> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Ne kadarsan o kader sin
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ne kadarsan o kader sin  (Okunma Sayısı 498 defa)
01 Ocak 2011, 09:23:17
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 01 Ocak 2011, 09:23:17 »





Ne kadarsan, o 'kader"sin.

Kader deyince aklımıza yaşayışımızla ilgisini kaybetmiş gecemizi gündüzümüzü ciddiye almayan ne çektiğimizi unutmuş ilgisiz ve duyarsız değiştirilemez ve dokunulmaz kalın ve koyu yazılar geliyor değil mi? Böylesine uzak ve ilgisiz bir kaderi haliyle “kötü” oluyor “zalım felek” diye anabiliyoruz..Üzerimize bir kâbus fotoğrafı gibi iliştiriyoruz kaderi. Bizi biçimden biçime sokuyor bize format atıyor bizi oradan oraya sürüklüyor ama biz ona hiç itiraz edemiyoruz tek satırını değiştiremiyoruz.
Bu yüzden hep kadere karşı direndiğimizi iddia ediyoruz. Yazgımıza karşı çıkıyoruz kendimizce. “Kırışıklık kaderin olmasın!” diyebiliyoruz meselâ. Sanki -bir şekilde olacaksa- kırışıksız halimizi kaderden kaçırıyormuşuz gibi. Ya da “Düş yakamdan ey kader!” dercesine ilgisizliğe mahkûm edildiğimizi varsayıyoruz. Başına acılar üşüşmüş bir kız çocuğuna bakıp “ah kadersizim!” deyiveriyoruz. Belki de “Ne halin varsa gör!” vurdumduymazlığı ile yazgımızla boğuşmaya terk edildiğimizi düşünüyoruz. Hapse düşmüşsek “kader mahkûmu” sayıyoruz kendimizi. Madalya alanın kaderle işi yok sanki… Şampiyon olanlar kadere rağmen şampiyon oluyor gibi. “Kaderin hükmü” değil altın madalyalar. Başarıdan başarıya koşan kaderini bozuyor yazgısının kara kutusunu parçalıyor sanki. Dik duranlar alın yazısını siliyor. Burnunun doğrusuna giden inatçı vurdumduymaz aldırışsız acımaz karagözlüklü bir adam gibi hayal ediyoruz kaderi. Tek düze davranışlar muhataplarını sıradanlaştırmalar… Detayları önemsememeler. Durup da bakmaz bir çocuğun gözlerinin içine… Paçalarını sıyırıp da ayağını sulara sokmaz kader…Büyük işlerin adamı ince işlerden habersiz… Ara sıra geri dönüp de el sallamaz ardı sıra bakana… Siyah takım elbiseli. Kopkoyu camlı arabasıyla kalabalığı dağıtır gibi.
Kader yapıp ettiklerimizi de edemediklerimizi de elimizden gelenleri de gelmeyenleri de kazandıklarımızı da kaybettiklerimizi de hep birlikte kuşatan sarıp sarmalayan şeffaf bir örtüdür oysa. Kader de bizimle birlikte nefes alıp veriyor. Göğsümüzün iniş kalkışlarına eşlik ediyor. Kalbimizin kıpırtılarınca kıpırdıyor. Eğiliyor gözlerimizin içine. Parmak uçlarımıza kadar dokunuyor. Elini omzumuza koyuyor usulca. Yokuşlarda bizimle birlikte yoruluyor. Ter döküyor yanı başımızda. Kalabalıkta gelip buluyor bizi. Kuyrukta beklerken yanaşıyor yanımıza. Ayağımız kaydığında o da kanıyor günaha. Parmakları sızlıyor bizimle birlikte. Soğukta kartopu oynuyoruz çocukça. Bizimle acıkıyor bizimle susuyor. Seviniyor yarım çiğnenmiş çikletimizi yeniden bulduğumuzda.
Yo yo öyle uzak değil bize kader. Öyle habersiz geçmiyor yanımızdan. Öyle kaygısız değil dertlerimize. Güneş ne kadar uzak görünür bize. Oysa göz bebeklerimizin tâ içine sızmaktadır tenimizin her noktasına dokunmaktadır. Güneş ne kadar kaygısız durur kederlerimize. Oysa her ışıltısı sevinç bahşeder gönlümüze göğsümüze. Ne kadar da küçümser gibidir hayatımızı güneş. Oysa her köşeye her kıvrıma her gölgeliğe ve aydınlığa sarılıverir. Sıcacık. “Bu kadar!” dediğimiz her köşede bekler bizi kader. Nefeslerimizi kesen “Buraya kadar!”ların eşiğinde tebessümle bakar bize kader.
Kaderden ayıracağımız/ayıklayabileceğimiz bir şey yok ki… Kaderin bize ilgisiz kaldığı bir an yok ki.. Dediği gibi şairin (Necip Fazıl): “Kader beyaz kağıda sütle yazılmış yazı/Elindeyse beyazdan gel de sıyır beyazı.” Beyaz kâğıt ne kadar canlı ve somutsa elimizde “sütle yazılan yazı” o kadar taze o kadar sıcacık. Beyazlarımızın hepsi sütün içine akıyor. Süt beyazlarımızın hepsini içinde ağırlıyor.
Kırışıksızlık kaderden kaçırılmış bir şey değildir meselâ. Kırışıklığı düzeltecek ilaç bulma becerisi de kaderin içinde. Herkese rağmen sivrilip ayakta durmak da direnip sağ kalmak da kaderin hükmüne dahil. Şampiyon da mahkum kadar “kader mahkûmu”. “Kitabın anası benim yanımda” diyor Rabbimiz. “Dilediğimi değiştiririm dilediğimi sabit bırakırım.” Hakkımızda kaderimizi bile değiştirebilir sandığımız bir kaderin takdir edilmesi ne kadar sabitse değiştiremeyeceğimizi sandığımız sabit kaderlerimizin de değiştirilebilirliği o kadar sabit. Sabit olan O’nun dilemesiyle değişebilir; değişebilen O’nun dilemesiyle sabitleşebilir. Ne olursa olsun hep O’nun dileme sınırları içinde yürüyoruz. Yazgının anası kaderin aslı O’nun dilemesidir. Olan olmuşsa O’nun dilediğidir. Olmamışsa O’nun neyi dilediğini bilemeyiz. Dilemesini bekleriz. Öyleyse ne unutulduk ne gözden çıkarıldık ne de bir yazının soğukluğuna mahkûm edildik. Kader hep bizimle akıyor. Bizimle yazılıyor. Bize O’nun dilediği kendi dilediğimizce yazılıyor.
Şu anda ‘yazı’nın tam ortasına b/akıyorsun. Sen ne kadar titriyorsan ‘yazı’ da o kadar…





Senai Demirci

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ne kadarsan o kader sin
« Posted on: 26 Nisan 2024, 01:48:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ne kadarsan o kader sin rüya tabiri,Ne kadarsan o kader sin mekke canlı, Ne kadarsan o kader sin kabe canlı yayın, Ne kadarsan o kader sin Üç boyutlu kuran oku Ne kadarsan o kader sin kuran ı kerim, Ne kadarsan o kader sin peygamber kıssaları,Ne kadarsan o kader sin ilitam ders soruları, Ne kadarsan o kader sinönlisans arapça,
Logged
01 Ocak 2011, 12:30:10
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 01 Ocak 2011, 12:30:10 »

“Kitabın anası benim yanımda” diyor Rabbimiz. “Dilediğimi değiştiririm dilediğimi sabit bırakırım.” Hakkımızda kaderimizi bile değiştirebilir sandığımız bir kaderin takdir edilmesi ne kadar sabitse değiştiremeyeceğimizi sandığımız sabit kaderlerimizin de değiştirilebilirliği o kadar sabit. Sabit olan O’nun dilemesiyle değişebilir; değişebilen O’nun dilemesiyle sabitleşebilir. Ne olursa olsun hep O’nun dileme sınırları içinde yürüyoruz. Yazgının anası kaderin aslı O’nun dilemesidir. Olan olmuşsa O’nun dilediğidir. Olmamışsa O’nun neyi dilediğini bilemeyiz. Dilemesini bekleriz. Öyleyse ne unutulduk ne gözden çıkarıldık ne de bir yazının soğukluğuna mahkûm edildik. Kader hep bizimle akıyor. Bizimle yazılıyor. Bize O’nun dilediği kendi dilediğimizce yazılıyor.

    Kadere çok güzel bir bakış olmuş..ALLAH Razı OLsun..Emeğinize sağlık..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 01 Ocak 2011, 12:31:03 Gönderen: Gulinur »
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes