> Forum > ๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ > Resimler > Resimli Konular > Biri beni buraya alıştırsın
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Biri beni buraya alıştırsın  (Okunma Sayısı 473 defa)
29 Eylül 2010, 10:00:35
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 29 Eylül 2010, 10:00:35 »



Biri beni buraya alıştırsın


Dışhatlar terminalinden gireceğim şehre. Yabancı bir yerden gelmiş adam muamelesi göreceğim. Oysa, içimin de içindeki hatlarda dolandım günlerce. Dışımı unuttum, iptal ettim. Dışarıya göre olmalardan caydırmaya çalıştım nefsimi. Kendimi görüntülere ayar etmekten yorgun düştüğümü anladım. Yüzümün dışarlıklı maskelerini düşürmek için secde secde toprağa döküldüm, yokluğa aktım. Yabancılıkları, yabanlıkları karbeyaz ihramlarda erittim. Benliğimin kalın kabuklarını Kâbe’nin köşelerine vurup kırdım. Nasıl yurtdışında olabilirim ki? Ruhumun sılasına vardım. Kalbimin sonsuz yakınlıklar içtiği vahalarda dolandım. Sarısından beyazına, çekik gözlüsünden simsiyahına, yorgun ama mütebessim yüzlerde serin doyumsuz ünsiyetler tattım.

Sonra taksiye bineceğim. Belki de “N’olacak bu memleketin hali?” sorusuyla, bir kenara bıraktığım sorular üstüme üstüme boca edilecek. Nice gündür umursamadığım, beni zaten umursamayan bir sürü adamın, bir dolu kurumun adlarını dilime dolamak zorunda kalacağım. Oysa, beni hiç yokken de duyan, kendime sakladığımı da, kendimden sakladığımı da bilen, en gizli iç çekişlerime, en utanç verici itiraflarıma hiç başa kakmadan, hiç ayıplamadan karşılık veren, beni benim kendimi sevdiğimden de çok seven, beni biricik bilen ve varlığımı el üstüde tutan Rabbimi anmaya, O’nu bir bilmeye, O’ndan başkasından yüz çevirmeye o kadar da alışmıştım ki… Şimdi, benim yokluğumda hiç eksiklik çekmeyen, ortadan kayboluşumu umursamayan adamların faydasız çığlıklarını, boş kaygılarını çok önemliymiş zannetmeye başlayıp yeniden alışacak mıyım yoksa? “N’olacak benim halim?” diye gözyaşı döktüğüm, gözyaşı dökenlere tanık olduğum o asil gündemin yerini günübirlik haberlerin tozu toprağı, lüzumsuz önceliklerin telaşı mı alacak usulca? Hiç farketmeden, hiç canım yanmadan, hiç pişmanlık duymadan, şimdi şaşırdıklarıma alışıp, sonra da şimdi alıştıklarıma şaşıranlardan mı olacağım?

İri iri gazete manşetleri bekliyor beni. İçime bol çığlıklı “Hürriyet”ler doğacak “Sabah”la birlikte. Asık suratlı “Cumhuriyet”le uyanacağım güne. Milliyet’in korkunç namaz haberleri bekliyor sırada. Televizyonlarda kamera başında, “gelişmeler nasıl orada?” türü, içi boş, yalama olmuş sözlere boğulmuş “canlı bağlantı”larsız yaşadım günlerce. Hiç de eksiklik çekmedim. Ne ayağım dolandı taşa ne gözlerim köreldi güneşe. “Ne mutlu Türküm diyene” yazısı görmedim epeydir. Yüzlerinde yorgun tebessümler okuduğum siyahilerin hiçbiri “Ne yazık Güney Afrikalıyım diyene” derdinde değildi. Sımsıcak ellerini tuttuğum çekik gözlü Endonezyalı, Malezyalı, Türkistanlı, Iraklı, Dağıstanlı, Avustralyalı, Japonyalı, Yemenli, Mağribli, Brezilyalı, Fildişi Sahillerili kardeşlerimin hiçbirinde “üstkimlik”ini bulamama yıkılmışlığı yoktu. Şimdi ben nasıl alışacağım Ertuğrul amcamlarım, Emin ve Bekir Efendilerin, Cumhuriyetgillerin, internet sayfası baskıncılarının ve daha bilmem kimlerin Türk-Kürt, Alevi-Sünni, başörtülü-başörtüsüz, laik-laiklik karşıtı ayırımlarıyla köpürttükleri onca kavgaya? Kendi çizdikleri ayırımlarda, kendilerine beğendirdikleri gündemlerle beni oynatıyor olduklarını şimdi iyice farketmişken, çok kısa bir süre sonra ben de bu danışıklı dövüşü unutup ciddiye mi alacağım onları?

Neredeydi sahi bizim sınırlarımız? Uzunca bir süre haritaya bakmayınca unutuyor insan. Yemenlinin kalbinde “Ene Türkî” deyince kıpır kıpır uyanan sevinci misak-ı millî ne kadar dışarıda tutabilir? Kendince “Gul, Gul” diye zafer işareti yapıp sevinen Türkmenin, Malezyalının, Mısırlının, Çankaya Köşkü’nde oturan birine muhabbetini hangi mayınlar sınırdışında bırakabilir?
Yok, yok; benim kesin tedaviye ihtiyacım var. Sağında Iraklı, solunda Doğu Türkistanlı, önünde Hindistanlı, arkanda Sudanlı ile dolaşırsan günlerce, işte böyle cahilleşirsin ülkenin dertlerine. Türk-Kürt ayırımı komik gelir gözüne. Ciddi bir rehabilitasyondan da geçirmeliler beni. Günde bir kez aç karnına Türk TV’si izlemeliyim, öğlenleri uyduruk “son dakika” bağlantıları ile yüreğimi yerimden oynatabilir hale gelmeliyim, akşamları yatmadan önce yerli dizi kürleriyle saatlerimi güle oynaya feda edebilir hale gelmeliyim. Ağır hasarlar aldım; ne zamandır sabahın en önemli haberi ezan oldu benim için. Günlerdir, gecelerimi “Hadi tavafa gidelim!” teklifi alarak ya da yaparak doldurdum. Birkaç haftadır kimse kimsenin başörtüsüne biçim vermeye çalışmıyor, kıyafetine ilişmiyor, namazlarını korkunç suçlarmış gibi manşet yapmıyor. “Kalbim temiz” muhabbetiyle namazı niyazı bir kenara atanların sesi soluğu çıkmıyor. Kalbi temiz olanlar saf saf namaza duruyor, tavaflarda bedenlerini etten kemikten bir tevhid abidesi eyliyorlar. Tasavvuf ultrasoftluğunu perde edip Mevlana sevgisini siper edinip “kendin pişir kendin ye!” dini üreten aymazların adı yok burada. Burada herkes kalbini koyduğu yere kalıbını da koyuyor. Lafı eğip bükmüyor; kıvırtmıyor.

E, ben şimdi nasıl yaşayacağım?


Senai Demirci
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Biri beni buraya alıştırsın
« Posted on: 25 Nisan 2024, 05:10:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Biri beni buraya alıştırsın rüya tabiri,Biri beni buraya alıştırsın mekke canlı, Biri beni buraya alıştırsın kabe canlı yayın, Biri beni buraya alıştırsın Üç boyutlu kuran oku Biri beni buraya alıştırsın kuran ı kerim, Biri beni buraya alıştırsın peygamber kıssaları,Biri beni buraya alıştırsın ilitam ders soruları, Biri beni buraya alıştırsınönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes