> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Hicretsiz hayatlar
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hicretsiz hayatlar  (Okunma Sayısı 577 defa)
28 Aralık 2010, 16:26:41
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 28 Aralık 2010, 16:26:41 »



Hicretsiz hayatlar



Öyle oldu ki, Hicri 1432 yılını idrak etmemiş olsaydık, neredeyse hicret konusunu da artık hatırlamaz olacaktık. Anlaşılan o ki, güncelin gürültüsü içinde temel kavramlar ve konular kayıp gidiyor, akabinde insanımızda da sorumluluklarını sürdürmede bir bilinç bulanıklığı baş gösteriyor…

Bu vesile ile sormak lazım; gerçekten hicretin mantığı nedir? Modern zamanlarda hicreti nasıl anlamak gerekir?

Hicret, salt Rasulullah (s.a.v) dönemine ait tarihsel bir olay mıdır? Yoksa tüm çağlara, tüm coğrafyalara, tüm kuşaklara yönelik imani bir sorumluluk mudur? Dün Mekke-Medine hattında gerçekleşen hicret, bu gün bizim için ne anlam ifade ediyor?

Bu sebeple hicretin kapsadığı anlam, amaç ve aşamaları bu gün yeniden idrak ve ihya etmek durumundayız.

Her şeyden önce hicret imani bir eylemdir. Çünkü Kuran-ı Kerim’de imandan hemen sonra hicret, akabinde cihat zikredilir. İman-Hicret-Cihat İslami yaşamın temel dinamikleri olarak belirginlik kazanır.

Tevhidin sosyalleşmesi, takvanın toplumsallaşması, Hakkın küresel ölçekte gündemleşmesi hicret gerçeği ile doğrudan bağlantılıdır…

İslami kimliğin inşasında, İslami toplumun oluşumunda hicret belirleyici bir role sahiptir…

Ali Şeriati büyük medeniyetlerin arka planında gerçekleşen hicretlere dikkat çekiyor…

İslam medeniyetinin inşası, münevver Medine’nin doğuşu hicretle birlikte başlar…

Bu bakımdan hicret bir kaçış değil, bilinçli bir ayrılış ve arayıştır. Cahiliyeden düşünce ve eylem planında kopuşu içeren sağlam bir duruş, ulvi bir çıkış anlamına geliyor. Yani cahiliyenin karanlık koridorlarından İslam’ın aydınlık kulvarına açılımın ismidir, hicret…

Hicret, imkansızlıklar içinde sızlanmak ve şikayetlenmek yerine, yeni imkanlar üretmek için harekete geçmektir… Çaresizliği kader olarak algılamak yerine, kararlı adımlarla umuda uzanmak ve umut olmaktır…

Hicret geri dönüşü olmayan, başını alıp gitme veya kaçma olayı değildir. Tam aksine daha güçlü dönme ve hesap sorma eylemidir. Bu bakımdan hicretin geri dönüşümü fetihtir, felahtır ve ferahlıktır…

Hicret, zulmün tasallut ve tahakkümü altında “hiçleşmemek” için “varoluş” mücadelesini farklı zeminlerde sürdürme kararlılığıdır. Yani kölece bir teslimiyetin yerine onurlu ve özgür bir tercihe gitmektir. Yeniden varolmak için yerleşik olmaktan ve mevcuttan vazgeçmektir…

Bundan dolayı tüm zamanlarda hicret önemlidir…

Hicret ruhunu yeniden yakalamak bizi eşyaya, metaya, dünyaya bağımlı olmaktan kurtaracaktır… Silik, sinik, sönük, donuk, kısık, mistik bir yaşamın kıskacında erimek, eğilmek, güdülmek, yamulmak, savrulmak istemiyorsak hicretle yeni dünyalara yol bulmamız gerekiyor…

Dünyevileşmenin, donuklaşmanın, durağanlaşmanın en belirgin sebeplerinden biri de hicretsiz hayatlara rıza göstermektir…

Her türlü dünyevi bağımlılıktan, bağlantıdan, bağdan ve bayağılıktan nasıl kurtulabiliriz? İşte hicret müstakil ve müstakim bir yaşamın şifrelerini bize açıyor. Sapmaları aşmanın, kuşatmaları yarmanın fırsatı hicretle oluşuyor…

Zaman ve mekana teslimiyet değil, Allah’a arz-ı ubudiyet ve Rasulü’ne tabiyet öne çıkıyor… İslam dışı yapıların bünyesinde asimile olmamak, cahiliyeye eklemlenmemek, neticesi yozlaşma olacak bir uzlaşmaya düçar kalmamak için hicret önümüzü ve ufkumuzu açıyor…

Zaten muhacir, Allah’ın razı olacağı hedefe yönelik sürekli hareket halinde olan kişi demektir. Toplumsal dönüşümün öznesi, evrensel sorumlulukların öncüsü olmak isteyenlerin çok boyutlu hicreti özümsemeleri ve önemsemeleri gerekmektedir… Sadece mekansal hicreti değil, deruni bir hicreti de kuşanmak kaçınılmazdır… Öncelikle günahlardan arınmayı, kirlerden sakınmayı, kötülerden uzaklaşmayı mutlaka gerçekleştirmeliyiz. Çünkü vahyin ilk uyarısı buna yöneliktir:

“Pislikten hicret et.” (Müddessir-5)

“Halkın (senin aleyhine) söyleyebileceği herşeye sabırla katlan ve onlardan en uygun /en güzel bir şekilde uzaklaş (hicret et).” (Müzzemmil-10)

Evet, herkesle, herşeyle barışık olmak zorunda değiliz…

Beraetimizi ve velayetimizi netleştirmek durumundayız. Tarafımızı, safımızı ayrıştırmak zorundayız. Yoksa grileşen bir dünyada, bulanık bir çağda kimlikler seçilmez olur…

Evet, aidiyetini, mensubiyetini, mesuliyetini, hassasiyetini, hususiyetini kaybedenlerin doğal olarak hicret diye bir derdi de olmayacaktır. Bu görev, bu gündem omurgası olmayanların, onurunu yitirenlerin zaten işi değildir. İslam dışı bir yaşama bağışıklık kazananlar için ise bu konular “dinde aşırılık“tır…

Öncelikle bizim günahların cazibesinden, takvanın zirvesine hicret etmemiz gerekiyor…

“Kötülüğü emredici nefis“ten, “selim kalb“e uzanmamız ve uzlaşmamız elzem…

Modern tüketim çılgınlığını, kapitalist yaşam tarzını, seküler alışkanlıkları, liberal kültürü ancak hicret ruhu ile aşabiliriz…

Öyle ki, Allah’ın geniş arzını kendimize daralttık… Hedefleri küçülttük… Sorumlulukları azalttık… Görevleri erteledik…

Evet, kendimizi sınırladık… Mülke, makama, mekana, metaya, mevcuda takılı kaldık… Sonra alıştık, alıştırıldık… Sanki halimizden memnunuz… Karışan yok, eden yok… Evli evine, köylü köyüne… Alabildiğine evcilleştik, ehilleştik, yerelleştik… Sonuçta rahmet arayışında olanların bir çoğu rahata yenik düştü…

Aslında bu dünyada hepimiz muhaciriz…

Kimi Ümmü Kays’ın muhaciri… Bunlar değerlerini bırakıp sefilleşenlerdir…

Kimi de, ümmet ve İslam kaygısı ile muhacir… Bunlar değerlerini taşıyıp sonsuzluğa yürüyenlerdir…

Acaba bizim hicretimiz kime yönelik ?

Hz. İbrahim’in çağrısı bize ışık tutuyor ve yol gösteriyor;

“Gerçekten ben Rabbime hicret edeceğim” (Ankebut – 26)


Ramazan Kayan

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hicretsiz hayatlar
« Posted on: 17 Nisan 2024, 00:57:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hicretsiz hayatlar rüya tabiri,Hicretsiz hayatlar mekke canlı, Hicretsiz hayatlar kabe canlı yayın, Hicretsiz hayatlar Üç boyutlu kuran oku Hicretsiz hayatlar kuran ı kerim, Hicretsiz hayatlar peygamber kıssaları,Hicretsiz hayatlar ilitam ders soruları, Hicretsiz hayatlarönlisans arapça,
Logged
28 Aralık 2010, 21:19:43
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 28 Aralık 2010, 21:19:43 »



     Rabbim kabul buyurursa şu gurbet ellerin Hicretimiz olması en büyük dileklerimden ve umutlarımdan biridir..Ama hakkını verebilmek acizliğimizle altından kalkabildiğimiz bir konu değil..Rabbim bizi layık olacak kıvama ulaştırsın,inşaallah..

     Ve.. bu güzel paylaşım için Rabbim razı olsun..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes