Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr‏

Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr‏

Bu hayati fanii de ömür çok çabuk biter ve insan en geç gelen ölümü bile erken geldi sayar…
Koşuşturmaca bitmez, bitmeyecektirde… İş Rızık kaygısında değil Rıza-i İlahi kazanabilme kaygısında yaşayabilmektedir! Rızkı veren Allah, ya Allah’a güvenecek İslam yolunca toz olacağız ya da Ha Şa Ümidi kesip Kafir olacağız bunun ortası Münafıklıktır.
Allah kelamını dinlemek İnsan’a müthiş bir haz verir…
Anlamayız, hatta ona kulak bile vermeyenlerimiz olur ama O onu duyanları kucaklar… Hele hele duyup dinleyenleri bağrına basar… Kelam Allah kelamı olduğunda dinlememek Müslümana yakışır bir üslup değildir… Ah birde anlayabilsek ah!
Allah kelamını okumak ap ayrı bir lezzet…
Harf harf ,sure sure, ayet ayet insanın kalbine inen satırlar Ruh’a kıvam verir… Yine anlamayabiliriz amma velakin bu defa Kur’an ile haşr içindeyiz… Onu gözümüzün önüne alıyoruz ve onu içiyoruz.. Aynı zaman da da dinlemiş oluyoruz hal böyle iken Ruh’un Sema dan tebessüm almaması mesele dahii olamaz… Kalbin derinliklerinde ne vakit temizlik gerekir ise anahtar işte tam burada…
Allah kelamını anlamak Kemal-i Hazine nin anahtarıdır…
Düşünün hele bir… Bir üstad konuşsa onu anlamak onu duymak için kulaklarımızı kabartır acaba ne diyecek de bize bir şey söyleyecek diye pür dikkat kesiliriz… İşte şimdi burada Kur’an da Allah bize buyuruyor ve anlamak İnsanın elinden tutup cennet bahcesine Meleklerin elleriyle götürülmesi demektir… Rıza-i İlahi anahtarı bence Kur’an ı anlamak dan geçer… Kur’an ı anlayan kainatı anlar, kendini anlar, Rabbi bi anlar kısaca herşeyi anlar ki işte o vakit Yok olur…
Allah kelamını yazmak ise insanı Mest eder, Aşk eder, Haşr eder…
Birimiz bir şiir yazsak ona defalarca bakar “Nede güzel yazdım diye” dakikarlaca seyre dalarız… İşte… Burada Allah kelamının yazılması söz konusu olduğunda söz konusu Hüsn-i Hat olduğunda maalesef dakikalar değil ömürler yetmez… Bir Hattat veya bir Hattat adayı yazdığı tek bir harf sayesinde gözünden yaşları o an hiç sebepsiz akıtabilir…
Hat Ruh’u adeta bir hamur gibi yoğurur…
Hattat bir harf ile Aşk’ına doyamadığı Rabbi ne Dua eder…
Hattat Dua sını hem Söz ile, Hem fiil ile, hem ide yazarak ihya eder…
Mahmut Şahin hocamın da dediği gibi “Hat; Ruhani duyguların, Cismani harflere dönüşme sanatıdır.” Hat dışarıdan bakıldığında “Aman efendim büyütmeyin o kadar iki harf işte” diyenlerin dilinde dolaşsada En büyük Sanatkar Allah’ın kelamını yazmak hiçde sanıldığı kadar kolay değildir..
Ben bu acizane ve acemi hat meşk’im ile bile şimdiden çoğu vakit gözlerimin önünde ve beynimin derinliklerinde Meşk ettiğim harflerin hayalini görebiliyorum… Kaldı ki bizden çokca kademe üstlerde olan Hattatlarımızın hali vakitleri ne haldedir düşünmesi size kalmış efendim..
Şu an kulaklarınızda sohbet eyleyen Hattat Hüseyin Kutlu, Hattat Mahmut ŞAHİN Hocamın hocasıdır…
Bu gibi Kemal-i İnsan lar Hem Hat hemde Hattat yazarlar… Allah Onlardan sonsuz razı olsun İnşaallah…
Bizede bu yolda toz olmak düşer…
Allah elimizden Hüsn-i Hat kalemini, Dilimizden Esma-i Hüsna kelamını uzak eylemesin…
Allah cümlemize Kur’an-ı Dinlemeyi, Okumayı, Anlamayı, Yazmayı nasib eylesin…

Amin.

Mesut Çelik

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın