> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Kum tanesinden inci tanesine
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kum tanesinden inci tanesine  (Okunma Sayısı 502 defa)
09 Eylül 2010, 20:47:32
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 09 Eylül 2010, 20:47:32 »





KENDİ HALİNDE, sade ama mutlu bir hayatı vardı istiridyenin. Denizin derinliklerinde bir kayaya tutunmuş, yaşayıp gidiyordu. Tuzlu deniz suyundan yiyeceğini buluyor, sert kabuğu onu düşmanlarına karşı koruyabiliyordu. O da zamanının büyük kısmını sağından-solundan süzülerek geçen balıkları seyrederek geçiyordu.
Derken, birgün, istiridyenin içine bir sızı düştü. İçinde hissettiği acı sakin hayatını alıp götürmüş, yerine sıkıntılı ve sancılı günler getirmişti. Çok gecikmeden istiridye bu sancıların nedenini öğrendi. Bir kum taneciği! Küçücük bir kum taneciği nasılsa istiridyenin içine girmiş ve şimdi onu acılar içinde kıvrandırıyordu.

İstiridye kendi kendine bu kum taneciğini ne yapacağını düşünmeye başladı. “Bu sıkıntı neden benim başıma geldi? Nasıl oldu da oldu?” gibi sorular sormanın faydasızlığını ve anlamsızlığını biliyordu. O kum taneciğinden kurtulmanın mümkün olmadığının da farkındaydı. O halde, yapması gereken, şimdi düşmanı gibi görünen bu davetsiz misafirle birlikte yaşamaya çalışmaktı.

Bu kararının ardından istiridyenin sancıları sona ermedi, ama azaldı. Şikayet etse kat kat artacak olan sıkıntıları dayanılabilir ölçüde kaldı. Günler, aylar ve yıllar geldi geçti. İlginçtir,, istiridyenin ağrıları ve sıkıntıları da neredeyse sona ermiş, ve ardında herkesin ziyaret etmekten büyük zevk duyduğu bir istiridye bırakmıştı.

Çünkü hayatının uzun süre acılarla geçmesine neden olan o kum taneciği, onun sabrıyla bir inciye dönüşmüştü!

İstiridyenin bulunduğu civarda yaşayan diğer deniz canlıları onu sık sık ziyaret etmeye, zaman zaman kabuğunu açtığında ortaya çıkan muhteşem inciyi seyretmeye geldiler.

Ve bir şeye hiç karar veremediler: O harika inci mi istiridyeyi güzelleştiriyordu, yoksa sabır ve sükunet sembolü gibi duran istiridye mi inciyi öylesine güzel gösteriyordu?

***

Herbirimiz ilâhî bir sanat eseriyiz.

Beden elbisemiz ipekten daha pürüzsüz; gözümüz, kulağımız, ağzımız, en paha biçilmez taşlardan daha değerli. En sade bir insan yüzü, Mona Lisa’nın yüzünden daha canlı ve değerli.

Duygularımız elmas, yakut ve pırlantadan daha gözalıcı. Içimizde karun’un hazinelerinden daha büyük bir hazine taşıyoruz. Belki farkındayız, belki değiliz.

Birer model ve taşıyıcı gibi bu güzelliklerle güzelleştirilmişiz. Ama hiçbiri bize ait olmadığı, ne yapımlarında ne de devamlarında hiçbir katkımız olmadığı halde bu sanat eserlerini sahiplenip, onların başına gelen ve hoşumuza gitmeyen değişikliklerden ne de çabuk şikayet edebiliyoruz!

Varlığın, üzerimizde taşıdıklarımızın bizden değil, ama bize emanet edilmiş şeyler olduğunu ne de çabuk unutabiliyoruz!

Bize biçilen, bize en çok da uyan ve daha fazlasını taşıyamayacağımız konumun birer sanat eseri olmak olduğunu niye hatırlamıyoruz dersiniz?

Sevinçler kadar hüzünlerin de, rahatlıklar kadar sıkıntıların da bize yakıştığını ve hayatın onlarla güzelleştiğini ne kadar farkedebiliyoruz?

Ne dersiniz, Mona Lisa tablosu yapılırken tablodaki kadın kendi ressamını eleştirse, şurası düzgün olmadı, burasını şöyle değil böyle yap dese ne derdik? Ve usta ressam Vinci Mona Lisa’yı Mona Lisa’nın istediği gibi resmetse böylesine güzel olur muydu?

Ya da, usta bir mücevhercinin elinde biçimlenen bir elmas dile gelip ustasını şikayet etse, ne derece haklı olurdu?

Qa biz? Duygularımız iyi-kötü herbir olayla bir elmas gibi biçimlendirilirken, sabrettiğimiz takdirde kum tanesi gibi bir sıkıntıyı bir ince tanesine dönüştürebilecekken, Sanatkârımızı şikayet etmeye ne derece hakkımız var?

Güzeli güzel yapan, sanatkârının ustalığı mıdır, yoksa o şeyin kendini nasıl gördüğü müdür?

Sözün kısası, bırakalım, hayatımız Sanatkârımızın elinde seyre ve tefekküre layık bir eser olsun. Bırakalım, hüzünler ve sıkıntılar duygularımızın sivriliklerini gidersin ve onları daha da güzelleştirsin…


Murat ÇİFTKAYA

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kum tanesinden inci tanesine
« Posted on: 24 Nisan 2024, 14:22:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kum tanesinden inci tanesine rüya tabiri,Kum tanesinden inci tanesine mekke canlı, Kum tanesinden inci tanesine kabe canlı yayın, Kum tanesinden inci tanesine Üç boyutlu kuran oku Kum tanesinden inci tanesine kuran ı kerim, Kum tanesinden inci tanesine peygamber kıssaları,Kum tanesinden inci tanesine ilitam ders soruları, Kum tanesinden inci tanesineönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes