> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Din dili
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Din dili  (Okunma Sayısı 445 defa)
12 Aralık 2010, 16:40:46
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 12 Aralık 2010, 16:40:46 »



Din Dili


Rabbimiz Kur’an-ı Kerim, kendisini bazı ayetlerinde, bir takım sıfatlarla nite­ler. Bu sıfatlardan biri de «mübîn» dir. Mübîn, hem «apaçık olan» hem de «açıklayan» manasına gelmektedir.

Dolayısıyla Kur’an, apaçık olan ve açıklayan bir kitabdır.Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de, «Üzerlerinde inceden inceye düşünsünler, öğüt ve ibret alsınlar, akıllarını kullansınlar diye, Allah ayetlerini insanlara beyan ediyor (açıklıyor).» (Bakara, 221, 242, 266 v.b. ayetler…) buyurmuştur.

Ayrıca, «Kendilerine indirilen şeyi insanlara açıklayasın ve onlar da bunu tefekkür etsinler diye (Ey Muhammed sana zikri (Kur’an’ı) indirdik.» (Nahl, 44) buyurarak,

Hz. Peyamber(a.s.)’in, Kur’an-ı Ker’im’i tebliğ edip, insanlara Allah’dan geldiği şe­kilde, aynen ulaştırmakla görevli olduğu gibi, tebyîn etmekle, yani açık­lamak, anlaşılmasını sağlamakla da görevli olduğunu bildirmiştir.

Bü­tün gaye, Arş’dan gelen mesajın insanlar tarafından iyice anlaşılma­sını temin etmektir. İşte bundan dolayı Allah Teala bu kitabı, akıl sa­hipleri onu anlayıp ibret alsınlar diye kolaylaştırmıştır (Kamer, 17) ve Peygamberini, o kitabı herkese anlatıp açıklamakla vazifelendirmiştir.

Peygamberine, «Ben ancak, apaçık bir inzar ediciyim.” (Mülk, 26) demesini emretmiş ve peygamberlerin vazifesinin ancak apaçık (anlaşı­lır, net, açık, seçik) bir tebliğ olduğuna dikkat çekmiştir (Teğabün, 12).Demek ki tebliğin açık, net ve anlaşılır olması gerekmektedir.

İslam alimlerinin ve din adamlarının da açık, net ve anlaşı­lır konuşması ve yazması gerekmektedir. Çünkü «Alimler, peygam­berlerin varisleridir.» (Keşfu’l-Hafa, Müsned ve Kütüb-ü Erba’a'dan, 2/64).

Nasıl peygamberler, dini açık, seçik ve net bir şekilde anlatmakla görevli iseler, onların varislerinin de, aynı şekilde açık, seçik ve net bir biçimde anlatmaları, konuşmaları ve yazmaları gerekmektedir.Hangi yolu ve vasıtayı kullanırsanız kullanın, gerçekten fikrinizi ve dininizi yaymak ve öğretmek istiyorsanız, anlaşılır olmak zorundasınız.

Bundan dolayı Cenab-ı Allah, Hz. Adem (a.s.)’den beri, hangi kavme bir pey­gamber göndermişse, o kavmin lisanıyla konuşan bir peygamber gön­dermiştir. Çünkü o peygamberin, Allah’dan gelen vahyi, o insanlara ulaştırabilmesi ancak böyle olabilmektedir. Hal böyle iken  sağlıklı bir iletişim kurmak, dinimizi kalbten kalbe aktarmanın yolu yanlın bir anlatımdan geçmektedir.

Sesleri ve kelimeleri duymak, her zaman o ses ve kelimelerin manalarını anlamaya yetmez. Halbuki konuşmaktan ve yazmaktan maksad, bazı manaları ve fikirleri anlatmaktır.

Bunun esası da, insanlara iyi bil­dikleri dilde, iyi bildikleri kelimelerle ve o kelimeleri onların bildiği manalarda kullanarak konuşmaktır. Aksi halde onlara, bir şey anlat­manın ve öğretmenin imkanı yoktur.Hepimizin bildiği gibi, hayatta olan üç nesil, ihtiyarlar, orta yaşlılar ve çocuklarla gençler hepsi de Türkçe konuşup, Türkçe yazdığı halde, sanki ayrı diyarların insanları imiş gibi, birbirleriyle tam anlaşamamaktadırlar.

İçinde oldu­ğumuz «dil problemi» insanımızın, birbiriyle anlaşmasına mani olmak­tadır,Bize düşen; dinî meseleleri   bilhassa halka yönelik olarak anlatırken ve yazarken, seviyeyi elimizden geldiğince düşük tutmak, mümkün mertebe basitleştirmek; mecburen kullandığımız ıstılahları, ya parantez içi cümle ve cümlecik­lerle, ya da dipnotlarla sık sık tarif ederek anlaşılmalarını ve yavaş ya­vaş öğrenilmelerini sağlamak ve hatta zaman zaman ıstılahlardan dahî vazgeçilerek milletin dinî kültürünü derece derece artırmaya çalışmaktır. 

Günümüzde islamı tercih eden yabancıların çoğu bu problemle baş başa bırakılmış ve yanlış yönlere saptırılmak istenmektedir. İslamı çok iyi bilen ve İslam kültürünün içinden gelen bir kimse için basit ve anlaşılır san­dıkları bazı şeyler İslam kültürünü tanıyamamış kesim müslümanlar için  hiç de  anlaşılır gelmemektedir.

Ve şu da merak konusudur ki bu kimseler güncel konuşmalarında arkadaşlarıyla bu dili kullanıyor mu yoksa kendileri için bunu bir üstünlük olarak mı algılıyor da birçok kesim müslümanın anlamayacağı  bir dilde anlatımlarına devam ediyorlar.

Bir şey bizce çok kolay ve basit olabilir. Fakat bu durum, aynı şeyin başka­ları için de basit ve kolay olmasını gerektirmez.İtikadî ve amelî, bu gibi birçok konu,bu kültürden gelmeyen Müslümanlara  göre yazılmalı ve anlatılmalıdır. kavramakta güçlük çekeceği veya genellikle yanlış anlayacağı, yüksek seviyeli ilmî konu­ların, bu insanların seviyesine indirilerek anlatılması ve yazılması gerekmektedir.

“Menhecü’l Nebevi” nebevi yöntem dediği usül ile anlatmak doğru olur kanaatindeyim.

Nedir bu usul :

 - İnsanlara günümüz diliyle hitap etmek. Yeni bir din dili oluşturup klasik nitelendirmeler yerine insanımızın anlayacağı şekilde onlara bir şeyler anlatmak.

- Kolaylaştırmak, zorlaştırmamak ; Verilmiş fetvalardan en kolayını insanlara sunmak. Ruhsatları insanlara anlatmak, azametleri insanların tercihine bırakmak. İbn Abbas’ın ruhsat yönetimini esas almak, İbn Ömer’in azamet yönünü insanların kendi tercihlerine bırakmak.

- Müjdelemek, nefret ettirmemek. Korku eksenli bir dinden sevgi eksenli dini anlayışa insanları yöneltmek.

- İtaat edip ihtilafa düşmemek; Basit meseleleri büyütüp, İslam birliğini zedelememek. Farklılıkları gündeme taşımayıp, müşterek birliktelikleri sürekli gündemde tutmak.

Eğer bu gün insanımıza dini anlatırken karşılık bulamıyorsak sorunu birazda kendi dilimizde aramalıyız.  Kullandığımız “din dili” şu anda insanlarımızın anlayacağı bir dil mi yoksa başka bir dil mi ?

Şuna inanıyorum ki bazı insanlarla anlaşabilmek için yanımızda türkçeyi bilmemize rağmen sözlük taşımamız gerekiyorsa anlaşamamamız gayet normal.

Gelin dilimizi de, dinimizi de, imanımızı da tecdid edip nebevi bir okuyuş ile yeniden ihya edelim. Zaten tecdidî imanda bu değil midir?


Alıntıdır.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Din dili
« Posted on: 19 Nisan 2024, 22:34:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Din dili rüya tabiri,Din dili mekke canlı, Din dili kabe canlı yayın, Din dili Üç boyutlu kuran oku Din dili kuran ı kerim, Din dili peygamber kıssaları,Din dili ilitam ders soruları, Din diliönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes