 
 İKİNCİ BÖLÜM
 
 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Resulullahdan Sonra İnsanlar
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:53:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Resulullahdan Sonra İnsanlar rüya tabiri,Resulullahdan Sonra İnsanlar mekke canlı, Resulullahdan Sonra İnsanlar kabe canlı yayın, Resulullahdan Sonra İnsanlar Üç boyutlu kuran oku Resulullahdan Sonra İnsanlar kuran ı kerim, Resulullahdan Sonra İnsanlar peygamber kıssaları,Resulullahdan Sonra İnsanlar ilitam ders soruları, Resulullahdan Sonra İnsanlarönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes