> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Yüzünüz gülsün yahu
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yüzünüz gülsün yahu  (Okunma Sayısı 512 defa)
19 Eylül 2010, 20:04:02
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 19 Eylül 2010, 20:04:02 »





YÜZÜNÜZ GÜLSÜN YAHU !

Stres merkezli birkaç yazı yazdım. Zaman zaman yazmaya devam edeceğim bu konuyu. Aslında böyle bir konu üzerinde yazı yazmama sebep olan iki gerçek var.

Birincisi öğrencilerim…

Sınavlar yaklaştıkça bir tedirginlik başlıyor. Sadece öğrencilerde değil ailelerinde de aynı tedirginlik var.

Stres konusunu işlememin tek nedeni öğrencilerim değil elbet. En ufak sıkıntı karşısında ilaç kullanmaya başlayan insanların sayısının çoğalmış olduğunu bildiğim için bu ve benzeri yazılar yazmaya başladım.

Avrupa’da ilaçla tedavi olan, ilaçla ayakta duran, depresyon ilaçlarını peynir ekmek gibi tüketen binlerce insan olduğunu biliyorum. ABD halkının neredeyse %70’nin “depresyon” ilacı kullandığını okuduğum zaman şaşırmıştım. “Bu kadar da olmaz!” dedirtecek bir rakam.

Beni daha çok şaşırtan ise bizim insanlarımızın, özellikle de dindar insanların, bu kadar ilaç tüketmeye başlamış olmasıdır.

Dindar insanlar strese giremez mi?

Dindar insan üzülmez mi?

Dindar insan ağlamaz mı?

Dindar insanın derdi yok mu?

Bu ve benzeri soruları bana soran okuyucularıma “Elbette dindar insan da üzülür, ağlar, strese girer” diye cevaplıyorum.

Ancak dindar insan, streste boğulmaz. Stresten çıkmasını bilir. Üzülmek ile üzüntüden hasta olmak aynı şey değildir. Ağlamak başka bir şeydir, hayata küsmek başka bir şey.

Depresyon ilaçları hakkında yazılacak çok şey var aslında. Şimdilik sadece “Bu ilaçları icat edilmeden önce insanlar nasıl sakinleşiyordu?” sorusunu zihinlerde bıraksam yeterli olacak.

Stres ve din arasındaki ilişkiyi anlamayanlar, “psikoloji” kelimesinin “ruh-bilim” anlamına geldiğini, dinin de manevi dünyamız olan ruhumuzu rahatlattığını anlamamış olabilirler.

Aslında temel problemimiz sadece dini yada ruhu doğru anlamamak değil. Hayatı doğru anlamak zorundayız. Hayat insanı sürekli güldüren, sürekli mutlu eden bir yer değil ki. Mutluluk ise her şeye sahip olmak değildir.

İnsanın her istediğinin anında istediği gibi olduğu yere “cennet” derler.

Burası cennet değil ki! Dünya!

Huzur yüreğimizin sükûn bulabilmesidir.

Bir gün bir kral, ama halkı tarafından sevilen bir bilge kral, huzuru en güzel resmedecek sanatçıya büyük bir ödül vereceğini ilan eder.

Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışırlar birbirinden güzel resimler yaparlar.

Sonunda eserleri saraya teslim ederler. Tablolara bakan kral sadece ikisinden hoşlanır. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir.

Resimlerden birisinde sakin bir göl vardır. Göl bir ayna gibi etrafında yükselen dağların görüntüsünü yansıtmaktadır. Üst tarafta pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü
süslüyorlardı. Resme kim baktı ise onun mükemmel bir huzur resmi olduğunu düşünüyordu.

Diğer resimde de dağlar vardı... Ama engebeli ve çıplak dağlar. Üst tarafta öfkeli bir gökyüzünden yağmurlar boşanıyor ve şimşek çakıyordu. Dağın eteklerinde ise köpüklü bir şelale çağıldıyordu. Kısaca resim hiç de huzurlu gözükmüyordu.

Fakat kral resme bakınca, şelalenin ardında kayalıklardaki çatlaktan çıkan mini minnacık bir çalılık gördü. Çalılığın üstünde ise anne bir kusun örttüğü bir kuş yuvası görünüyordu. Sertçe akan suyun orta yerinde anne kuş yuvasını kuruyor...

Harika bir huzur ve sükûn örneği…

Ödülü kim kazandı dersiniz.

Tabii ki ikinci resim.

Kralın açıklaması şöyle idi:

"Huzur, hiçbir gürültünün, sıkıntının yada zorluğun bulunmadığı yer demek değildir. Huzur bütün bunların içinde bile yüreğimizin sükûn bulabilmesidir."

* * * * * * *

Bakın Mevlana ne diyor!

Ey burnu kanasa hemen kadere küsüp yüzünü ekşiten, gülden hiç ders almıyor musun?

Bütün yapraklarını tek tek yolsan gül yinede gülmekten vazgeçmez.

Hale razı oluş, şükürdür.

Gül’de daima şükür makamındadır.

Hem bilmez misin ki, başına gelen sıkıntılar aslında daha büyük sıkıntıya set olurda, başındaki belayı def ederler.

O halde yüzün gülsün yahu!


Sait ÇAMLICA

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yüzünüz gülsün yahu
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:18:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yüzünüz gülsün yahu rüya tabiri,Yüzünüz gülsün yahu mekke canlı, Yüzünüz gülsün yahu kabe canlı yayın, Yüzünüz gülsün yahu Üç boyutlu kuran oku Yüzünüz gülsün yahu kuran ı kerim, Yüzünüz gülsün yahu peygamber kıssaları,Yüzünüz gülsün yahu ilitam ders soruları, Yüzünüz gülsün yahuönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes