> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Sadece Bir Saat
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sadece Bir Saat  (Okunma Sayısı 1254 defa)
14 Eylül 2009, 03:15:57
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 14 Eylül 2009, 03:15:57 »





Yapma. Ne olur yapma. Öylesine acı ki sözlerin. Kalbini üzüyorsun. İnsanı en çok üzen kendisidir biliyorsun. Bir an dur. Hadi ama. Sadece bir an. Bir an içine bakmadan dışarıya bak şöyle bir. Dışardan kendine bakabilirsin ama. Kendini içinde boğulmaktan kurtulmalısın önce. Benliğin seni boğazlıyor baksana. Kendini benliğin yüceltmesinden kurtaracaksın önce. Nasıl mı? Kendini yüceltmeye çalışan istek ve arzularını, olmasını istediği şeylerin olmamasından kaynaklanan yakınmalarını parantez içine alarak.

Olmadı mı? Peki, bir de şöyle denesen.. Bir saatliğine sızlanmaktan vazgeçemez misin? Tamam. Ne demek istediğimi biraz daha açmaya çalışayım. Bugün bir saat ayırıyorsun kendine. Sadece tek bir saat. Tamam kızma. Bir ânı bir saate çıkardığımın farkındayım. İşte bu tek saatte hiç sızlanmıyorsun. Hiç şikâyet etmiyorsun. Hiç mızmızlık etmiyorsun. Hiç tenkit etmiyorsun. Hiç beğenmemezlik etmiyorsun. Hiç ama hiç. Neyi mi? Her şeyi. Kendin dahil her şeyi. Bir saat sadece. Tek bir saat.

Önce kendin çıkıyor karşına. Yoo. Susuyorsun. Benliğinin kalbine sapladığı o incitici sözlere bir saat aldırmıyorsun. Tek bir saat.

Hava çok mu kötü? Bir saat boyunca, hava kötü yerine, hava sadece soğuk, diyemez misin? Ruhuna bir nefes aldıramaz mısın? “Allah’ım yarattığın soğuk havayı da sıcak havayı da seviyorum” diyemez misin? “Çok zor” diyorsun. Kabul ediyorum.

Başın mı ağrıyor? Bir saat için başının ağrısından sızlanmayı kesip şükrediyorsun. Garip mi geliyor bu? Bir denesen. Başının ağrısına tebessüm ediyorsun.

Karnın acıkıyor. Hiç şaşırmadım. Gerilince hep karnın acıkıyordu, değil mi? Hemen sığınmıyorsun yiyeceklerin o cezbedici tadına. Açlığın lezzetini tadıyorsun. Sadece bir saat. Baksana, açlığa şükretmek istiyor ruhun ve kalbin. İnsan olmanın başka bir halini tadıyorsun. Acizliği tadıyorsun.

Üst kattaki ailenin çocuklarının gürültüsü geliyor. Sanki tepene biniyorlar gibi hissediyorsun. “Olsun” diyorsun. “Olsun varsın.” Çocukların ayak sesleri sana küçücük hayatların sesi gibi geliyor bir saat. İki sene sonra bebeğin ağlama sesleri koşarken çıkardığı gürültülere dönüştü, öyle mi? İlginç geliyor bu sana. Bir saat de olsa ilginç geliyor. Balkondaki çiçeklerin değişimi kadar ilginç. Ürkütücü bir sessizlikte yaşamak ister miydin? Bence de istemezdin. Gürültüye bile şükretmen ne güzel.

“Ama!”

Amalar yok bir saatin içinde. Varoluşuna sımsıkı sarılıyorsun. Varlığının şimdiki haline. Şikâyet yok. Baksana, on dakikası geçti bile.

Sözler mi? Şuradan buradan, ondan bundan duyduğun seni inciten sözler mi yankılanıyor kalbinin kuytu köşelerinde? Buna rağmen bir saat içinde “Allah’ım, her şey ama her şey için Sana şükrediyorum” demeye mi çalıştın? Bak işte oluyor. Kalbin ne çok sevindi. Ruhuna sanki melekler dokunuyor.

İşte bak, şimdi sen sen oluyorsun. Sen. Kâinatın gözbebeği. Varoluşun seyircisi. Kâinatın en çok merhamet edilen misafiri. Kalbinden çıkan ses dudaklarında sözcüklerle O’nun arşına yükseliyor: “Allah’ım, Senden sonsuz memnunum. Senden razıyım.” Biraz önce kainatın en önemli cümlelerinden birini kurdun farkında mısın? Kalbin ağladı ağlayacak. Sevinçten.

Yarım saat mi geçti? Tamam. Geçsin. Yeter ki böyle geçsin. Yeter ki O’ndan sonsuz razı olarak geçsin.

Başka amalar mı geliyor zihnine? Hayatta mahrum olduğun şeyler geliyor, değil mi? Ooo. Peki. ‘Ama’lara teslim olmuyorsun bir saat. Tek bir saati benliğinin arzularından kurtaracaksın. “Şükretmem lazım biliyorum ama!” Hadi ama. Tek bir saat ‘ama’ yok. Sahip olmadıklarını düşüne düşüne, sızlana sızlana kalbini kasvete sürüklediğin tüm yoksunluklarına rağmen ‘Ben Senden razıyım’ diyorsun. Bak, oluyor.

Bir saatte sana verdiklerinden ve vermediklerinden dolayı O’ndan razı olmak ne mi ki? Biliyor musun, bırak tek bir saati, O’ndan bir ‘an’ bile razı olmak sonsuzluk demektir.

Süre doldu öyle mi?

Bir gün de bir melek gelecek ve ‘süre doldu’ diyecek, biliyorsun.

Mustafa Ulusoy

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sadece Bir Saat
« Posted on: 29 Mart 2024, 08:45:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sadece Bir Saat rüya tabiri,Sadece Bir Saat mekke canlı, Sadece Bir Saat kabe canlı yayın, Sadece Bir Saat Üç boyutlu kuran oku Sadece Bir Saat kuran ı kerim, Sadece Bir Saat peygamber kıssaları,Sadece Bir Saat ilitam ders soruları, Sadece Bir Saatönlisans arapça,
Logged
08 Şubat 2011, 16:38:26
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« Yanıtla #1 : 08 Şubat 2011, 16:38:26 »

Sözler mi? Şuradan buradan, ondan bundan duyduğun seni inciten sözler mi yankılanıyor kalbinin kuytu köşelerinde? Buna rağmen bir saat içinde “ALLAH’ım, her şey ama her şey için Sana şükrediyorum” demeye mi çalıştın? Bak işte oluyor. Kalbin ne çok sevindi. Ruhuna sanki melekler dokunuyor.

Bir saatte sana verdiklerinden ve vermediklerinden dolayı O’ndan razı olmak ne mi ki? Biliyor musun, bırak tek bir saati, O’ndan bir ‘an’ bile razı olmak sonsuzluk demektir.

Süre doldu öyle mi?

Bir gün de bir melek gelecek ve ‘süre doldu’ diyecek, biliyorsun.

Rabbim o melek gelmeden pişman oalcağımız işlerden zamansız geçen vakitlerden bizleri uzak eylesin
emeğine sağlık kardeşim zamanımızı nasıl değerlendireceğimizi bir saate neler sığdırabileceğimizi bir kez daha hatırladık...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

10 Şubat 2011, 17:58:51
Salihalp

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.265


« Yanıtla #2 : 10 Şubat 2011, 17:58:51 »

oyy son söz çarpıcı!...ve de sarsıcı!...


"ama"lar yasak olsun bundan böyle,"keşke"ler kilitli!...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes