> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Mecaz hakikate mağlup düştü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mecaz hakikate mağlup düştü  (Okunma Sayısı 612 defa)
07 Eylül 2010, 06:52:39
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 07 Eylül 2010, 06:52:39 »






Tamburi Mustafa Çavuş'un şehnaz buselik şarkısındaki "Küçüksu'da gördüm seni / Gözlerinden bildim seni" mısraları, aslında bütün macerayı özetlemekteydi.


Bir ömrün en müstesna aşk macerasını, kısa bir aralıkta gözlerini görüp de sevdiği bir güzel(lik) uğrunda harmanlayan, adını bile öğrenemeden dünyasına sökün edip gelen meveddetin hasrete dönüşen mutluluğunu, hüzün kılığında gelen sevincini veya firkat lezzetiyle hissedilen vuslatını bir hayal uğruna çoğaltan o eski zaman efendileri yok artık. Öte yandan, zamanımızın genç kız veya kadınları da uğruna şiirler yazılan, ömür boyu sultan itibarı gören, dillere destan aşklarla adları tarihe geçen nazenin ve zarif hanımefendiler olmaktan çok uzaklar. Peki, kimdir bu derinliğin kaybolmasından sorumlu? Erkekler mi, kadınlar mı?


Eski şairlerin anlattığı kadınlar, evet, itiraf ederiz ki birer hayalden ibaret idiler. Lakin o hayal kadınlar, ete kemiğe bürünmüş hemcinslerine yüksek bir itibar sağlıyorlardı. Erkekler daha yüz sene evvel gözünün renginden kadının saçlarını, serçe parmağından kolunu, topuklarına uzanan eteğinin bir savruluşundan endamını hayal ediyor, onu düşüncesiyle içinde çoğaltıyor, hayalhanesini binbir görüntüsüyle besliyor, zihnince ona fıstıki şallar giydirip soneler, gazeller eşliğinde pembe yaşmağını aheste aheste açmaya çalışıyordu. Yalnızca gözlerini gördüğü kadın (bunu tersinden söyleyelim; yalnızca gözlerini gösteren kadın) âşık ruhunda sonsuz bir ışıkla parlıyor ve her defasında farklı bir renk ve desen ile var oluyor, belki o hayallerle süslenerek ilahi bir varlık haline dönüyordu. Bu kadın artık tarihe karıştı. Şimdi her kadın, kendisini seven erkek karşısında "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular" diyen Attila İlhan'ın dizesindeki o gizemli karaktere sahip olmak istiyor, bunun için çırpınıyor ama bir türlü başaramıyor.


Bir zamanlar şiirle anlatabildiğimiz o mecazlara bürünmüş hayal kadınını, bugünün erkekleri artık akıllarıyla tartıp realist kâr hesabıyla çarpıyor, bölüyor, topluyor, çıkarıyor ve nihayet gözleriyle didik didik edip tüketiyor. Kulaklar kadın sesinin bin bir türlüsüyle kirlenmiş durumda; gözler müstehcen reklam görüntülerinin istilası altında. Realite, bırakınız sıradan insanları, şairleri bile o mecazlara akseden büyüleyici görüntülerden, o terennümsaz seslerden mahrum bıraktı. Servi salınışlı güzeller çağı kapandı, yere pat pat basan genç kızlar türedi. Bugün, sigaradan kalınlaşmış sesiyle kadın, sokakları ve caddeleri kaplayan hayat mücadelesi uğruna peçesini kaldırmış, metrolarda ve çarşılarda tüketim hırsıyla şirretleşmiş, hatta amfilere ve dersliklere taşan seviyesizliklere düşmüş, velhasıl vapuru, otobüsü, dolmuşu, taksiyi, treni, uçağı herkesle eşit şartlarda doldurmuş, baş tacı edilen konumunu yitirmiştir.


Kadın, artık hayale kafa tutan bir çıplaklıkla karşımızda. Bir yarışçı gibi; kendisiyle, sokakla, billboardlarla, kurulu düzenle, modayla, eğitim sistemiyle savaşmakta ve çırpınıp durmakta. Bir zamanlar mecaz tüllerini üzerinden kovar ve gerçekliğini teşhir ederken bunları göze aldığının farkında değildi. Şimdi mecazın aldatamadığı gözlere hitap etmek ve en ufak kusurunu bile binbir hile ile kapatmak zorunda. Maaşının yarısını kozmetiğe, kıyafete, lükse yatırmasının başka ne sebebi olabilir ki?!..


Günümüz şiirinin kadın ve aşk konusunda -eski şaire nispetle- sığlığı hiç şüphesiz kadının baştan ayağa hakikat kesilme isteğiyle de alakalıdır. Eski şairlerin hayallerindeki cömert sözleri bugünün kadını boşuna aramaktadır. Başörtüsü konusunda bile hemcinsinin gizli bir tel saçına tahammül gösteremeyen kadın, aslında bu hazin sonu kendi elleriyle hazırlamıştır. İştah açan bir yemek ne derece maddi ise kendini o derece maddi görme eğilimindeki kadın da erkek hayalhanelerini dolduran mecaza geçit vermemekte ısrarcı görünüyor. Kendi gerçekliğiyle o kadar meşgul ki cinsiyetini istismar edenlerle neredeyse işbirliği konumuna düşmekte. Bu da onun erkeklerden göreceği hürmeti, itibarı, alakayı ucuzlatmış, menfaate indirgemiş ve en son çare olarak bir erkeği maddesiyle büyüleme gayretine hapsedip bırakmıştır. Galiba mecaz, hakikatten intikam almaya başladı.


İskender Pala

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mecaz hakikate mağlup düştü
« Posted on: 28 Mart 2024, 11:58:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mecaz hakikate mağlup düştü rüya tabiri,Mecaz hakikate mağlup düştü mekke canlı, Mecaz hakikate mağlup düştü kabe canlı yayın, Mecaz hakikate mağlup düştü Üç boyutlu kuran oku Mecaz hakikate mağlup düştü kuran ı kerim, Mecaz hakikate mağlup düştü peygamber kıssaları,Mecaz hakikate mağlup düştü ilitam ders soruları, Mecaz hakikate mağlup düştü önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes