> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Ne kadar sahiciyiz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ne kadar sahiciyiz  (Okunma Sayısı 462 defa)
30 Eylül 2010, 08:34:19
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 30 Eylül 2010, 08:34:19 »



Ne kadar sahiciyiz?


Yenilerde okudum ki, Batı toplumları “guilt-oriented”; yani ki “suçluluk-eksenli” yaşarmış. Doğu toplumları ise “shame-oriented”; yani ki “utanma-eksenli” yaşarmış.

Bu durumun açıklaması şöyle: Suçluluk-yönelimli yaşayanlar bir hata ettiler diyelim. Nasıl dönerler hatadan? Onlar için bu hatanın acısını vicdanlarında hissetmeleri pişmanlıkları için yeterlidir. Ancak utanma-eksenli olanların pişmanlığı başkalarının bu hatayı bilmesine bağlıdır. Bu ikinci gruptakiler vicdanlarıyla temasa geçmedikleri için, bazen, belki çoğu zaman, kusurlarını başkalarının bilmesi de pişmanlık duymalarına yetmez! Hata üstüne hata edip de tövbe edemeyenlerin, ne olursa olsun özür dileme ihtiyaçları hissetmeyenlerin hal tercümesi böyledir.

Kişilerin vicdanlarıyla temasını kaybettiği toplumlarda din “Allah için” olmaktan çıkar. Kişiler yalnız kaldıklarında değil, kimsenin görmediği yerde olduklarında değil de, “Başkaları ne der?” endişesinin ağır bastığı yerde, “Duyarlarsa n’olur?” korkusunun hükmettiği köşelerde “doğru”lmaya niyetlenirler. Böylece Rabbine karşı hata etme mahcubiyeti, O’na verdiği sözde duramama mahviyeti değil de, “ayıplanma” ateşiyle terbiye olmaya başlar. Hoş bu da az bir şey değildir ama Hakk’a karşı sorumluluğunu yitirip, halka karşı ayıp yapmama obsesyonunun ağır bastığı toplumlarda töre terörü başlar! Ayıplanma korkusunun günah endişesinden ağır bastığı bu toplumlar, töreleri terörize ederek dinîleştirir, dinin yerine koyar. Sırf ayıptır diye helâli haram edenler ve artık ayıplanmıyor diye de haramı helal edenler böylece aradan sıyrılır. Şu halde vicdanımızla düzelmek, iç dinamiklerimizle doğrulmak yerine, dıştan gelen ölçüsüz ve insafsız, amansız ve zamansız baskılarla büzüşmeye başlarız.

Bir de şöyle düşünsek: Bizi yoktan var eden, hiç kimseler adımızı anmazken adımızı anıp insan eyleyen, herkes unuttuğunda da bizi unutmayacak olan kerem sahibi Rabbimize ayıp ediyor olmayalım?

Dilerseniz bir mana büyüğünün çağlar ötesinden gelen ince sözüyle de vicdanımızı test edelim: “Kendi günahını halktan saklamak için dua ettiğin kadar, kendini günahtan saklı tutmak için de dua etmelisin.”

Bu söz, Ataullah İskenderi’den yorumlu alıntımdır. Şöyle diyor İskenderî: “Setr iki kısımdır./Birisi ma’siyetten, diğeri ma’siyette setr. Avam ister Hudâ’dan tâ ola isyanları mestur/Ki nâsa karşı haysiyetlerinden olmasınlar dûr./İbâd-ı hâss ise setr-i maâsiden diler ancak/Tecellî-yi nazardan onları dûr etmesin kim Hak.” (Kastamonulu Ballıklızade Ahmed Mahir merhumun manzum tercümesine şükran borçluyum. Fakirullah Eğitim ve Hizmet Vakfı’ndan dostların gayretiyle yayınlanmış Hikem’ül Atâiyye/El-Muhkem fî Şerhi’l Hikem kitabını yeri gelmişken şiddetle tavsiye ediyorum.)

Yanisi şöyle:

“Halkın gözünden düşmeyeyim diye günahını halktan saklamak için dua ettiğin kadar Hak’kın gözünden düşmeyeyim diye kendini günahtan saklamak için dua et.”

Rabbimizle aramızda, “yasak” eksenli yürüyen bir tehdit ilişkisi yoktur. “Haram” kelimesinin tam karşılığı “yasak” değildir. Yasak, kuru ve gerekçesiz, zorlamalı ve sevgisiz bir engelleme demektir. Bazen sevdiğimiz şeyler yasaklanır bize. Bazen zaten sevmediklerimiz serbesttir. Fıtratımızın sevdiğini helal edip, fıtratımıza aykırı duranı yasak eden Rabb-i Hakîm bizi tehdit ediyor değil, terbiye ediyor. Öyleyse O’nun men ettiğine O’nun serbest bıraktığı kadar hoşnut olacak bir razılık umulur bizden. O’nun uzak durmamızı istediğine gönlümüzü razı edecek bir hal beklenir bizden. Bu beklenti ve umut da “haram” kelimesinin kökündeki “hürmet”i keşfetmekle gerçekleşir. Rabb-i Hakîmimize verdiğimiz söze hürmeten O’nun “uzak dur!” dediğine gönüllüce uzak dururuz. Bize sonsuz iyilikte bulunan, nihayetsiz lutfeden Rabb-i Kerîmimize sadık kalma saygısıyla hizaya gireriz. Hakk’a ayıp etmemeye çalıştığımızda, zaten halka da ayıp etmemiş oluruz. Böylece, hep vicdanımızla sıcak temas içinde olup, kendimizi daha sahih ve daha sahici bir insan eylemiş oluruz. İnsan kimsenin görmediği yerde, kimsenin bilmediği anda, kimsenin duymadığı yerde “doğru”yu gösteriyorsa, “doğru” duruyorsa, sahiden doğrudur, sahici bir kişilik sahibidir. Vicdanıyla sıcak teması kaybeden, kendini Rabbinin nazarından kaçıran “iyi bir görünüşte” de olsa, naylon bir oluş halindedir. Olduğumuz hali göründüğümüz hale eşitlemenin yolu, Rabbimizin ayıplamayan, kusurları yüze vurmayan kutlu nazarına göre yaşamaktan geçiyor. Böyle olunca, “suçluluk-eksenli” yaşamayı bile aşıyor, “onurluluk-eksenli” yaşamaya başlıyoruz.


Senai Demirci

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ne kadar sahiciyiz
« Posted on: 25 Nisan 2024, 23:25:45 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ne kadar sahiciyiz rüya tabiri,Ne kadar sahiciyiz mekke canlı, Ne kadar sahiciyiz kabe canlı yayın, Ne kadar sahiciyiz Üç boyutlu kuran oku Ne kadar sahiciyiz kuran ı kerim, Ne kadar sahiciyiz peygamber kıssaları,Ne kadar sahiciyiz ilitam ders soruları, Ne kadar sahiciyizönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes