๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑ => Resimli Konular => Konuyu başlatan: Eflaki üzerinde 24 Eylül 2010, 21:29:10



Konu Başlığı: Arzuhâlim Sanadır Sahibim
Gönderen: Eflaki üzerinde 24 Eylül 2010, 21:29:10
Arzuhâlim Sanadır, Sahibim…

(http://minikkelebek.files.wordpress.com/2010/06/arzuhalim-sanadir-sahibime280a6.jpg?w=377&h=462)

Öncelikle, Sen’in hoşnutluğunu umarak, Sevgiline selam eder; Sen’den râzı ve hoşnut olmam kolaylaşsın diye lutfettiğin tüm ikramların için şükrü bir borç bilirim. Lütuflarının kadrini bilmekten uzak olsam da, hiç değilse, her birine nasıl da muhtaç olduğumu kavramış bulunuyorum…

Bana bağışladığın her bir nimet, diğerinden öte kıymettedir. Ama özellikle beni kendilerine emanet ettiğin insanlar için hamd ederim. Başta annem ve babam, sonra arkadaşlarım, komşularım, akrabalarım, dostlarım… Hatta, öylesine tanıdıklarım ve kendilerini hiç tanımadığım halde, yanından gelip geçtiklerim olmak üzere, nice insana emanet ettin beni… Kimi için bir ömür, kimi için birkaç sene, bazısı için birkaç saat, bir kısmı içinse bir anlık emanettim…
Aralarında, katından bir hikmet olmak üzere, hıyânet edenlerine rastlamış olmakla beraber, emanetçilerimin çoğunu, Sana mûtî ve vazifelerinde samimi buldum. Onlar vesîlesiyle sevgiyi, yakınlığı, uzaklığı, kolaylığı, zorluğu, içtenliği, kabukluğu ve daha nicesini tattım.

Emanetçilerimin bazısı, Sen’inle nasıl konuşacağıma kadar karışıp, beni hep kendi kalıpları içinde görmeye çalışır, hâllerimi yadırgar, Seninle sohbetin şartını bile kendilerince belirleyip, Sana “Canım!”, “Sevdiceğim!” deyişimi densizliğe yorarlar. Halbuki, Sana “Canım!” diyemeden geçmiş bir ömür, ne de boş gelir bana… Şimdi, kim karışabilir ki, candan bir dosta seslenir gibi seslensem Sana? Kim surat edebilir yakarışıma Sahibim?! Sen tebessümle seyrederken, Sana “Bir tanem!” deyişime, bilmem, kim, ne hakla kızabilir? Senli-benli olmamızı garipseyenler, hâlimi vahim buluyorlarsa, duâlarında benim için de yakarsınlar Sana… Hem zaten emânet, duâsız nasıl muhafaza edilir?

Emanetçilerim içerisinde, benim için pek kıymetli ve özel olan “sayılı” kişi vardır ki, onlar da zaten mâlumundur. İsimlerini ve sıfatlarını defalarca ansam ve sırf onlar için, nice şükür secdesine kapansam yeridir. O sayılı birkaç emanetçim, her baktığımda Sen’i hatırlatan, her coştuğumda kendilerine “Seni seviyorum!” sözünü rahatça haykırabildiğim, kendileriyle her sohbet edişimde ferahladığım, yollarını gözlediğim, seslerini özlediğim kullarındır. Onlar beni diğerlerinden öte korur, saklar ve dinlerler. “Sana aşk ile bakılacak günün” provasını yüzlerinde yaptığım, nadide insanlardır onlar… Ve Sen, öylesine cömertsin ki, ikramına karşılık olan teşekkürü edebilmek, benim için imkânsızdır… Buna rağmen, yine de isterim… Bu arzuhâli yazmama sebep olan murâdım şudur:

Beni kendilerine emanet ettiğin o güzeller, her ne vakit bir mecliste bir araya gelip de, sonradan ayrılacak olsak, durup “Allah’a emanet ol!” diyorlar. Bu, benim pek zoruma gidiyor. Bu söze pek içerliyorum. Ve Sen’den rica ediyorum: Bana bir daha bunu demesinler…

Geçen senelerden birinde, bir terminalde, valizlerimi birkaç saatliğine bir emanetçiye bırakmıştım. Bir ücret karşılığında, ağırlıklarıma göz-kulak oluvermişti. Geri döndüğümde:
“-Valizlerimi alabilir miyim?” diye, nezâketen sormuştum, o da:
“-Tabii…” demişti.
Emanet bıraktıklarımı alıp, yoluma devam etmiştim…
Eğer o emanetçi, valizlerime bakıp:
“-Sizi sahibinize emanet ediyorum!..” deseydi… Ya da bana dönüp:
“-Buyurun, valizlerinizi size emanet ediyorum.” demeye kalksaydı, ne de komik olurdu. Böyle bir durumda ben de elbet hiç kaçırmaz:
“-Hayırdır kardeş, şaşırdınız herhâlde, valizler zaten benim, kimin malını, kime emanet ediyorsunuz!..” diye çıkışırdım.
Belki ona yazıhanesinin üzerindeki “Emânetçi” yazısını gösterir ve:
“-Haddini bil emanetçi!..” demeye bile getirirdim.
Ama bütün bunlara gerek kalmadı; çünkü adam, vazifesinin ne olduğunu gayet iyi kavramıştı. Valizlerimi sadece, bir süreliğine emanet aldı. Onları sahiplenmedi. Zira, “sahip olan” emanet eder, “emanetçi olan” sahibine sadece teslim eder…