Konu Başlığı: Madem insanlık ilgilenmiyor Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 25 Mayıs 2011, 16:49:49 (http://www.ehli-beyt.org/wp-content/uploads/karanfil8-276x300.jpg) Bismillah… Bazen öyle dolar ki insan, duyguların ifadesine kelimeler yetersiz kalır, cümleler kısırlaşır, dil dönmekten acze düşer… Gözyaşı en iyi tercümanıdır o hallerin… Ve şiir, işte böyle ifade çaresizliklerinin anahtarı gibi yetişir imdada… Evrenseldir şiir… Bazen bir başka coğrafya için yazılmış olsa da, başka bir yerdeki insanın derdinin, feryadının âleme salınışı, yürek yangınının, kalplere sığmayan acının semalarda yankılanan haykırışı olur, ifadesi olur… Nasıl ki, Kerbela faciası, bütün acıların ortak diliyse, zulmün ve ona direnişin, acının ve sabrın, Şeytan’a başkaldırmanın ve Allah’a teslimiyetin ifadesiyse ve o güne, o ana, o coğrafyaya hasredilmiş nevhalar ta kıyamete kadar mazlumun feryadı olarak yankılanacaksa, işte bazı şiirler de bundan izler taşır… Azeri Edebiyatı’nın, özellikle Şiirde çok güçlü olduğu bilinmektedir.1990 Ocak ayında Rus ordu birliklerinin Azerbaycan’da yaptıkları ve “20 Yanvar olayları” diye anılan o cinayetin mazlumlarını anlatan Azeri şair Memmed Aslan’ın “Ağla Karanfil” adlı şiiri, o anları açıkça resmeden ve duyulan acıları, mazlumların feryadını duyan kulakları ulaştıran bir içeriğe sahiptir… Ve o şiir, bütün mazlumların şiiridir, nerede yaşıyorlarsa yaşasınlar, nerede zulme uğramış olursa olsunlar… Bu günlerde Bahreyn kan ağlıyor… Dünyanın umursamaz ve belki de “oh olsun” dercesine bakan gözleri önünde büyük bir insanlık suçu işleniyor… Toplu cinayetler, tecavüzler, yıkılan camiler, Hüseyniyeler… Hayır, hiçbir şey vicdanları harekete geçirmiyor, kahrolası bir suskunluk, kahrolası bir umursamazlık kaplamış semayı… “Mezhebi taassup” o denli kör etmiş ki gözleri, bırakın itiraz etmeyi, neredeyse el çırpacak “ümmet”in kimi bireyleri… Ümmet adına, Müslümanlar adına koca koca örgütler kuranlar, dünya çapında etkili olan ve “Müslüman devletlerin hakları” adına bir araya gelip örgütlenenler kahrolası bir sessizliğe bürünmüşler… Akan kan değil sanki, feryatlar duyulmuyor ne hikmetse… İşte Bahreyn’de bu yaşananların da ortak dili olabilecek olan o şiiri, o “Ağla Karanfil” şiirini gözyaşları eşliğinde okumanın ve duymayan kulaklara göndermenin zamanıdır şimdi: “Gökler yaman karışık Ağla karanfil ağla Sis gelir kan karışık Ağla karanfil ağla Dünyada vesvese var Sır düğümlü kese var Bu gecede neyse var Ağla karanfil ağla” Karanfil şehit kanı Ağla karanfil ağla Ağla inlet meydanı Ağla karanfil ağla” İnsanlık ağlamıyor, duyguları taşlaşmış, gözleri donuklaşmış… Madem insanlar ağlamıyor, sen ağla karnfil, siz ağlayın çiçekler, siz nale edin böcekler, ağaçlar, kuşlar, çöller… Siz ağlıyorsunuz zaten, gökler ağlıyor, mazlum iniltisine ses veriyorlar: “Gök kubbe yere çökür İnliyir hönkür hönkür Bu gece ağrı çekir ( Bu gece acı çekiyor) Ağla karanfil ağla Sanki dünya dağılır Dargın gökler boğulur Bu gece şer doğulur ( Bu gece şer doğuyor) Ağla karanfil ağla Don galıp beşer indi ( İnsanlık şimdi donup kalmış) Meydan gene şerrindi (meydan yine şer kimselere kalmış) Kopacak mahşer indi Ağla karanfil ağla Silahsız, sadece feryadı olan insanların üzerinde tank paletleri geziniyor, kurşunlar acı birer türkü söyleyerek deliyor sineleri, silah sesleri ağıt yakıyor mazlumlara insanlar yerine… Ümmetin sahip çıkmadığı, yardımına koşmadığı kardeşlerine sen ses ver karanfil… “Eli yalınlar üste Tank gelir deste deste Cellâtlar durdu kaste Ağla karanfil ağla” Cavanlara kıydılar Tanklar altta koydular Kanım içip doydular Ağla karanfil ağla Bu günahsız kanlara Bu didilmiş canlara Bu cansız cavanlara Ağla karanfil ağla Bu bedensiz kollara Bu uçurum yollara Bu sahipsiz kullara Ağla karanfil ağla O parça parça edilmiş, o cesetleri dahi tanınmayacak hale getirilmiş, sesleri duyulmayan, kanları görülmeyen yiğitlere ağla karanfil, ölen birine en iyi bacısı ağlar karanfil, madem ağlamıyor ümmetin kızları kardeşlerine, sen bacı ol şehitlere, sen ağla karanfil… Uzak menzil, acı yol Yoldu yol, elacı yol Şehitlere bacı ol Ağla karanfil ağla Ağla yürek boşalsın Sesin göğe baş alsın Ağla dağlar yumşalsın Ağla karanfil ağla O şiirleri ile aslan gibi kükreyen, şehitlerin sesi olan ve kendisi de şehitler kervanına katılan daha yirmisindeki Ayat el Kormizi’ye ağıt yak karanfil, daha baharı bile göremeyen körpecik çocuklara, onlara ağlamaya bile fırsat bulamayan ana- babalar ses ver… “Bahtı asılan kıza Hünerde aslan kıza Toyu yas olan kıza Ağla karanfil ağla Bu teklenmiş şirlere (Bu yalnız düşmüş aslanlara) Bu kömeksiz erlere ( Bu yardımına kimse gelmeyen yiğitlere) Bu talihsiz nerlere Ağla karanfil ağla Bu kara yazılara Bu körpe kuzulara Bu ölen arzulara Ağla karanfil ağla Bağ öldü hezel ağlar Bülbüller ezel ağlar Güzeller güzel ağlar Ağla karanfil ağla” Evet, öldürürler “biziz” diye… Onlar Şii, onları İran kışkırtıyor, onlardan bize ne!” diye diye vururlar bizi… Gözlerimize baka baka geçip giderler ses vermeden, zalimlerin önünde eğilmeyen başlarımız toprağa düşerken, yalan hadislerin aldatıcı tınısı yankılanır kulaklarda sadece: “ Onlar Şii! Onlar…”!… Kırarlar bizik diye Hak işe düzük diye Astarsız üzük diye Ağla karanfil ağla Yoluna gülle çıksak Avazı gülle ancak Dost güçsüz, düşman alçak Ağla karanfil ağla Olsun! Varsın kimse ses vermesin, varsın gözler önünde savrulsun kollar bacaklar, yerlere düşsün cansız bedenler… Bu şehitler el uzatırken sehitler seyyidi Huseyn’e (a.s.), gülerek yönelirken şehadetin gülen yüzüne, varsın geçici dünyanın aldatıcı zevkiyle hem hal olsun ümmet… Bu ne ilkti, ne de son olacak zaten… Kerbela bir meşale gibi aydınlatırken şehidlerin yolunu, varsın kalanlar yüz çevirsinler ne çıkar… Görünürde şer hayra üstün gelmiş olsa da, o adalet baharının geleceği gün hakkın zaferini muştuluyor ya, bize yetmez mi?… “İntizar”da olanlara selam olsun… “Kerbela kan çöllere Didilen gonçelere ( paramparça olmuş goncalara) Nazenin incelere Ağla karanfil ağla Nerde kaldı bu kanlar Od püskürür volkanlar Boş elimiz kalkanlar ( boş ellerimizi kendimize kalkan ediyoruz) Ağla karanfil ağla Hayra şer üstün geldi İniltili ün geldi Ağlamalı gün geldi Ağla karanfil ağla” MUHSİN KÜÇÜKER |