๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ => Resimli Konular => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 24 Ekim 2011, 16:14:47



Konu Başlığı: Benlikten Geçmek
Gönderen: Sümeyye üzerinde 24 Ekim 2011, 16:14:47
Benlikten Geçmek  


(http://visalyolcusuyuz.biz/images/stories/benliktengecmek.jpg)

Bağdat’ta Seyyid Musa el-Cebbûrî isminde bir zât onbeş sene müddetle uzlet ve riyazet ederek yirmidört saatte bir parça arpa ekmeği yiyerek vakit geçirirmiş. O sırada Hâlid-i Bağdâdi -kuddise sırruh- irşad ile şöhret bulmuştu. Seyyid Musa, sohbetinde bulunmak üzere Hazret-i Hâlid -kuddise sırruh-un huzuruna gitmiş, ahvâlinde hiçbir istifâde-i mâneviyye’ye nâil olmadığını arzetmiş.

Hazret-i Hâlid -kuddise sırruh- Hazretleri bu işin gayet kolay olduğunu ve ongün teslim olarak emirlerinin harfiyyen icrâsını emretmişler. Seyyid Musa, kendisine daha ziyade riyâzet emrolunacağını zannetmişse de on gün için her müşkilâta katlanmayı göze alarak teslim olmuş. Hazret-i Hâlid -kuddise sırruh- emir buyurmuşlar ki:

“Daha önceki evrâd ve ezkârını kâmilen terket. Güzel yemekler ye, gece güzel uyku uyu. Gündüz akşama kadar çarşıda gez.”

Bu emir karşısında Seyyid Musa, fukaralıktan bahsederek dert yanmıştı.

Hazret-i Hâlid -kuddise sırruh-para vereceğini söyleyerek: “Burada otur, yemek ye!” buyurmuşlar. Adam âilesinin zarureti karşısında yalnız kendisinin nefis yemek yemesini tecviz etmeyerek müdâfada bulunmuş. Daha sonra erzâk ve sâiresinin evine gönderilerek âilesiyle yemesini emretmişler. On gün bu sûretle hareket ederek kendisindeki varlığın gittiğini hissetmiş. Hazret-i Hâlid’in huzuruna gelerek hâlini arzetmiş. Hazret-i Hâlid -kuddise sırruh- da:

“Sizin onbeş senelik seyyidliğinizden, ibadetinizden ve riyâzetinizden dolayı sizi bir varlık istilâ etmişti. Şimdi bu hâl geçti.” demiş ve teveccüh buyurarak keşfi açılmış.

İşte insan böyle kendisinde bir şey olmadığını düşünmelidir.

Her makamda söylenecek söz vardır.

Enbiyâ-i izâm ve Evliyâ-i kirâm’ın makamları başka başka olduğundan kelâmları da ayrıdır. Evliyâ da meşreb ve makamlarına göre söz söylerler. Yani bazı veliler Muhabbetullah’tan ve bazıları Marifetullah’tan bahseder, bazı veli riyâzetten bahseder, bazısı da güzel yemekten söz eder. İmâm-ı Rabbânî -kuddise sırruh- gibi.

Bir de söylenecek söz mecliste bulunan muhatabın haline göre olmalıdır.

Nitekim Hadis-i şerif’te buyurulmuştur:

“Halka anlayabilecekleri derecede söz söyleyiniz. İnkârlarını mucib olacak sözlerden sarf-ı nazar ediniz.”(Münâvî)

 M.S.Ramazanoğlu kuddise sirruh; Musâhabe 6, sayfa 212-213, Erkam Yayınları