> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi  (Okunma Sayısı 628 defa)
08 Haziran 2010, 15:21:47
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 08 Haziran 2010, 15:21:47 »



Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi?



Korkuyorum Dilim kolayca dolanıyor süslü kelimelere Büyük laflar damağımın her yanına yapışmış gibi Dudağımdan sözler yâr yüzünden düşen yaşmak gibi kayıveriyor göğe Göğsünde taşıdığını bilmiyor gibi, içinde büyüttüğünü tanımıyor gibi heceler Ayrılık sözleri dilimden eksik olmuyor Ölümü sıkça anıyorum belki
Hasret, hüzün, keder, sızı, sancı, ağrı, ölüm, ayrılık, özlem birer kelime sadece Dile dokunduğunda acıtmıyor, kulağa vurduğunda can yakmıyor

Bunlar sözler, sadece sözler, sadece sözler Ağzımda kolayca yankılanıyorlar Bir çok kulağa çarpıyorlar Belki bir kaç kalbe de iniyor Havada asılı duruyor sesler Harflerin zincirine tutunuyor sözler Dört harf “ölüm ve sadece iki hece “Ölüm” derken, kelimenin tam ortasında dil damağa değiyor Bitirdiğinde dudak dudağa kavuşuyor “Ölümmmm Buluşuyor dil ve damak Isınıyor dudaklar, kavuşuyor Kolay ölüm bu kadar kolay Demesi kolay Ya olması ölümün Ya dudakları soğutması Eşiğinde durmak son nefesin nasıl bir tükenmişlik Nice bir yangındır ömrün bir nefese daha yetmemesi Ölümün kendisini ruhunla hecelediğin oldu mu? Ayrılığı kıvrana kıvrana içtin mi hiç? Hasretin tam ortasında kala kalıp zamanın kırık cam parçaları gibi gırtlağına battığını hissettin mi?

Korkuyorum Yalancı olmaktan korkuyorum Dilimi değdirdiğim yerlere kalbimi yetiştirememekten korkuyorum Dudaklarıma vuran sözlerin tenimde iz bırakmadan savrulması yalancı eder mi beni? Ya herşeyimi yitirmiş ve geriye sadece sözlerim kalmışsa? Kuru sözler, boş sözler, süslü sözler, içinde kalp olmayan kalp sözler

Ölümün yüzüne yüzünü değdiren ne çok yüzler oldu Güldü mü ölüm onların yüzüne? Gözleri ölümün gözleri olunca neyi gördüler? Hangi hasretler koşuştu dudaklarına? Yarınlar var diye yarım kalmış işler, sonra söylerim diye söylenememiş sözler, sırası değil diye gecikmiş sevmeler ölümün eşiğinde kimbilir nasıl haykırdı? Ölüm anında susan dudak söyleyeceklerinin hepsini söyleyememişti Ölümün kollarında açık kalan eller, sahip olunacakların hepsini bitirmiş miydi?

Sözleri yok ölümün Ne söylüyorsa gözleriyle söylüyor Bir ölünün gözlerine yığıyor tereddütlerin hepsini Sessizce iniveren kirpiklerin ucuna savuruyor geç kalmışlıkların hepsi Sanki ruhunu dudakları arasındaki ince çizgiye biriktirmiş gibi ölümler, hem hiç konuşmuyor hem hep konuşuyor

Hayat gibi değil ölüm Az konuşuyor Heceleri sessiz Sözleri keskin Benim gibi sözlere tutunma sevdası yok ölümün Ömür boyu suskun Bir kez konuşur ve konuştuğunda en büyük sözünü söyler Ne kadar konuşsam ve yazsam, ancak ölümün sözünü ederim Ölümün sözü, ölümün kendisi değil Bir beden ki, ölümün kırık hecesidir her daim Hücre hücre ölüme yazgılıdır içinde yürüdüğüm bu gövde Zamanın her “tik-tak”ı uzaklıkların sinsi habercisidir; çatlaklar açar aramızda, içimizde

Hayat, aslında hep ölümü anlatır dinleyene Hayat ölümle berbat olsun diye değildir bu Ölümün eşiğinde yaşanan bir hayat daha çok anlam arar kendine, daha çok heyecan bulur da o yüzden Ölümü bilirsen çerçeve çizersin kendine Bildiğin, beklediğin bir son varsa, hayatı som bir altın gibi işlemeye koyulursun Ucunu açık sanırsan, oyalanmaya durursun, hoyratça savurursun, oyuna dalarsın Rüyanın rüya olduğunu bile unutacak sahte bir uyanıklık içinde uyursun Uyanamazsın

Buraya yazıyorum: en güzel, en içten yazımı öldüğümde yazmış olacağım En sahici nasihatimi, en umulmadık haykırışımı cenazem söyleyecek sana Hayata nokta koyduğumda yüreğine çelikten sözler dikmiş olacağım Çelikten sözler Ezsen de unutkanlığınla, kalbinin odacıklarında bir yerde suskun bir tohum gibi patlamayı bekleyecek Hiç beklemediğin anda çiçekler açacak, buruk meyveler sunacak

Sen sus ey ölümBen sana hece hece yaklaştıkça, sen bigâne kal Ben kelimelerle yoluna tuzak kurdukça, sen suskunlukların ardına kaç Ben ele avuca sığdırmaya çalıştıkça seni, sen perdeler ardına saklan Sen sus ki, bana söz söylemek kalsınYalan sözler Kuru sözler Ağız dolusuDil bulaşığı Yüreksiz sözler Sözler kalsın

Yalanı dilimden uzak eyle Rabbim!

(sdemirci)
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 00:47:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi rüya tabiri,Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi mekke canlı, Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi kabe canlı yayın, Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi Üç boyutlu kuran oku Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi kuran ı kerim, Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi peygamber kıssaları,Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi ilitam ders soruları, Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir miönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes