> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber...
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber...  (Okunma Sayısı 854 defa)
24 Nisan 2009, 13:21:52
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 24 Nisan 2009, 13:21:52 »




Sonsuz Salat ve Selam Sevgililer Sevgilisine Olsun
 Ve O'nun Sahabesine Kainat Dolusunca Selam Olsun



 
 
Yüce Allah’ın terbiye ettiği peygamber



DAHA annesinin rahmindeydi. Medine’ye giden genç babası geri dönemedi.

Haberi geldi. Abdullah vefat etti dediler. Daha doğmadan babasız kaldı. Allah O’na babasız doğmanın ne demek olduğunu öğretmek istiyordu.

Dünyaya geldiğinde Mekke’nin sıcak iklimine dayanamayan küçük çocukların gönderildiği nispeten daha serin bölgelere gönderilmek istendi. O’na sütanne arandı. Her çocuğa birkaç sütanne talip olurken O’na kimse talip olmadı. Çünkü üstü başı çok pahalı giyeceklerle bezenmediği için yoksul görünüyordu. Babasız bir çocuğu kim, neden sayfiye yerine götürsün ki. Mekke’nin aristokrat ailelerinin çocuklarından para kazanmak varken, babasız Muhammed (s.a.v)’i kim ne yapsın ki! Daha küçükken Allah O’na kenarda unutulmanın ne demek olduğunu öğretmek istiyordu.

Hz. Halime O’nu bağrına bastı ve köyüne alıp götürdü. Şöyle düşünüyordu Sadiyeli Halime, bu çocuktan süt emzirme karşılığı para kazanamazsam bile onu en azından Mekke’nin yakıcı sıcağından kurtarmış olurum. Gözleri öylesine masum bakıyordu ki, Halime O’nu mahzun bırakmak istemiyordu. Bırakmadı da. Meğer dünyada vicdani ve insani kaygılardan ötürü insanlara el uzatanlar henüz bitmemiş. Rabbim O’na insanlığın ölmediğini öğretmek istedi.

Bir gün annesiyle beraber Medine’deki babasının mezarını ziyarete gitti. Yanlarında dadısı Ümmü Eymen vardı. Yoksul, kimsesiz, vefalı bir kadın. Ziyaret bitip de dönüş yoluna koyulduklarında "Ebva" denilen yerde genç annesi aniden rahatsızlandı. Oraya çadır kurdular. Kimsesiz, ıssız bir çöl ortasında! Ve kısa süre içinde annesi son nefesini verdi. Muhammed’ine doyamadan. O da annesini yeterince kucaklayamadan. Yaşı daha 7 civarıydı. Daha bu kadar küçükken babadan sonra annesiz kalmanın da ne demek olduğunu öğrenecekti.

Öğrendi de.

Yıllar sonra benim kalbim katıdır, ne yapayım ey Allah’ın Peygamberi diyen birine dönüp şöyle diyecektir. Hiç yetim başı okşadın mı? Yetim başı okşa da kalbindeki katılık sona ersin. Merhamete aç olan ile merhametten yoksun olanı öylesine iyi tanıyordu ki!

Amcası Ebu Talib’in evindedir. Ebu Talib yoksul bir insandı. Şerefli, izzetli ama yoksul. Bazen sofraya az yemek gelirdi. Fazlasını bulamazlardı. Bazen bir çanağın içine 2-3 kişiye yetecek yemek vardı ama o evde o tabağa el uzatan en azından 5-6 kişi olurdu. Kimse doyamazdı tam olarak. Ama kaşığını en erken çeken de o olurdu. Utanırdı. Amca çocukları aç kalırken çok yemekten utanırdı. Daha çok, ama çok küçükken sofradan aç kalkmanın ne olduğunu öğreniyordu. Aç büyüyenleri anlıyordu.

Hira’da ilk vahyi aldığında titriyordu. O an farklı duygular içindeydi. Ne olduğunu anlamaya çabalıyordu. Melek Cebrail O’nu öylesine sıkmıştı ki, bütün vücudu hálá o ağırlığı hissediyordu. Evine ulaştı ve eşi Hz. Hatice’ye beni ört dedi. İlk kez üşümeden, hastalanmadan üşüdüğünü hissetti. İlk kez korku ve heyecanla titriyordu.

İlerleyen yıllarda eşini ve amcasını üst üste kaybetti. Sırtını dayadığı iki duvar üst üste yıkıldı. Bir an Mekke’de yalnız kaldığını hissetti. Dünyadaki bütün dostların bir gün art arda gideceklerini, Yüce Rabbi’nin dışındaki dostların, dosta ebediyen dostluk edemeyeceğini bir daha anlıyordu.

Taiflilere İslam’ı anlatmak için gittiğinde örgütlenmiş gruplar tarafından taşlandı. Tebliğ yıllarının ortasındaki bu manzara O’na daha zor günlerin geleceğini hissettiriyordu. Bugün taş atanlar yarın ok ve mızrak atacaklardı.

En daraldığı yerde Miraca çıkarılarak yarası sarıldı. Yalnız olmadığını anladı O’da.

Sevdiği ve doğduğu şehir Mekke’den çıkarılmak istendi, nihayet suikasta uğramamak için Mekke’den gizlice çıktı. Vatansız, yurtsuz kalmanın ne olduğunu daha o gün bizzat yaşayarak öğrendi.

Muhteşem bir hayatı özetlemeye, karaladığım bu harf kalabalığının yetersiz olduğunu iyi biliyorum. Ama şunu da iyi biliyorum ki, Hz. Peygamber (s.a.v) 23 senenin her karesinde ilahi güç tarafından zor bir imtihandan ve çileden geçirilerek terbiye edildi. O’nun hayatının hiçbir karesi boş veya tesadüf kavramıyla değerlendirilemez. O en güzel insan hayatını özetlerken şöyle buyuruyordu: Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi güzel yaptı.

Kutlu doğum haftanızı kutluyorum.

 


Soralım  Öğrenelim..
 

Soru:

Bir kadın ölen eşini yıkayabilir mi?

Cevap
Bilindiği gibi kocası ölen kadın dört ay on gün boyunca iddet gün sayar. Bu süre içinde başka bir erkekle evlenemez. İşte bu olay ölen erkekle hanımı arasında bir bağın henüz devam ettiğini gösterir. Bu nedenle de kadın ölen kocasını yıkayabilir.
 

Soru:
Annem kendisine kefen satın aldı. Bu doğru mu?

Cevap:
Annenizin kefen satın almasında bir sakınca yoktur. Çünkü neticede bu kefene ihtiyaç olacaktır.
 

Soru:
Mezar yeri satın almak dinen sakıncalımıdır.

Cevap:
Mezar yeriyle ilgili bir problem varsa mezar için toprak satın alınmasında bir sakınca yoktur. Ancak sırası gelen yeri satın almak yerine başkasının elinden güzel yeri satın almak suretiyle bir ayrımcılık yapmak haram olur. Bir de Hz. Ebubekir’in bir sözünü iletelim. Elinde kazma kendisine mezar hazırlamaya giden birine Hz. Ebubekir şöyle demişti: "Kendine mezar hazırlayacağına, kendini mezara hazırla."

 

Soru:
Cinlerden peygamber gelmiş midir?

Cevap:
Álimlerimizin çoğunluğuna göre cinlerden peygamber gelmemiştir. İnsanlardan gelen peygamberlere uymak cinler için de farzdı. Álimlerden sadece Kelbi ve Vahidi’nin ilettikleri bir rivayette şöyle denir: Hz. Ádem’den önce cinlere onlardan Yusuf isimli bir peygamber geldi ve cinler bu peygamberi öldürdüler. (Bedrüddin Şibli, Ahkamül Cán,54). Bu konuyla ilgili Enam Suresi’nin 130. Ayeti’ne bakılabilir.
 

Soru:
Cennette uyku var mıdır?

Cevap:
Kesin bir bilgi olmamakla beraber "Cennette ölüm ve uyku yoktur" (Keşfül hafa, 2/2868) şeklindeki rivayetten esinlenerek cennette uyku olmadığı söylenmiştir. Çünkü uyku, yorgunluk ve bir ihtiyaçtan dolayıdır. Cennette ise böyle bir ihtiyaç olmayacaktır.
 

Soru:
Kocam, annem ve babama uğramamı yasaklıyor. Buna hakkı var mı?

Cevap:
Eşinizin, baba ve annenize uğramanıza engel olma hakkı yoktur. Zira akrabalarla bağı kesmek yasaklanmıştır. Kuran, baba ve anneyi iyiliği emreder. Bu emre engel olmak büyük günahlardandır.
 

Soru:
Ölüler mezar başındaki sözlerimizi duyarlar mı?
 

Cevap:
Peygamberimiz, Bedir Savaşı’nda ölen müşriklerin başında durup, "Siz Rabb’inizin dediğinin doğruluğunu işte şimdi gördünüz" buyurdu. Sahabe, sizi duyuyorlar mı diye sorunca da şöyle cevap verdi: "Onlar, sizden daha az duyuyor değiller." Bundan dolayı álimler, ölülerin mezar başında konuşulanları duyduklarını söylerler. Sadece Hz. Ayşe bu rivayeti tartışır ve "Peygamberimiz kabirdekiler duyuyorlar demedi; biliyorlar dedi. Hadisi rivayet eden İbn Ömer yanlış duydu" der ve delil olarak Neml Suresi’nin 80. Ayeti’ni okur.

 


17 Nisan 2009   
Hürriyet Gazetesi 10 Nisan 2009 tarihli nushasından alınmıştır.
Dç.Dr.Nihat Hatipoğlu

 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber...
« Posted on: 23 Nisan 2024, 13:27:24 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber... rüya tabiri,Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber... mekke canlı, Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber... kabe canlı yayın, Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber... Üç boyutlu kuran oku Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber... kuran ı kerim, Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber... peygamber kıssaları,Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber... ilitam ders soruları, Yüce Allah'ın Terbiye Ettiği Peygamber...önlisans arapça,
Logged
18 Ekim 2012, 09:17:40
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 18 Ekim 2012, 09:17:40 »




       Hayatın zorluklarına katlanabilmek için,bize örnek olması gereken bir hayat..Rabbim sevdiklerini ağır imtihanlara taabi tutuyor..''Ben bunu hak edecek ne yaptım ?'' demek yerine sabredebilsek,ne de güzel olurdu..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes