> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Hızırın sana ne fısıldadı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hızırın sana ne fısıldadı  (Okunma Sayısı 491 defa)
30 Eylül 2010, 08:24:24
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 30 Eylül 2010, 08:24:24 »



Hızır’ın sana ne fısıldadı?


İsteyerek işlediğin hata/lar yüzünden üstüne istemeden giydiğin bir elbise gibi değil midir pişmanlık? Yaptığın, yaptığını bildiğin, yaptığını unutmayacağın hataların elinde dikilir bu elbise… Bağışlanmış olduğunu bilmen bile pişmanlık gömleğinin düğmelerini çözmeye yetmez.Aslında üstüne değil, içine giyersin bu elbiseyi… O kadar içeriden giyinirsin ki, sen onu değil de o seni giyinmiş gibidir. Astarı dışarı bakar; kumaşın görünen yüzü içine doğrudur. Başkalarına sevimsiz astarını gösterir; dikişlerinin sarkmış uçlarını sergiler, hatalı ve günahkâr olduğunu dillendirir. Sana gösterdiği yüzü ise daha sevimlidir; içindeki o kırgınlıkla seni yeni hatalardan alıkoyan, günahın sancısını hissedilir kılan aldatmaz bir nasihatçıdır. Sık sık kulağına eğilir, konuşur seninle. Kendini unuttuğun zamanlarda, usulca kenara çeker seni, yeniden yola koyar.Yaptığın, yaptığını bildiğin ve yaptığını unutmadığın hata ile bir çeşit sözleşme imzalamış gibisindir. O hata, geçip gitmiş olsa da, bıraktığı pişmanlık yoldaşın olacaktır bundan böyle. Üzerinden hiç çıkaramadığın elbise gibi. Hep onunla yürüyeceksin.Pişmanlık yanında bir Hızır gibi yürür. Baştan uyarır seni. Hızır’ın[as] Mûsa’yı[as] uyarması gibi: “Benimle beraberliğe sabredemezsin.?” Yoluna hiç ummadığın anda çıkan, anlamını bilemediğin işler yapan, her kertede şaşırtan, irkilten, yadırgatan bir yoldaştır pişmanlık…Sen de Musâ’nın Hızır’ın yanında yürümesi gibi yürürsün pişmanlığının ardı sıra. Önce kusursuzluk gemini deler pişmanlık; hata edebilir olduğunu gösterir sana. Sen de Mûsa gibi çıkışırsın hemen: “Halkını boğmak için mi deldin onu?”

Oysa çok sonraları farkedeceksin ki, kendini kusurlu bilmen, seni gururunun elinden kurtaracaktır. Kusursuzluk gemin delinince, nefsinin kalbini gasbetmesi önlenmiştir. Günahın ile öylesine mahçup olursun ki, kendini günahsız sanan nicelerinden daha büyük bir yakınlık kazanırsın Rabbinin katında. Hataların yakarışın kapısını açar, mahçubiyetin seni Rabbinin kapısında sabit tutar. Akl/anmamışlığın rahmetin eteğine sımsıkı yapıştırır dudaklarını.

Sonra, tekrar kuşanırsın sabrını… Pişmanlığının koluna bir daha girersin. Yeniden yürürsünüz yan yana. Ama bu defa yaptığı affedilir gibi değildir. Görünür bir sebep yokken içinde büyüttüğün, cennetin bahçelerinde oynattığın masumiyet çocuğunu öldürüverir pişmanlık Hızır’ı. Masum değilsindir artık; günahkârsındır. Bak, kirlendin, karalandın! Çıkışırsın hemen: “Tertemiz bir canı katlediyorsun ha! Gerçekten sen fena bir şey yapıyorsun!”

Oysa, ancak sonradan anlayacaksın ki, hatadan dönmen hataya hiç düşmemenden daha sevimlidir Rabbinin katında. Günahkârlığın getireceği kârlar için günahsızlığının boynunun vurulması gerekmektedir. Aklığının peşine günahın ağına düşmeden düşemiyorsun işte… Öyle bir yangın ki yandığın, ancak kendi küllerinle söndürebiliyorsun yangınını…

Pişmanlığın bu sırrı bilmeyişini de yüzüne vurmaz. Yoldaşlığa yeniden kabul eder seni. Ancak bu defa hiç hak etmeyenlere yapılan iyiliktir itirazının sebebi. Hızır’ın kendilerine yiyecek vermeyi reddeden köylülerin yıkık duvarını hiç ücret istemeden onarmasına itiraz eder Mûsa. Oysa, bilmez ki, Hızır, duvarı onararak, duvarın altında saklı ve iki yetime ait hazinenin başkalarının eline geçmesini önlemiştir.

Yıkık duvarların altında günahlara rağmen içinde büyüttüğün, yetim bıraktığın masumiyetin rahmetten ümitlenme hazinesi saklıdır. Pişmanlık, sana hata edebilir olduğunu bildirerek, başkalarının hatalarını da affetmeyi, yıkık duvarlarını onarmayı öğretir. Pişmanlığının elinden tutarsan, dostunun bahçesindeki yıkık duvarları onarabilirsin. Kardeşinin hatasını örtüp kusur duvarını onarırsan, bir gün onun pişmanlıkla geri dönmesine yol olursun. Böylece, hatalarının altında saklı, günahlarının içinde gizli rahmet ümidini hem kendin için hem onun için korumuş olursun.

Öyleyse, pişmanlığının yoldaşlığına itiraz etme… Sessiz Hızır’ın ile yolunu ayırma!


Senai Demirci
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hızırın sana ne fısıldadı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:38:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hızırın sana ne fısıldadı rüya tabiri,Hızırın sana ne fısıldadı mekke canlı, Hızırın sana ne fısıldadı kabe canlı yayın, Hızırın sana ne fısıldadı Üç boyutlu kuran oku Hızırın sana ne fısıldadı kuran ı kerim, Hızırın sana ne fısıldadı peygamber kıssaları,Hızırın sana ne fısıldadı ilitam ders soruları, Hızırın sana ne fısıldadıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes